Benim gibi fikir yazarlarının seveni kadar sevmeyenide var. Bazen sevmeyenlerin düşündüğü gibi yazı yazarsınız o yazıyı sever ve “ yazılarını sevmiyordum ya bu yazını beğendim” der. Yazılarımızı sürekli takip edip sevdiğini söyleyenlerden biriside bazen nefsinin hoşuna gitmediği yâda kendi doğrusunu doğrulamadığı zaman; “ben bugünkü yazını beğenmedim” der. Bu tür okurlarımızla zaman zaman karşılaşıyoruz. Bazen fikri düşüncesi ile uyuşmayan yazılarımızı sürekli tenkit ederek eleştirenler mutlaka olmaktadır. Zaten yazılarımızı herkes beğeniyorsa bir yanlışlık var demektir.

       Beğeneler ve tiryaki olanlar her sabah yazılarımızı ilk okuyanların olduğunu biliyorum. Bunun dışında beğenmeyipte bu gün yine ne yazmış diye okuyanları biliyorum. Ne yapalım herkesi memnun etmemiz mümkün değil. Benim gibi birçok gazete köşe yazarları aynıdır, beğeni ile okunanlar var, beğenilmyipte okunanlar var.

        Birde düşüncesi doğrultusunda yazı yazmıyorsanız adam sizi tanımadan düşman olur. Bundan dolayı sizi eleştirir hatta iftira bile atabilir, hatta elinden gelse sizi yok edebilir. Allah her insana akıl, fikir ve düşünce vermiştir. Her insan bizim gibi düşünmeyebilir yâda aynı düşüncede olmayabiliriz.

Fikirsiz ve düşüncesiz insan olmaz, önemli olan birbirimizin fikir ve düşüncesin saygılı olmamız lazım. Herkesin doğrusu kendisini bağlar. Benim gibi düşünmüyor diye insanlara düşman olmak yâda onu yok etmek uğruna gayret sarf etmek akıllı bir insan işi değildir. İnsanları kıskanmak ve kabullenmemek yerine ona gıpta ederek onun yaptıklarının daha iyisini yaparak önüne geçmektir. En ufak bir fırsatta bunu nasıl alaşağı ederim gibi münafıkana düşünce taşımak adamlık değildir. İnanın ben Allah şahidim hiçbir kimseyi ne kıskanırım nede yok etmek için gayret sarf ederim.

       Gazete köşe yazılarımı İnternet üzerinden de okuyucularımla paylaşıyorum. Ufak bir kesim ne hikmetse benim gurubumda olmasına rağmen internet üzerinden yazılarım yayınlanıryayınlamaz bu yazılar bir dakika içinde okunmadan başlığına bakarak yorum yazıyor eleştiriyorlar. Bazen kırıcı ve üzücü yorum yapanlar var, ama yazılarımın tiryakisi olanların sayısı az değildir. El insaf yazımı bir oku okumadan yazı ile ilgisi olmayan yorum yazmandan belli. Ben bunlara iki fıkra ile cevap vereceğim.

        Köyün birisinde aslında deli olmayıp sessiz sedasız namazında niyazında bir deli varmış. Birgün namaz çıkışı cami havlusunda otururlarken birisi bu deli denen adam hakkında; “ ne delisi adam veli yani köyün evliyası” demiş.

      Orada bulunan bir avcı varmış hemen araya girerek; “ madem evliya ben ava gideyim bana dua etsin, kekliğime av getirtsin evliya olduğuna inanayım” demiş.

       Delide, “ sen ava git ben dua edeceğim kekliğine av gelecek” demiş.

       Avcı ava gitmiş önezeyi kurmuş, kekliği yerleştirmiş beklemeye başlamış. Uzun dönem beklemiş ne gelen av var nede bir şey var. Kalkacağı sırada bir kartal önezeye saldırıp kafesle beraber kekliği aldığı gibi havaya götürmüş. Tabi buna sinirlenen avcı kızarak;

       Evliya olmaya evliyasın anladım ama lafı arkadan anlıyorsun. Ben sana bizim ava av getirt diye dua et dedim, yoksa bizim avı götürt demedim” demiş.

      Bazen yazılarımızı okumadan, yâda içinde vermek istediğimiz mesajı anlamadan anlamak istemeden yazanlar var. Yazıyı arkadan anlamadan okuyun, beğenmek istemiyorsanız beğenmeye bilirsiniz anlamsız ve gereksiz yorum yazmak durumunda değilsiniz ki, herkesin görüşüne saygı duymak durumundayız, burada sövmüyoruz saymıyoruz, herkes aynada kendisine baksın. Ben onlar benim gibi bende onlar gibi düşünmek durumunda değilim, çıkar onlarda başka bir yerde fikirlerini yazabilir.

       Köyün birisinde çok zengin ve insanlara tepeden bakan birisi varmış, birde delisi. Deli birgün uzun bir kuru ağacın ön kısmına başka bir ağaçtan direksiyon yapıp sokakta bacağının arasına alıp ağzıyla korna çalıp gidiyormuş. Delinin bu halini gören zengin; “ şu deliye bakarmısınız ne komik bir halde” diye onu aşağılamış. Bunu duyan deli akıllı bir cevapla:

       “ senin lüks otondan ve parandan varmı bana bir hayır, biz böylede mutluyuz” demiş.

 

     Biz delinin velice verdiği cevap gibi bu halimizden mutlu ve gururluyuz. Başkasının başka işleri bizi ilgilendirmiyor. Kimseyi kıskanmıyor, kendimize göre doğru bildiğimiz yolda devam ediyoruz. Herkesin doğruları kendine, bana göre doğru olan size göre yanlış olabilir. Size göre doğru olanda bana göre yanlış olabilir. Önemli olan birbirimizin fikirlerine saygılı olup tahammül edebilmektir.


5.12.2013 00:00:00

Erdogan Kaya

Köyün delisi

Köyün delisi