Dün yazdığım yazıya tevil getirenler oldu, çoğunluğu doğru anlamakla bazıları öküz altından buzağı çıkarmaya çalıştı. Aslında yazdıklarımın çok doğru olduğunu çoğunluk takdir ederken, hesap içinde olanlar kendilerine göre yorumlar getirmiş. Efendim on yıldır görev yapan bir başka idareci hiç mi sempatik değilmiş. Ya kardeşim ben tasdik etsem ne olur etmesem ne olur. Bunu Aksaray kamuoyuna sormak lazım, ben ne desem yalan olur.

     Aslında siyaset arenası Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra daha kızışacak. Kızışma iktidarın başına gelecek Genel Başkana göre şekillenecek. Eğer oturaklı ve halkın kabul gördüğü bir Genel Başkan olursa fırsat bekleyenler kuyruğunu bacağının arasına alıp oturacak. Eğer bu tutmazsa farklı girişimlerin içinde olacaklar.

     Ak Parti gücünü korur erken bir baskın seçim olursa Ak Partide Milletvekili sayısı yüzü geçer gibi görünüyor. Tabi böyle bir sayı içinden çıkmak çok zor, İlknur hanım yerini korusa, bir adayı da Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgı belirlemede öncü olursa. Geriye kalan bir Milletvekili bu yüz aday içinden belirlenirse bize sıra gelmesi mümkün değil diye düşünen bir farklı gurup var.

     Bunların toru topu 4 aday adayları var, tabi öncelikleri eski bir mağdur gördükleri arkadaşları. Öyleyse ne yapalım Halkın gönlüne kısa zamanda giren Başkan Yazgını Genel Merkezde etkisini azaltalım, aday belirleme etkisi yok olsun. Öyleyse ne diyelim son günlerde Başbakanın en çok üzerinde durduğu paralelci diyelim Genel Merkez onun sözüne itibar etmesin. İyide bu ne kadar tutar, seçim zamanında tutturamadığınız bu tezi seçilmiş Başkana karşı nasıl tutturacaksınız?

     Hadi Yazgıya paraleci dediniz, peki geçen yıl Türkçe olimpiyatların nerede ise tüm masraflarını karşılayıp onlara Belediyenin tüm imkânlarını tahsis edenler acaba neci? Adama bunları sormazlar mı? Dün sen bunlara neler sağladın diye. Yazgı Genel Merkezde de iyi biliniyor, kamuoyunda da iyi tanındı, siz artık başınızın çaresine bakın.

     İktidarda bu sıkıntılar varda muhalefette sıkıntılar yok mu? Muhalefet içindeki sıkıntılar, iktidarın yüz katı olacak. Büyük bir ihtimalle Cumhurbaşkanlığına Sayın Erdoğan %55 gibi bir oyla seçilecek. 6 partinin destekleyip %50 oyu bulamadıklarında parti içinde neler olacak hesap edin bakalım. Genel Başkanlıklar tartışılacak, teşkilatlar tartışılacak. Büyük ihtimalle yeni oluşumlar ortaya çıkacak. Ben yazdım siz bunları bir yerler not edin.

      İnsanoğlunun son günlerde yaptığı gaflar ise kendisine oy verecek kimseleri karşısına aldı. Bunda en büyük pay İstiklal Marşı ile ilgili yaptığı gaflar. Milliyetçi cephe tarafından eleştiriye uğrayarak oy kaybına uğramıştır.

      Uzun lafın kısası seçimlerde hesaplar yapanların hesapları tutmayacak. Yazgının başarısını kabullenememeleri kendilerine zarar verecek. Çaresiz bir kuş gibi çırpınmalarını şu yazacağım bir kuş fıkrası ile bitireyim hissesine düşen hissesini alsın.

      Bir kuş soğuk bir kış gününde yiyecek bulabilmek için kanat çırpıp duruyormuş. Hava o kadar ayazmış ki minik kuş dayanamayıp karın üstüne düşmüş. Kuş çaresiz, soğuk karın üstünde ölümü beklerken oradan geçen bir inek kuşun üzerine pislemiş. Kuş öyle bir sinirlenmiş ki, kanatları donmamış olsa, kalkıp ineği dövecek. Bir de bakmış ki pisliğin sıcaklığı ile kanatları çözülmüş ve yaşama geri dönmüş. Öyle bir sevinçle ötüyormuş ki, oradan geçen bir kedi de bunun sesini duymuş ve pisliği eşeleyip kuşu çıkarmış. Kuş buna çok sevinmiş, tam kediye teşekkür edecekmiş ki, kedi onu yemiş..

    Sonuç;

   1-her üstüne pisleyeni düşman sanma.

    2-seni her boktan çıkaranı dostun sanma.

 

    3-en önemlisi: pisliğin içinde mutluysan sesini çıkarma.


4.08.2014 00:00:00

Erdogan Kaya

Herkesin hesabı başka

Herkesin hesabı başka