Dünyanın en tehlikeli mesleği hatta bu mesleklerin başında hiç şüphesiz gazetecilik gelir.

   Buna itiraz edip madencilerden,pilotlara kadar bir çok mesleğin daha tehlikeli olduğunu söyleyenler olacaktır.

   Fakat bunu iddia edenlerin belirttikleri mesleklerin gazetecilik mesleğinden daha riskli olduğunu, daha tehlikeli olduğunu öne sürenlerin bu iddialarındaki meslek mensuplarının kaçının sırf mesleklerinin gereği olan işini yaparken esir alındığını bizdeki ihtilal dönemlerinde ve hukukun rafa kaldırıldığı diğer zamanlardaki gibi bizde veya diğer ülkelerde  zindanlarda çürütüldüğünü,hatta infaz edildiğini söyleyebilir?

   Söylese bile bunların gazetecilerin akıbetine uğrayanları sayısal olarak kıyaslandığında mesleklerinin gereğini yaparken sıkıntıya girenlerin oranının basın mensuplarının başına geleninin yanında devede kulak bile olmadığını gördükten sonra aynı iddialarını sürdürebilirlermi?

    Elbette ki sürdüremezler.

GAZETECİLER BİR GÜN ÇALIŞMASA O GÜN YERYÜZÜ  KÖR VE SAĞIR OLUR!!!

  Olmaya olmazda olacak olsada  dünyadaki gazetecilerin tamamı bir gün haber yazmasada görsel,işitsel ve basılı yayın organlarında tamamen magazin,kültür yayınları yapsa dünyada olup bitenlerden,en yakın il ve ilçelerde olanlardan kimin haberi olur.

   Hatta yer yüzündeki tüm yayıncılar bir günlüğüne greve gitse veya hizmetlerine tatil maksatlıda olsa ara verseler o günde yer yüzünde meydana gelebilecek onlarca büyük deprem, tusinami olsa, onlarca, yüzlerce, hatta binlerce olayda sayısız insan ölse kimsenin haberi olurmu?

    Elbette ki olmaz.

    O zamanda yeryüzünün tamamı kör ve sağır olmazmı?

    Yine yayıncının en yakının cenazesi veya düğünü ile başkaca sebeplerden dolayı yayınına ara vermeyen tek meslek kuruluşu basındır.

    Basının bu öneminden dolayı basın emekçileri olan Gazetecilerden tüm törenlerdeki konuşmacılar tarafından övgüyle özelliklede kalıplaşmış “Değerli Basın Mensupları” şeklindeki övücü sözlerle bahsedilir.

   Maalesef Gazetecilere törenlerde verilen ”Değerli” unvanı oracıkta kalır ve pratik hayatta pekte önemsenmezler.

 HANGİ PARTİNİN İL GENEL MECLİSİ VE BELEDİYE MECLİSİ ÜYELİĞİ ADAYLIK LİSTESİNDE BİR GAZETECİYE YER VERİLDİ?

    Gazetecilere  yapılan övgü maalesef” Kuru kuruya gadanı alayım” dan öteye  geçmiyor.!!!!

    Bunun son ete kemiğe bürünmüş şekli ise Aksaray İl Genel Meclis ve Belediye Meclisi üyeliklerinde iktidar ve muhalefet partilerinin açıkladığı listeler.

   Alenen ve gizli olarak bu görevlere aday olan gazeteciler bulunmasına rağmen bu listelerde maalesef  hiç Gazeteci varmı?

    Yok!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

     Açıklanan listelerde bulunanların eğitimleri,görgüleri,millete hizmetleri gazetecilerden dahamı yüksek?!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

     Tersine çevirelim gazeteciler ismi açıklananlardan eğitim,.bilgi görgü ve birikim  yönünden dahamı geriler?!!!!!!!!!!!!!!!!!!

     Bu soruya somut,akılla izah edilebilecek kanıtlarla evet diyecek kimse varsa beri gelsin.

     Gelsinde alınlarını karışlayayım.

     Çünkü benim bildiğim aday olanlarının memleket için sayısız hizmetleri var.

     Oysa listelere girenlerin  cüzi bir miktarının dışında kalanlarının ise bu memlekete bir iğine ucu kadar daha önce bir hizmetleri yok.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

     Yani lafın özü ”Değerli Basın Mensupları” sözleri pratikte genel olarak lafı güzaftan öteye bir anlam ifade etmiyor.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

   Bu somut gerçekliğinde bilinciyle sayıları azda olsa birilerinin tetikçiliğini,yağdanlığını  hatta ve hatta fedailiğini yapan ısmarlama haber ve köşe yazıları yazanların her daim kalemlerinin efendisi olmaları.

   Şayet bir gün o kalemine köle olmak mecburiyetinde bırakılırlarsa o kalemi kırıp yinede kölesi olmamaları.

    Her zaman,her şartta daima Hakkı kaldırıp yükseltmeyi,batılı ise yerin dibine geçirerek ağır oturup batman kalkmaları dileğiyle.

AKSARAY HABERCİ’YE KUTLAMA

  Aksaray Haberci Dergisinin 1. sayısının yayınını Avrupa’da iken öğrendiğimde değerli toprağım Mustafa Avcı’yı telefonla tebrik ettim.

 Ben Mevla’mızın edna kulununda şehirlerin atası sayısız ilkler ve tekler şehri Aksaray’ımızdan çıkan 3 ve Aksaray’da eğitimini alan 1 Şeyhul İslam’la katkıda bulunduğum ikinci sayısı okuyucuyla buluştuğunda ise derginin Efor AVM’de tanıtımı vardı.

  Bu toplantıda gazetecilere gösterilen vefasızlığın aksini Ahde vefanın gereğinin tezahürüyle ilimizde yakın zamanda görev yapan Aksaray Üniversitesinin kurucu Rektörü Profesör Dr. Necdet Sağlam ve eski İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yusuf İnceer’le birlikte iktidar ve muhalefete mensup birçok siyasi ve entelektüelin katılımıyla yapılan tanıtım toplantısı maksadına ulaştı.

   1. Sayısı ve 2. sayısı ile kendi kulvarındaki bir boşluğu dolduran derginin aynı samimiyetle yoluna devam etmesi dileğiyle sahibi Mustafa Avcı kardeşim ve yönetimi ile emeği geçenleri en samimi duygularımla kutluyorum.

    Cuma’nız Mübarek Olsun.Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 

 


21.02.2014 00:00:00

Ali Genç

Değerli Basın Mensupları;Palavrası!!!

Değerli Basın Mensupları;Palavrası!!!