Salı günü mübarek kurban bayramını hep birlikte idrak edeceğiz. Bu bayram biraz masraflı bir bayram olduğu kadar, garibanlar içinde mutlu bir bayram olmalı. Hele şu deri baskısı sona erdi ya o bir ayrı mutluluk. Paranızla yerine getirdiğiniz bir ibadetin sonunda kestiğiniz kurbanın derisine zorla el konması nerede ise yaptığınız ibadeti çığırından çıkarıp sizi isyan ettiriyordu. Bu bayramda hükümetin aldığı bir kararla bu baskı son buldu ya onun için korkudan uzak bir bayram yaşayacağız.

       Geçtiğimiz yıllarda iki sefer deri mağduru oldum. Birisinde deriyi bir hayır kurumuna yâda ihtiyacı olan bir kişiye vermek istedim. Ama derimiz elimizden zorla alınarak el konmuştu. Deriden vaz geçtik işin içinde birde karakola götürülmek vardı. Neyse ki derinin gitmesine razı olduk, karakola götürülmemize şükretmiştik.

        Birisinde de geçen sene derimiz başka yere vereceğimiz için elimizden gitmişti. Dedim bu sefer deriyi satayım onun parasını bir fakire vereyim diye düşünüp eski terminal içindeki dericiye götürmüştüm. Nereden bileyim orada sivil polislerin beklediğini. Arabamızı yanaştırır yanaştırmaz iki sivil polis derimize el koymuştu.

       Bunun anlamı şu demekti, kendi alın teriniz ve kazancınızla aldığınız elbisenizi sırtınızdan soymaya benziyordu. Hani demokrasi, din ve vicdan hürriyeti vardı? 28 Şubat sürecinde vatandaşın kendi isteği ile hayır kurumlarına verdikleri derilerden dolayı birçok hayır kurumunun derisine el konup aylarca hatta yıllarca yargılananlar olmuştu.

       Böyle bir anlayış ve düşüncenin neresinde demokratik bir özgürlük var kardeşim. Demir perde ülkelerinde bile görülmeyen özgürlüğün kısıtlandığını ülkemizde yaşadık. Aslında ihtilal açıktan yokmuş gibi görünüyordu ama bal gibi gizli ihtilaller yaşadık. Eğer aldığınız kurbanın derisini istediğiniz gibi tasarruf edip kullanamıyorsanız. Bundan dolayı karakola götürülüp hatta mahkemeye çıkarıldı iseniz bunun adı demokrasi değil bal gibi ihtilaldi. Hala bu düşünceyi savunanların olduğunu biliyorum, onların hangi akla hizmet ettiklerini de anlamış değilim.

      Kurban Vacip olan bir ibadet, amaçları dini kurallarla belli. Kurbanın eti kendi ailen, eş dost ve fakirlerle bölüşmektir. Boğazına bir yıl boyunca et girmeyen insanların da boğazına et girmesidir. Yoksa derin dondurucuya doldurup bir yıl boyunca kurbanın etini yemek değil.

       Ben fetva müessesesi değilim, ama az çok bu konularda karıştırdığımız fıkıh kitapları var. Kurbanı bahane ederek etlik kesmeyeceğiz, eğer etlik keseceksek kurbanın dışındaki zamanlarda bunu yapacağız. İbadeti amacı dışında kullanmadan dini emirlere uyacağız.

        Ben çok kurban kesenlerden duyduğum çok çirkin ve yanlış düşüncelerde mevcut. Falanın kurbanından şu kadar et çıkmış bizimkinden az çıktı gibi sızlanmalar oluyor. Be kardeşim sen etlik mi esiyorsun kurban mı kesiyorsun. Yaptığımız ibadetin hayrını koymuyoruz, buradaki maksat durumu iyi olanların şartlara uygun kurban kesmesi. Sen kasapmısın ki etin kilosunu hesap edip kestiğin kurbanı kurbanlıktan çıkarıyorsun. Sen ibadet yapıyorsun, vatandaşa et satmak için kasaplık yapmıyoruz.

       Et gibi deride çok önemli, nereye ve nasıl verileceği açık bir şekilde bellidir. Fakirlik ve dini ibadet olarak yerine getirdiğimiz derilerde dini kurallar içinde uygun yerlere vermeliyiz. Öncelikle en yakınımızdaki ihtiyaç sahiplerine vermeliyiz. Eğer ihtiyaç sahibi yoksa uygun olan bir hayır kurumuna vermeliyiz. Dini amaç taşımayan ve Kuran hizmeti olmayan, yâda bütün insanların yararlanacağı bir hayır işine verebilirsiniz. Dini amacı olmayan dernek, parti gibi benzeri derilere deri verilmemeli.

      Onun için bana göre eskiden derinin verildiği bazı yerler umumun hizmetine sunulan amacı dışındaki yerler değildi. Alt tabakadan yapılan paylaşımlar yerine devede kulak giderdi. Deri toplayan muhtarlardan tutun, burada görevli olanlardan devam eden yüzde paylaşımları ben çok iyi biliyorum. Onun için Sayın Başbakana çok teşekkür ediyorum, bunun önünü açarak deri hürriyetimize yeniden kavuştuk. İsteyen istediği gibi parasıyla aldığı kurbanın derisini tasarruf etsin.

       Bu arada kurban bayramı vesilesi ile kucaklaşarak, büyükleri mutlaka ziyaret etmeliyiz. Bayram alışkanlığımız devam etmeli, tatili uzun görüp kaçmayalım çocuklarımızı da bu manevi değerlerimizi aşılayalım. Ben bu vesile ile şimdiden bütün okurlarımın, Müslüman kardeşlerimin bayramını kutlarken, dünyada akan kanın ve savaşların durmasını Cenab-ı haktan diliyor, herkesin bayramını kutluyor sağlık ve afiyetler diliyorum.


12.10.2013 00:00:00

Erdogan Kaya

Korkudan Uzak Bir Bayram

Korkudan Uzak Bir Bayram