Arap kabile reislerinden Avf bin Muhallim kızı Ümmü Ünas´ı Arap meliklerinden Kinde emiri Haris bin Amir´le evlendirmiştir. Kız beyinin evine gitmek üzere yola çıkacağı günü annesi onu karşısına alarak şu tarihi nasihatleri yapmıştır.

-Bak yavrum! Bir insana öğüt verip hayırlı yolu göstermek eğer insanın edepli ve terbiyeli olması ile terkedilmiş olsaydı ben de sana nasihat etmeye ihtiyaç görmezdim. Lakin öyle olmayıp nasihat bilenin tekrar hatırına gelmesine bilmeyenin de bilgi sahibi olmasına vesile olacağından herkes hakkında faydalı ve lüzumludur.

?Kızım! Bir kız ana babanın zenginliği halinde kocaya varmayacak olsaydı sen asla kocaya varmaya muhtaç olmazdın. Lakin Allah´ın yarattığı hayat kanunu öyle değildir. Hayata atılan herkes bir başkasıyla ortak yuva kuracak, müşterek hayat sürecektir.

Şimdi sana on tane ölçü vereceğim. Bunları aklında tutar, yeri geldikçe tatbik edersen, güzelce geçinir, mesut ve bahtiyar olursun. Aksi halde saadet senin için hayal olabilir.

1-Kızım, haline razı ol! Yani kocan yenileceğe ve giyileceğe dair her ne alır, getirirse kabul et. Zira kalp rahatlığının ilk şartı kanaat ve haline razı olmaktır.

2-Kocana itaat ederek konuş, itiraz ve isyanla değil. Şunu iyi bil ki, itaat ile yapılan sohbetlerden hem Allah razı olur, hem de kocan?

3-Efendinin göreceği yerlere dikkat ve ehemmiyet ver, sakın çirkin bir şey gözüne çarpmasın. Ev ve eşyanın her yanı temiz olsun.

4-Kokusu olabilecek yerleri kolla, hassasiyet göster, daima güzel kokulu durmasını temin et. Burnuna kötü koku gitmesin. Şunu unutma ki güzellik ve temizlik getiren şeylerin en iyisi sudur.

5-Yemek saatini iyi tespit et, istediği anda hemen hazır bulundur. (Unutmayın ki erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.)

6-Uyuyacağı vakti geciktirme. Âdeti ne zamansa o zamanda yemeğini ve yatağını hazırla. Zira açlık insanı huysuzlandırdığı gibi uykusuzluk da asabileştirir, sevginin azalmasına sebep teşkil eder.

7-Mal ve eşyasını muhafaza etmekte titizlik göster. Çünkü mal muhafaza etmek kıymet bilmekten ileri gelir.

8-Akraba ve yakınlarına hürmette kusur etme. Kocanın hısım ve akrabasına hürmet etmek, anlayışlı ve tedbirli olmaktan ileri gelir.

9-Efendinin sırrını sakın kimseye duyurma. Eğer duyuracak olursan itimadını kaybeder, sen de ondan emin olamazsın.

10-O kederli olduğu zaman neşeli olmaktan, neşeli olduğu zaman kederli görünmekten çekin. Zira onun üzüntüsü zamanında senin neşeli görünmen neşeli zamanında da kederli bulunman hislerine ortak olamamanın delilidir. Bu ise sizi birbirinizden ayırmaya kadar götüren bir anlayışsızlıktır. Sen eşinin dert ve düşüncelerine ne kadar ortak olur, alaka gösterirsen ondan da o kadar alaka görür, sevgisini kazanırsın.

Bu tavsiyeler aslında gerçekten çok doğrudur ve faydaları tecrübeyle sabittir. Şu zamanda kızlar arasında bir görüş almış başını gidiyor. Evlenecek olan kızlara diğer kız arkadaşları tavsiyeler verir hep. Evlenince sakın ipleri erkeğin eline verme. Her dediğine evet deme. İtiraz et. Yeri geldiğinde hakkını savunmayı bil. Kendini ezdirme. Benzeri nasihatler devam eder, gider. Sonra ne olur peki? Bu nasihatlere adapte olan kız daha evliliğin ilk günlerinden başlar eşinin her dediğine itiraz etmeye. Neden? Çünkü güya evde söz sahibi olacak ya?

Hepsi yanlış değil bu tavsiyelerin, tabii ki doğru olanlar da var. Ama biraz da insanın aklını kullanması lazımdır. Şöyle ki erkeğin her dediğine itiraz ettiğinizde söz sahibi olacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü kadın itiraz edip dik başlı hareket ettikçe erkek de kalkanlarını devreye sokacaktır ve istediğinizi yaptırmak şöyle dursun, sürekli kavga ettiğinizi göreceksiniz. Sonra? Sonrası şiddetli geçimsizlikten boşanma?

Oysaki kadın aklını kullansa itiraz etmek, dik başlı olmak yerine eşinin kalbini kazansa evi idare eden zahirde erkek olsa da aslında kadın olur. Kadın eşine karşı daha ılımlı olduğu zaman dediklerine itiraz etmek yerine müspet cevaplar verdiği zaman erkek kalkanlarını indirecek, dolayısıyla bir müddet sonra sizin isteklerinizi kabul edecektir. Anlaşmazlık diye bir şey kalmayacaktır.

Siz ona itiraz etmeyip alttan aldıkça erkeğin size olan saygısı ve güveni artar. Haliyle eşler son derece mutlu ve güzel bir şekilde evliliklerini sürdürürler.

Yukarıda bahsettiğimiz yaygın ama yanlış tavsiyeler Türk-İslam aile düzenini bozmak için düşmanlarımız tarafından sinsice empoze edilmiş görüşlerdir.

Tabii ki bu demek değildir ki kadın erkeğin kölesi olacak, ezilecek, dövülecek demek değildir. Aksine İslamiyet kadına çok değer vermiştir. Nasıl ki kadın eşine itaat etmekle yükümlüyse erkeğin de kadına karşı vazifeleri vardır. (İlerleyen zamanda bu konuya da değineceğiz.)

Güzel sözlerle karısını mutlu etmekten tutun da yeri geldiğinde ona ev işlerinde yardımcı olmaya kadar erkeğin de dikkat edeceği pek çok nokta vardır. Ve şu zamanda yayılan yanlış görüşte olduğu gibi karısına yardımcı olan erkek kılıbık değil, peygamberinin izinde gidebilen erkektir. Zira peygamber efendimiz hanımlarına ev işlerinde yardımcı olmuştur.

Hülasa evliliklerde püf nokta ipleri kaptırma derdine düşmek değil de aksine kadının eşine itaat etmesi, erkeğin de kadının değerli bir varlık olduğunun şuurunda olarak onu hoş tutması, güzel sözler söylemesi ve yerine göre ona yardımcı olmasıdır. Karşılıklı bu hususlara dikkat edince günümüzde iyice artan boşanma oranları da düşecektir.

KAYNAKLAR

-Mektup dergisi, 1985 yılı, Eylül sayısı