Yazımın başlığını okuyanlar neden bahsedeceğimi anlamışlardır. Malumunuz bugüne kadar yazdığım kitapların sekizincisini yayınlamış bulunmaktayım. Kitabın isminin “ dün dünde kaldı cancağızım, yeni şeyler söylemek lazım” esprisinden esinlenerek “ Dün dünde kaldı” olarak koymamın nedeni ise dünü unutup geçmişi hatırlamadan yenilere bakmak olarak da yorumlayabiliriz.

      Dört gün önce piyasaya çıkan kitabımdan eline geçenler tarafından beğenilirken, beğenmeyenler de olmuş. Elbette herkes beğenecek diye bir şey yok. Beğenmeyenlerin gerekçesi taraflı yazılarımmış. Şu zamanda tarafsız olmayan mı var, beş yaşındaki çocuğa sorsanız onun da bir taraf olduğu yer var. Mutlaka bir futbol takımını tutuyordur, yâda babasının beğendiği partiye taraftır. Yada ailesinin taraf olduğu bir ideolojisi vardır. Tarafsızım diyorsak mutlaka yalan söylüyoruzdur.

       Taraf olanların kimisi fanatiktir, kimisi de hoşgörülü ve tarafgirliğini yeri gelince kullanır. Kitabım zannedersem bir hafta sonra yok satacaktır, çünkü büyük ilgi görmüştür. Birkaç arkadaşımdan aldığım eleştiri ise, sanki Ak Partinin savunucusu gibi diyenler oldu. Hatta bazıları öyle incelemişler ki, inanın benim hiç aklıma bile gelmedi. İsminin bile Ak Parti renklerini temsil ettiğini söyleyenler oldu.

       Kaderin tecellisi deriz ya, inanın tamamen benim dışımda gelişen bir renk. Grafiker kardeşim kapağın rengini kendisi hazırladı, benim hiç dahilim olmadı. Ben sadece kitabın kapağının içeriğine uygun olmasını istedim. Şu rengi kullan bunu Ak Parti bayrağı rengi ver diye bir telkinim olmadı. Grafiker kardeşim işin ehli olması nedeni ile mesleğini icra etmiş, onunda bunu düşündüğüne kesinlikle inanmıyorum. Tamamen tesadüf olmuş ve de yakışmış.

       Gelelim içeriğinde neden Dün dünde kaldı, dün bizler için çok zor günlerdi. Aslında zor olmadığını da biliyormuş gibi idik ama tamamen tersi imiş. Demokrasi bazı kesime göre var, bizlere yokmuş. Bizde sanıyorduk ki, demokrasi ile yaşıyoruz. Demokraside Türk milletinin seçtiği insanları tehdit ederek zorbalık var mı? Atanmışların seçilmişleri idare etmesi var mı? Atanmışların isteği ile meclisin yönetildiğini şu son beş yıl içinde gördük. Bunu da bize Ak Parti hükümeti göstermedi mi?

       Bunları ben söylemiyorum, ülkenin çok önemli kurumları başında olup da şimdi cezaevinde olanlar söylüyor. Ben içerdeyim de falan neden dışarıda, oda şunları bunları yaptı diye birbirlerini ihbar ediyorlar. Şöyle geriye bir bakıyorsunuz insan inanmak istemiyor. Bazı seçilmişlerde hala bunları müdafaa ederek cezaevleri önünde bunlara özgürlük istiyor.

      İhtilallar, muhtıralar ve 28 Şubat süreci gibi birçok yaşananlar. Dün devletin paraları alkol ve eğlencede harcanırken bugün  az harcamalı bayramlar kutlanıyor. Yok, efendim alkolsüz Cumhuriyet balosu kutlayınca irtica yaygaraları ve naraları atılıyor. Gelin bugünkü kutlamalar ile eski kutlamaları halka referandum edelim hangisi olumlu bulunacak. Herhalde bugünkü bulunacak, öyleyse azınlıklar çoğunluğun kararına uyacak. Yok, efendim Cumhuriyet elden gidiyormuş, bayrak kalkacakmış falan filan. Ne bayrağın değişmesine nede Cumhuriyet kalkmasına kimsenin gücü yetmez.

      Dolayısı ile kitabımda biraz olsun demokrasi ve baskılara ağırlık verdim. Bunu yazarken de kimlerin bu işi ortaya çıkarıp halkın kendi kendisini idare etmesini sağlayan Ak Parti hükümetinin de hakkını teslim edelim. Bunu yazınca buna karşı olanların elbette memnun olması mümkün değil. Eleştirenlere de saygı duyuyorum, ille de beğenecek diye bir durum yok. Nasıl ben onları hoş görüp fikirlerine saygı duyuyorsam onlarda benim fikirlerime saygı duymalılar.

       Herkesin aynı düşünmesi ve aynı görüşü paylaşması mümkün değil. Demokrasinin güzelliği de burada değil mi? Eğer yüzde yüz herkes aynı görüşü paylaşıyorsa bunda bir terslik var demektir. Birbirimizin fikirlerine saygı duyuyorsak demokrasiyi yaşıyoruz demektir. Birbirimize tahammül edemiyorsak bunda bir sakatlık var demektir.

      Akil insanlar ile görüşürken benim sözlerimden rahatsız olanlar olmuş. Efendim seni televizyonda dinledik Akillere destek olmuşun. Ya kardeşim bizim ilimizin terör ve PKK diye bir derdi var mı? Ben bunu söyledim ve Aksaray-ı başka yerlere örnek gösterebilirsiniz biz bir mozaiğiz demek suç mu? Yok, efendim Aksaray da olaylar oluyor Kürt Türk her gün kavga mı ediyoruz dese idim.

        Efendim kısacası bu eserimde bugüne kadar yazılmamış yazılarımı ve Gazetede yazdığım önemli makalelerimi toplayarak kitaplaştırdım. Bu eserim de farklı konuları dile getirdim, yazılmayanları yazdım. Demokrasini güzelliği herkes için olsun dedim. Belli kesim değil herkes yararlansın dedim.


25.04.2013 00:00:00

Erdogan Kaya

Dün dünde kaldı

Dün dünde kaldı