Öğrenemeyen bilemez, bilmeyen ise söyleyemez.

       Bilmek için araştırmak ve öğrenmek gerekir.

       Bu nedenle her şeyin kapısını bilginin açacağını belirmek için atalarımız ”Hiç bilenle bilmeyen bir olurmu?” diye sormuşlar.

       Bu mantık ve bu prensiple konuya bakıldığında bu gün 7. yılını dolduracak ve yarın ise 8. yılına başlayacak olan Aksaray Üniversitesinin önce kendisini bilmesi gerekir.

       Bunun içinde öncelikle Üniversitemiz kendi tarihini en iyi şekilde mercek altına almalı.

      Bu çerçevede hem kıyas yapabilmek, hemde geçmişin iyi bilinebilmesi için Aksaray’ın İslam öncesi tarihlerdeki yüksek öğrenimi, İslam döneminin yani Selçuklu ve Osmanlı egemenliğindeki yüksek öğrenim durumunun bilinmesi gerekir.!!!

    Bu bilgilerden 2005’in sonunda kabul edilen,halen anlaşılmayan gerekçeyle dönemin Cumhurbaşkanı A.Necdet Sezer tarafından veto edilen,Türkiye Büyük millet Meclisinde (TBMM) kanun ayni şekilde kabul edilmesinden sonra  7 yıl önce bu gün17 Mart 2006’da yürürlüğe giren aynı kanunla kurulan Üniversitemizin temelinin nasıl oluşturulduğu?.!

     Yani Üniversitemizin temeli olan Meslek Yüksek Okulunun kuruluşundan, Aksaray Üniversitesi Kanununun kabul edilişine kadar geçen süredeki çalışmaların tamamının perde arkası ve önündeki samimi iş birliği ve gönül birliğiyle yapılan fedakârlıklarla yapılan başarılı çalışmalar.

    Bu çalışmaları başlatarak Üniversitemizin temeli olan Konya Selçuk Üniversitesine bağlı olarak 1987 de ilimizin hayırlı evladı iki elin parmaklarını geçmeyen efsane siyasetçisi Orhan Aydın tarafından kurulan “Aksaray Meslek Yüksek Okulu’nun” kuruluşundan günümüze kadarki tüm gelişmeleri.!

     Bu ilk başlangıçtan Üniversitenin kuruluşuna kadarki verilen tüm maddi ve manevi çabaları harcayanların, Üniversitemizin kuruluşundan günümüze kadar sağlanan samimi başarının kimler tarafından gerçekleştirildiği araştırılmalı.

      Bunun için ilk Yüksek Okulunu açılmasından Üniversitemizin kuruluşuna ve o günden günümüze kadar yapılan çalışmalar bu çalışmanın içinde direk ve dolaylı olarak bulunan bilenlerinde bilgilerinden faydalanılmalı.!

     Üniversite tarafından yapılacak ciddi ve teferruatlı bir çalışmayla kendisi hakkında bilinmesi gereken her şeyin öğrenilmesinden sonra ise Aksaray’ın tarihi ve sahip oldukları öğrenilmeli.

    ÖNCE AKSARAY’IN TARİHİ EN İYİ ŞEKİLDE ÖĞRENİLMELİ!!!

     Üniversitenin kendi tarihini ve bu tarihteki maddi ve manevi emeklerle bu emekleri verenlerin öğrenilmesinden sonra Dünyanın en eski üç yerleşim biriminden biri olan ve bu özelliğinden dolayı başta Buğday tarımının yeryüzünde yapıldığı ilk yer.

      Dünyanın ilk beyin ameliyatının yapıldığı, Anadolu’da bakırın işlenmesinin ilk yapıldığı yer ve dünyanın ilk altın saflık derecesinin ölçüldüğü yer gibi bilinen sayısız ilkler ve teklerin merkezi olma özelliği.

     Yine dünyada Yahudi, Hırıstiyanlık ve Müslümanlığın inanç merkezi olan nadir yerlerden birisi olma özelliği gibi kendine özgü durumunu da içine alan Aksarayımızın İslam öncesi tüm geçmişi.

     Bu geçmişin ışığında Aksaray’ın Selçuklular ve Osmanlı dönemi ile bu dönemlerde yaşanan tüm olumlu ve olumsuz gelişmeler.

     Aksaray’ın Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinin gelişmesine katkısı ile bu devletlerde görev yapan devlet adamlarını.

     Selçuklu ve Osmanlı ile birlikte tüm dünyayı ilimleriyle aydınlatan Aksaraylı bilim adamları ve Aksaray Üniversitelerinden(Medreselerinden) eğitim alarak  Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin yanında yer yüzünüde maddi ve manevi ilimleriyle aydınlatan ilim ve  devlet adamlarıda  araştırılmalı.!

   AKSARAY’IN İKİ DEFA İLÇE YAPILMASININ PERDE ARKASI ÖĞRENİLMELİ!!!

    Aksaray Üniversitesi tarafından Aksarayın Osmanlı döneminin sonunda 19. asrın sonlarına doğru ilçe yapılarak hiçbir ticari ve kültürel bağı bulunmayan Niğde’ye 1861-1920 arasında  59 yıl bağlanmasıyla.

    1920’de il yapılması,1933’de yeniden ilçe haline getirilmesiyle,1989’da yeniden il haline getirilişi en ince şekilde incelenmeli ve bu gelişmelere sebep olanlarla, gelişmelerin perde önü ve arkası sebepleriyle meydana çıkartılmalı.

