Yemyeşil ağaçlarla süslenmiş, sıra sıra dizilmiş toros dağlarının zirvesine, yıl boyunca yağan yağmur ve kar sularının süzüle süzüle akıp geldiği, kaynak suyunun dillere destan olmuş yuvası: Şekerpınarı Kesin olarak bilinmemekle birlikte M.S. 800 yılından beri hiç kesilmeden, bıkmadan usanmadan akan, kendine has apayrı bir lezzeti olan bu suyun namını duyan öyle çok kişi olmuş ve içenler öyle beğenmiş olacak ki pek çok ünlü şişe su firması burayı kendisine mesken edinmiş. Mükemmel şekilde dengelenmiş yapısı ve düşük sodyum içeriği ile yüksek kaliteli, saf alkali mineralli bir sudur şekerpınarı suyu. Vücudun ph dengesini korurken düşük sodyum bileşimi ile sağlığa çok faydalıdır. Pozantı-Adana yolu üzerinde, ana yolun hemen dibinde yer alan bu güzellik kendini insanlardan saklamaya uğraşmıyor. Tüm lezzeti ve güzelliğini insanlığın ayaklarına seriyor. Yakınında Çiftehan kaplıcaları ve tarihi Ulukışla ilçesinin de bulunduğu bu doğa harikası yer sanki dünyada cennetin ufak bir yansıması gibi… Bu doğal kaynak suyunun üzerine kurulmuş köprünün ise paha biçilmez bir güzelliği, yüzyıllar öncesine dayanan bir tarihi ve mimarları hayran bırakan bir sağlamlığı vardır. Bölgenin hatırı sayılır ihtiyarlarının anlattığına göre ortaçağda yapıldığı düşünülen bu köprünün Halife Me'mun'un Bizans'a sefer yaparken mevcut olmasından hatta bazı rivayetlere göre biraz daha öncesinde mevcut olmasından anlaşıldığı üzere geçmişi bilinenden çok daha eski bir döneme dayanmaktadır. Ayrıca bu köprü Karamanoğulları döneminde bir gümrük noktası olarak kullanılmış, 14.yy'da Koca Mehmet Paşa zamanında onarılmış ve yüzyıllardır sapasağlam kalmayı başarmıştır. Eğer Pozantı'ya yolunuz düşerse, hem köprüsü hem civardaki tarihi ve turistik güzellikleri hem de buz gibi kaynak suyu ile görenin bir pişman görmeyenin bin pişman olduğu olduğu bu doğa harikasına uğramadan, buz gibi suyunu içmeden geçmeyin.