Cumhuriyet halkın yani Cumhur ´iyeyi oluşturan Cumhurun kendi kendini yönetme idaresiyse!.

     Bu prensiple Cumhuriyetin gerçek manada cumhurun yani Cumhuriyet rejimini benimseyen ülkeyi oluşturuyor ise, yani o ülkenin sahibiyse.

       Demokrasinin ise eşitlik, insan hakları, fikir ve inanç hürriyeti, gerçek sivil seçilmişlerin millet adına yani cumhurun hakimiyetinin sağlanmasıyla görevli olan.

     Bunun için yani görevlendirildiği çalışmanın gereğini yapmakla da yükümlü olan, aynı zamanda şeffaf idareyle yönetilen ülke olması da.

     Yanı yapılmışlar ve yapılacaklardan ülkenin sahibi olan Cumhurun tamamen bilgi sahibi olması da bu kadar bir gerçektir!!!.

      Yani ev sahibinin evinin içinde olanlardan bilgi sahibi olması en önemli hakkıdır.

     Bu gerçeklikle ülkemizin Osmanlı İmparatorluğunda azınlıkların bürokrasiye hakim olmasıyla başlayan ardına saklandıkları devlet sırrı(!),devletin üstünlüğünün yanı sıra devlette olup bitenlerin milletten gizlenmesinden de şimdiye kadar atanmış elitlerin dışında karlı yani maddi ve manevi olarak kazançlı çıkan olmuş mu?!!!

      Cevap? Elbette ki olmamıştır? olur.

      Aksine bu akla ziyan ardına saklanılan, Millet ve demokrasi aleyhine  paravan  olarak ardına saklanılan gizliliklerle gerçeklerin Cumhuriyeti kuran Cumhur olan yani ülkenin sahibi milletten saklanması ülke ile millete şimdiye kadar hiç mi hiçbir faydasına olmadığı da aşı kardır.!

  SİYASİLERDEN MENDERES,ÖZAL VE ERDOĞAN DIŞINDAKİ VERİLEN SÖZLERİN HER ŞEYİ GÖSTERMELİK

     Oysa siyasiler seçim vaatlerin de yapacaklarını belirtiklerini bir önceki seçimle bu seçim arasında gerçekleştireceklerine söz verdikleri vaatlerinden dolayı seçmenler tarafından bunların yerine getirileceği ümidiyle bu vaatlerde bulunan partiler desteklenir.

      Daha önce vaat ettiklerinden dolayı bol bol alkış alan ve bu alkışların sandıkta oy´a dönüşmesiyle iktidar olanlar bir önceki seçimde vaat ettiklerinden gerçekleştirdiklerini belirttikleri geçmiş vaatlerine inanan seçmenlerin, bu seçimden sonra daha fazla güzelliğin gerçekleştirileceği umuduyla seçmenler tarafından tekrar verilen oylarla iktidarlarını tazelerler.

      Oysaki ülkemizdeki gerçekleştirildiği iddia edilenlerin Şehit Başbakan merhum Adnan Menderes ,merhum Özal ve 2002-2018 arasındaki Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın idaresindeki iktidar hariç tutulacak olunursa yapılan vaatlerin genel ek serisi sadece göstermelik ve göz boyamadan öteye bir gelişme veya iyileştirme değildir.

       Örnek mi istersiniz hangi olumsuz örneği versem ki vereceğim olumsuz örneklerin sadece başlıklarını yazsam bu günkü, hatta daha sonraki yazı için bize ayrılan yer bile yetmez.

       Amma illaki örnek isterseniz sizi mi kıracağım.

      Gıybet yapmamak için size şahsen yaşadığım birkaç örneği vereyim!

       İLLERDEKİ İNSAN HAKLARI KOMİSYONU GÖSTERMELİK

      Eşimle yıllar önce Aksaray Devlet Hastanesinin aciline gittik orada eşimi muayene etmeyen ,bin bir ricanın ardından muayene etmeyi kabul edip ardından ise bu seferde koyduğu teşhisin reçetesini yazmayan.

      Birde üstüne üstlük adı ve unvanı yazılı kaşeyi ilaç yazmadığı reçete kağıdına basıp şikayet etmez isek bizi namert olmakla itham edip başka hakaretlerde yapan doktoru dilekçe ile şikayet ettik.

      Eşimi muayene ettikten sonra hastalığını tedavi edecek iki satır reçeteyi yazmayan şikayetçi olduğumuz doktor üç sayfa savunma yaptı ve yapılan tahkikatın sonucunda hasta haklarında yapılan toplantıdan sonra bu doktorun suçlu olduğuna karar verdi.!!!

