Bundan 40-50 sene önceki düğün ve nişanlarımız,  büyük oranda Türk-İslam inancına ve kültürüne göre yapılıyordu. Bir kesim ve entel takımı, bizim kültürümüzde olmayan, batıdan alınan dansı hayatımıza sokmaya çalıştı ancak beklediği sonucu alamadı ama iz bıraktı. 

Dans olayına da yüzde DOKSANBEŞ i aşan oranda, halkımız alenen karşı çıkarak sessizce direndi vede ciddi oranda da başardı asla benimsemedi. Şu anda dans olayı hiçte rağbet görmüyor. Sonunda kültürüne sahip çıkan halk, halende batı veya herhangi birilerinin taklitçisi olmamaya direniyor. 

 Gelinlikler, nişan elbiseleri büyük oranda örf-adet ve inançlarımıza aykırı. Bir kısmı İran, bir kısmı Arabistan, bir kısmı Avrupa, bir kısmınında vatanı ve kıtası belirsiz. Binlerce yıllık tarihi ve geleneği olan bu milletin kendine ait gelinlik ve nişan elbisesi yok mu? 

Düğün ve nişanda çalınan müziğe gelince, gelinlik ve nişan elbiselerinden çok daha berbat. Türk müziğini de bizlere hakaret edercesine çalıyorlar. Batı veya ne idüğü belirsiz müzik gelip salonlarımıza oturmuş, uyuşturulmuş gibi dinliyoruz. Müziğimizi, Türkçemizi korumuyor ve her geçen gün bozulmasını sessizce seyrediyoruz. Sonrada kalkıp lafla milli değerlerden bahsediyoruz.

1950 yılından beri tamı tamına yaklaşık 60 senedir Ülkemizi, milliyetçi, muhafazakâr, inançlı iktidarlar yönetiyor. Örf âdetimizi, müziğimizi berbat eden, düğün, nişan ve sünnetlerimiz neden görmüyorlar? Bu nasıl sağcılık, milliyetçilik, muhafazakârlık?  

Aklı kıt olanlar gerekçeyi kürsüleri yumruklayarak anlatıyorlar; Yahudiler, Avrupa, Amerika, Rusya, inancımıza, kültürümüze saldırarak bozuyor diye. Ey gafil, sen horul, horul uyu, beş kuruşluk menfaatin için inancıyın ve kültürüyün bekçiliğini yapma yani koruma, yaşama sonrada bu yalanlarla kendini kandırmaya çalış. Bütün yöneticiler kültürümüzün mezarının kazılmasından sorumludurlar.

Özellikle gençlerin düğün ve nişanlarda, çalgıya uyarak oynadıkları oyunlarında neye ve hangi milletin kültürene benzediğini anlamak oldukça zor. Bizce en az Türk kültürüne benziyor. Diğerlerini bilmeyiz ama bu konuda belediye başkanımız EVREN DİNÇER’den bir beklentimiz var, üç kişilik bir heyete Sivas, Kars ve Burdur illerinde düğün, nişan nasıl yapılıyor inceletsin.

Görülecek ki özümüze, örf-âdetimize ve inancımıza uygun düğün, nişan yapılıyor. Önerimiz ve beklentimiz hemde tarihe geçecek küçük bir dokunuştur. Belediyemizin, beşer kişiden oluşan iki veya üç ekibi her çeşit halaylarımızı çekmek üzere yetiştirilerek, düğün-nişan sahiplerinin de izni ile en fazla yarım saat gösteri yapmaları bir milli uyanışı tetikleyecektir.

İnanıyorzki, bir sene içerisinde özellikle bütün gençlerimiz, hatta atmış yetmiş yaşındaki insanlarımız dahi salonda olmaktan ve halay çekmekten çok mutlu olacaklardır. Evren Başkan, birçok hizmetler yapmaya geldiniz, yapmaya çalışacağınızdan da eminiz, kaybolan gerçek değerlerimizi de yaşatmak yok olmasını önlemekte kalıcı hizmetlerden biri olur.

İnanın kaybolan değerlerimizi önleyip yaşattığınızda en büyük eserlerinizden birisi olacaktır. Halkımızın kendine yani özüne dönmesi ve yaşaması uyanışı başlatacaktır.                                     Hayrola, muvaffak ola, muzaffer ola.

                                                                            

                                                              


17.12.2019 07:06:00

Rasim Gül

Düğünlerimiz ve Evren Dinçer