Gözlerimin önünde o muhteşem saçları, 
Uğur böcekleri dolaşıyor, 
Penceremden güneş sızıyor, 
Bir öykünün başrolündeyiz, 
Gün öğlen vakti, gözlerindeyim. 
Bir kahvede, yorgunluk içiyoruz, 
Yoldan geçenler kimin umurunda, 
Yüzünden meltemler savruluyor, 
Gözlerinde bekleyiş treni, 
Akşamın ıssızlığından uzaktayız, 
Yanımda, sıcağımda, benimle, 
Benliğimle, sere serpe, 
Yaşanacakları seyrediyorum zamanda, 
O çınarın altında, yapraklarla. 
Ayrı yönlerden geliyoruz, 
Ayrı iklimlerden, ayrı sevdalardan, 
Ama yan yana, ama yürek yüreğe, 
Aynı raylarda iki treniz, 
Biz sevdanın geleceğiyiz. 
Rüzgâr her yönden esiyor, 
Düşen yapraklar her yöne, 
Solmuş yapraklarla dolu kaldırımlar, 
Kuytu bir liman sevdamız, 
Kuytularda el ele, 
Gülüşüne yabancı değilim, 
Çalınmış özlemlerimle, 
Biriken zehir hasretimle, 
Ölümüne, imkânsız aşkındayım. 
Dokunduğum ten, sensin, 
Dokuduğum aşkta sen, 
Sular sahiline, 
Gönül yüreğine vurur, 
Bir hançer saplanır derinlere, 
Aşk kaç kişilik sizce, 
Sensizliğin uçarı kuşları umarsız, 
Aldılar kanatlarını, 
Uçtular gökyüzüne, 
Ezgilerini söylemekte rüzgâr, 
Zemherideyiz yüreğimde kar var, 
Düşlerin mecnun aşığıyım, 
Kelebek ömründe aşkım, 
Her gün doğar, her gün ölür. 
Öperek uyandırmak istiyorum, 
Gözlerine bakarak, günaydın, 
Ellerinden tutarak yürümek, 
Çiçekleri açtırmak, 
Kokularında uyanmak. 
Ne yapsam da silinse bulutlar, 
Ne yapsam da ıhlamurlar altında kalsak biz bize, 
Ser yüreğime sofranı, suları serp yangına, 
Kuş seslerinde, çam koksun bahar, 
Yağmurlarda ıslansın yollar, 
Sahilin kumlarında açılsın kollar, 
Karlar pembe yağsın, 
Savrulsun meltemlerle, 
Şarkılar çalınsın gramofonda, 
Siluetin görülsün o yaşam denen fonda, 
Güzel gözlerine mavi nehirler aksın, 
Saçlarına yağmurlar yağarken, 
Hayallerimiz gerçeği bulsun, 
Kalbinin güzelliğinde ömrüm olsun. 
İnandığım kadar sevgi dolsun. 

Yavuz Bayram Çalışkan