Nasrettin Hoca merhum´un her biri ibret alınacak fıkralarından birisi olan ?Bana Damdan Düşeni Getir in´in? maalesef günümüzün vahşi kapitalizminde karşılığı yok!!!

    Gerçektende bu fıkradaki Damdan düşenin halini aynı şeyi yaşayan anlayabilseydi üst aklın emri ile vatanını satan asker elbisesi giymiş Fetö/Pdy teröristlerine karşı milletimizin Başkomutanının çağrısıyla 24 saate varmadan yerle yeksan ettiği darbeden sonra bizi ilk arayan, yanımızda olması gereken ülke Almanya olurdu!

     Çünkü aynı şeyi 96 yıl önce Alman devleti ile milleti bizzat yaşamıştı.

ALMAN BAŞBAKANI BAUER İN CESARETİASKERİ DARBELERİ TARİHE GÖMDÜ

     Tarih 12 Mart 1920.

    Almanya Baltık Orduları komutanı Cuntacı Baron Lüttwitz ?Hainler çetesi(!)? diye adlandırdığı meşru hükümetin iktidardan hemen çekilmesini.

     Başbakanlığın Amerika Birleşik Devletleri doğumlu Gazeteci Volfgang Kapp´a teslim edilmesini ister.

     Bu ültimatomdan sonra askerlerin Berlin´e girmesi üzerine Sosyal Demokrat Başbakan      Güstav Bauer bindiği uçakla Dresden şehrine gider.

     Başbakan Bauer´in başkentten ayrılmasından darbeci Baron Lüttwitz in atadığı Kapp  Başbakanlığını ilan eder.

     Anayasayı değiştirip ülkeyi seçime götüreceğini açıklar.

     Seçilmiş Başbakan Güstav Bauer ise geldiği Dresden şehrinde Bakanlar kurulunu toplayıp görevden ayrılmama ve darbeyle darbecilere karşı direnme, yani onlara karşı koyma kararını ilan ederek bunu Alman kamuoyuyla paylaşır.

      Ardından 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan´ın yaptığı gibi Alman Halkına ve İşçilerine bu darbeyi tanımamalarını.

     Bu konuda yayınladığı bildiride ?Yapılan askeri darbeyi ve bu cebir karşısında eğilmeyi ret ediyoruz!!!

     Bütün vatandaşlarımızın siyasi görüş farklılıklarını bir kenara koyarak, bu askeri diktatörlüğü boğmalarını diliyorum!?der.

     TÜM ALMANYA ÇAĞRIYA SES VERDİ

      Seçilmiş meşru hükümetin Başbakanı Bauer´in bu çağrısına bütün Alman halkından coşkulu bir destek gelir.

      Sendikaların aldığı genel grev kararına uyan işçiler şalter kapatır.

       Bu genel grevler nedeniyle Almanya genelindeki Elektrik ve su şebekesi çalışmaz hale gelir ,Otobüslerde çalışmayınca ülkede hayat durur.

      Bu arada uçaklardan da meşru seçilmiş hükümetin iş başında olduğu ve milleti direnmeye çağırdığına dair el broşürleri dağıtılır.

      Cesur Başbakan Güstav Bauer ve kendisi gibi cesur olan Bakanlar Kurulu üyelerinin bu cesaretleriyle yürüttükleri haklı mücadeleleri 48 saat içinde meyvelerini vermeye başlar.

      Sendikaların çağrısına uyan işçilerin genel greviyle Almanya da hayatın tamamen durmasıyla darbecilerin atadığı Başbakan Kapp için ülkeyi yönetmek imkansız hale gelir.

       3 gün sonra Başbakanlıktan istifa etmek zorunda kalır.

      Askeri birlikler ise çaresizlik içinde Başkent Berlin´i terk edince militarist baskılarına boyun eğmeyen cesur Başbakan Bauer ise yeniden Başkent Berlin´e döner.

      Bu olaydan sonra Almanya´da askeri darbeler tarih olur.

ALMANLAR KENDİ BAŞLARINA GELENİN 96 YIL SONRA BİZİM TARAFIMIZDAN BAŞARILMASINI AKLA ZİYAN BİR ŞEKİLDE UMURSAMADILAR!

      Almanların darbeci Baltık Orduları Komutanı Lüttwitz´e karşı3 günde başardıklarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan  Binali Yıldırım´ın çağrısıyla onlardan daha da hızlı şekilde millet olarak göğsümüzü tanklara,toplar ve silahlara siper ederek 240 Şehit ve 2000´den fazla gazi ile 22 saat içinde militarizmi yerle yeksan etmemizden sonra özelde bizimle aynı kaderi paylaşmış olan Almanların,genelde sözüm ona medeni ülkeler olarak bilinenler tarafından maddi ve manevi olarak bizim yanımızda olmaları gerekmez miydi?!!!

   Normal şartlar ve mantık ile hukuk,demokrasi ve insan hakları yönünden düşünüldüğünde gerekirdi gerekmesine de.

    Maalesef çeşitli akla ziyan hesapları nedeniyle sözüm ona demokrat olduklarını iddia eden kendileri gibi tek dişi kalmış canavarlarla birlikte hareket ettiler.

     Müslümanların bir birinin kardeşi olduğu ve Müslüman´ın, Müslüman´dan başka dostunun olmadığı!!!

   Onlardan olmadıkça bizi sevmeyecekleri gerçeğiyle  15 Temmuz gecesinden başlayarak doğulusu,batılısı,güneylisi,kuzeylisi ile ortaya koyduğumuz birliğimizin kıyamete kadar devam ettirilerek şanlı tarihimizdeki gibi her yönüyle dünyaya şan vermemizi bize Cenab-ı Allah(C.C.)´ımızın nasip etmesini dilerim.

     Cumamız Mübarek olsun.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.