    Aksaray dışında bizim ismimizi taşıyan semt, mahalle ve diğer yerleşim birimlerinin olup olmadığı,! olanlarına bu isimlerin neden verildiği?!

      AKSARAYIN SAHİP OLDUĞU HER ŞEY ORTAYA ÇIKARTILMALI!!!

      Aksaray’ın geçmişini inceleyen ekip tarafından yürütülecek çalışmaya paralel olarak bir başka fakülte veya ekip tarafından ise Aksaray’ın yeryüzü şekillerinden, yer altı sularına, yer üstündeki sularına.

    Florasına, yabani ve evcil tüm uçan ve kaçan hayvanlarının iki ayaklısından,4 ayaklısına, çift tırnaklısından, tek tırnaklısına kadarki tüm hayvanları, sürüngenleri.

    Aksaray’a ait Dünyanın en iri köpeği olan ve “Anadolu Aslanı” ismiyle anılan Aksaray Malaklısı ve var ise kendine özgü değer hayvanlar.

    Göçmen kuşların geçtiği yerler ve buralardaki barınmaları.

    Tüm otsul ve ağaçsıl nebatları, bunların insanlara ve hayvanlara olan beslenmeden hastalıkların tedavisine kadarki faydaları.

      Aksaray’ın Petrolde dâhil sahip olduğu tüm yer altı ve üstü madenleriyle, Mermer ve Granitleri, Obsidyenleri, Andızit taşları.

      Aksaray’ın merkez ilçe ve diğer ilçelerinde içmece ve banyo olarak faydalanılabilecek tüm sıcak ve soğuk termal ve içmeceleriyle maden suları, şişelenebilecek tatlılılıkta olan içme suları.

      Aksaray’ımızın yeryüzündeki tüm gurbetçilerinin sayısı ve bunların bulundukları ülkelerde siyaset yapan, esnaflık yapan veya daha büyük işletmeleri kuranlarıda tespit edilmeli.

      Aksaray’ın yenilenebilir rüzgâr ve güneş enerjisi kapasitesi.

      Aksaray’ın başta besiciler sitesi, Koçaş Tarım İşletmesiyle başta en çok besiciliğin yapıldığı Bağlı Kaya beldesi olmak üzere il genelindeki Biyogaz tesisi kurulması mümkün olan yerleşim birimleri ve çiftlikleri ve ayrıca akan sularımızdan sulama ve içmenin yanında elektrik üretiminden de faydalanılması

     Depolamada kullanabilecek binlerce doğal soğuk hava depoları başta olmak üzere akla gelebilen her şeyi en net şekilde ortaya çıkarılarak ilmi olarak faydalanılması sağlanmalı.

      Daha sonra ise yukarıda da belirttiğim gibi Aksaray’ın geçmişi ve bu geçmişte bulunan ilimiz, ülkemiz ve dünyayı aydınlatan dini ve milli önderleriyle, devlet ve siyaset adamlarıyla.

     Sahip olduğu tarihi, sahip olduğu yer altı ve üstü zenginliğinin yanında yazılı literatüre girmediği için yok sayılan kültüründen Folkloruna, bilmece, bulmaca, masal ve Türküleri bu arada kendine özgü tatlı ve yemeklerinin bilinir hale gelmesinin sağlamasını.

      Bilinir hale gelenlerin ise peyder, pey insanlığın hizmetine sunulması için projelendirilmesi.

       1976’dan bu yana Aksaray’ın tamamını gezen bilen ve7 defa yurt dışına çıkan ve ömrünün toplam olarak iki yıla yakınını buralarda geçiren olarak Üniversitemizin temeli olan Meslek Yüksek Okulunun kurulmasında da cürümü kadar yeri olan olarak hem Üniversitemizin tarihinin bilinmesi.

     Hemde Aksaray’ımızın tarihi ve iki defa ilçe haline getirilmesiyle vilayet olması konusunda ilkini bilen ikincisinin ise gerçekleştirenlerin kurmay heyetinden olmam nedeniyle bu konularda da.

      Aksaray’ın tamamını şu anki ilimiz genelindeki tüm gazetecilerin tamamının toplam bilgisinden daha fazla bileni!!! olarak istendiğinde bu araştırmaları yapanlara bu konuda aklımda, arşivimde olan bilgilerle belgeleri paylaşırım.

      Mutlu Aksaray ve Mutlu Türkiye için gerekenlerin zaman geçirilmeden en iyi şekilde yapılması dileğiyle.

       Üniversitemizin kuruluşunun 8. yıl dönümünü hakkımız olan Tıp Fakültemize en kısa zamanda kavuşturulmamız için gerekenlerinde zaman geçirilmeden Aksaray’ımızın Vilayet oluşu ve Üniversitemizin kuruluşundaki samimiyetle yapılması ve emeği geçenlerin ataları ve ecdatlarının ruhunun şad olması dileğiyle tebrik ediyorum.

        Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 


16.03.2013 00:00:00

Ali Genç

EN İYİ HİZMET İÇİN ÜNİVERSİTE KENDİSİNİ VE AKSARAY`I İYİ BİLMELİ!

EN İYİ HİZMET İÇİN ÜNİVERSİTE KENDİSİNİ VE AKSARAY?I İYİ BİLMELİ!