Bu günkü olay Perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın davetlisi olarak Türkiye´ye resmi bir ziyarette bulunan Joko Widodo´nun ülkesi Endonezya´da Yüce Dinimiz İslam´ın şanlı tarihine altın harflerle yazılan bir gerçeği anlatıyor.

 SAMİMİ İMAN VE ÖĞRENİLENLE AMELİN ETE KEMİĞE BÜRÜNEN MEYEVESİ! 

   Kanada Müslümanları ve bu ülkede bulunan Camilerle ilgili araştırma yaparken bulduğum samimiyetle yapılan bir işin nasıl büyük iyiliklere sebep olacağının gerçek kanıtı olan bir hikayeyi Müslümanların imanlarının artması, haksızlık, tefecilikle elde ettiklerini kar sayma ahmaklığında bulunanlara da ders olması için yazıyorum.

   İnşallah sizlerde sonuna kadar okuduktan sonra bu konuda ne kadar isabetle hareket ettiğimi göreceksiniz.

   Şimdi sizi Hakkı gözeten bir kişinin O Yüceler,Yücesi Hakk teala hazretleri tarafından samimiyetle işlenen bir sevaba karşı bir garip kulunu neyi başarmaya vesile kılacağının ete kemiğe bürünmüş bu gerçek olayla baş başa bırakıyorum;

ÖNCE ENDONEZYA KRALI SONRA İSE HALKI NASIL TOPTAN MÜSLÜMAN OLDULAR?
Dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi Endonezya 5 Akçelik bir kumaş sayesinde Müslüman oldu...!!!!! Olay şöylegelişiyor:
Kendi halinde bir tüccar bir gün kumaşları gemiye yükledi. Endonezya´ya gitti, oraya yerleşti.

 İşini orada devam ettirdi. Kumaşları kaliteliydi.

Tam da Halkın aradığı cinstendi.

 Kendisi de kanaat sahibi bir insandı. Kazancı az olsun, temiz olsun düşüncesindeydi.

 Bir gün geç geldi iş yerine. Eleman iyi bir kâr elde etmişti sattığı mallardan. Merak etti, sordu? Hangi kumaştan sattın??, ?Şu kumaştan efendim.? ,?Metresini kaça verdin?? ,?On akçeye.?
    ? Nasıl olur?" diye hayret etti
  Beş Akçelik kumaşı on akçeye nasıl satarsın? Bize hakkı geçmiş adamcağızın. Görsen tanır mısın onu? ?    Eleman gitti, müşteriyi buldu, getirdi.

     Dükkan sahibi müşteriyi karşısında görür görmez, helâllik istedi ve fazla parayı müşteriye uzattı.             Müşteri şaşırmıştı. Böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyordu. 
 Ne demekti? Hakkını helâl et?? 
Olay kısa sürede dilden dile dolaştı.

Çok geçmeden kralın kulağına kadar vardı. Sonunda kral kumaş tüccarını saraya çağırdı. 
Kral sordu:
?Sizin yaptığınız bu davranışı daha önce biz ne duyduk, ne de gördük.

 Bunun aslı nedir? ?
 ? Ben bir Müslüman´ım. İslâm dini böyle emreder. Müşterinin bana hakkı geçmişti. Dolayısıyla kazancıma haram girmişti. Ben sadece bir yanlışı düzelttim. 
   Kral ?İslâm nedir?, Müslümanlık nedir?? gibi peş peşe sorular sordu.

   Müslüman Tacir Kralın sorularının birer birer cevapladı.

    Kral böyle bir dinin varlığını ilk defa duyuyordu.

     Somut olarak gördüklerini teyit eden bu cevaplar karşısında Kral zaman geçirmeden İslâm´ı kabul etti.

    Daha sonar kısa süre içinde de halkıda Müslüman oldu. 
    250 milyonluk nüfusa sahip olan bugünkü Endonezya´nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır  işte sadece bu beş Akçelik kumaştı.

   Bunu sağlayan mucize sadece İnandığı gibi yaşamak, sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı.
   Efendimiz (SAV) in müjdesi herkese açık: "Doğru ve güvenilir tüccar, kıyamet gününde Peygamberler, Sıddıklar (doğrular) ve şehitlerle beraberdir."

   Yani, asıl etkili olan söz dili değil, hal diliydi.

    Konuşmaktan çok yaşamaktı. Anlatmaktan ziyade davranış dilinin devreye girmesiydi. 

   Bu güzel olayın başta Müslüman Tüccarlar olmak üzere tüm Müslümanlara yapacakları alış verişlerinde örnek olması, aksinden ise kaçınılması dileğiyle.

    Cuma´nız Mübarek olsun.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.

(*) Bu günkü yazımda yayınladığım hikayeyi ?Kanada Türk İslam vakfının?ww.papecami.com/haber.php?haber=103  ?den? aldım. Emeği geçenlerden Mevla´mızın Razı olmasını diliyorum. Ali Genç.

 

 

 


7.07.2017 00:08:43

Ali Genç

Endonozya(lıların) Müslüman Olmasını Sağlayan 5 Akçe!

Endonozya(lıların) Müslüman Olmasını Sağlayan 5 Akçe!