      Hasta Hakları komisyonu tarafından alınan kararla İl İnsan Hakları Komisyonuna gittik ne oradan nede Sağlık İl Müdürlüğünden suçlu olan doktor hakkında bir işlem yapıldığı ne yazılı, nede şifa i olarak bize bildirilmedi.

AKSARAY BELEDİYESİNİN CEBREN YERİ İŞGAL ETMESİ,AĞAÇLARIMIZI KESMESİ YAHLARINA KAR KALDI

    Belediye tapulu yerimizi 2009 yılında bizden sözlü ve yazılı izin almadan Kılıçaslan parkına kattı.

    Yine burada bulunan iğde ağaçlarımız ve birçok irili faklı ağacımızla fundalıklarımız kesildi.

    Konuyu il insan hakları komisyonuna şikâyet ettim.

    AK Parti Genel merkezindeki İnsan Hakları birimine şikayet ettim.

     Ne Aksaray İl İnsan Hakları komisyonundan, nede Ak Parti genel merkezinin İnsan Hakları biriminden bir yaptırım uygulanmaması kurulan bu resmi ve parti birimleri göstermelik olmaktan öteye geçmiyor.!!!

İZİNSİZ OLARAK AVLUMDA KAZI YAPANLARIN YAPTIKLARI YANINA KAR KALDI!!!

     Anayasadaki Mülkiyet hakkını düzenleyen maddeye Mülkiyet ve tapu kanununa  muhalefet ederek her hangi bir tebligatta bulunulmadan gaz firması sabahın köründe benden sözlü izinde almadan, hatta talep etme lütfunda da bulunmadan garaj kapımı açarak avlumun içinde kazı yapıp, bozdukları betonu bile eski haline getirmeden çekip gittiler.

VALİLİK BIRAKIN GURBETÇİLERE POZİTF AYRIMCILIK YAPMA TALEBİMİN GEREĞİNİ YAPMAYA MAKAMA SUNDUĞUM DİLEÇEYLE İLGİLİ YAPILAN İŞLEM HAKKINDA BİLE VERİLMEYEN CEVABI 2 AY SONRA 30 AĞUSTO RESEPİYONUNDA VALİ BEYİN KENDİSİNE SORDUĞUM SORUYE VERDİĞİ CEVAPLA ÖĞRENDİM!

    İllerde hem Cumhurbaşkanının hem de tüm bakanların temsilcisi olan Valilerin insan hakları konusunda en hassas olmaları gerekmez mi?

   Gerekirdi gerekmesine amma  izne gelen ülkemizin medarı iftarı ve velinimetimiz olan gurbetçilerimizin kısa izinlerinde  hasret duydukları daha çok eş, dost ve akrabalarına zaman ayırabilmeleri için resmi işlemlerine ayıracakları zamanın kısaltılması için her yıl izinlerin başladığı Haziran  başı ile  Kasım ayı sonuna kadar il genelindeki resmi kurumlarda ve mahalli idarelerde kendilerine  hizmette pozitif ayırımcılık sağlanması konusunu 18 Aralık 2017 günü ziyaret ettiğim  Valiler Kararnamesi ile Adıyaman iline atanan ilimiz Valisi Aykut Pekmez Bey´e konuyu ilimizin diğer meseleleriyle birlikte ileterek bu konuda ayrıca kendisine yazılı müracaat tada bulunacağımı belirttim.

   Bunun üzerine makama 04.07.2018 günü yazdığım 6 sayfalık dilekçe ile öncelikle gurbetçilerimizle ilgi olabildiğince bilgi vererek neden kendileri için pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğini bununla hem gurbetçilere hem de ilimizde yaşayan akrabalarıyla ilimiz ekonomisine sağlanacak faydayı yazdım.

   Dilekçeme 2 ay boyunca menfi veya müspet bir cevap verilmediği gibi nasip olursa Gurbetçilerimizle ilgili seri yazımın 2. Bölümünde kamuoyuyla da paylaşacağım dilekçemdeki taleplerimde yerine getirilmedi.

  Konuyla ilgili sonucu ancak 30 Ağustos Resepsiyonda Vali Aykut Pekmez´e sorduğumda taleplerimi uygun görmediğin belirtince öğrenebildim.

     Son orta başlıkta belirttiğim dilekçemin gereğinin yapılmaması veya neticeden bana bilgi verilmemesi daha  önce ki defalarca yazdığım  yapılan haksızlık ve  hane ihlali ile tapu kanunun ihlali konusunda ne Valilik, ne Belediye nede Savcılık tarafından şimdiye kadar mütecavizler hakkında herhangi bir işlem yapılmadı.!!!

    Türkiye´nin gerçekten de ismindeki gibi Cumhuriyet olabilmesi için medeni ülkelerdeki gibi vatandaşın haklarına saygı gösterilmesinin sağlanması,göstertmeyenlere uygulanacak en ağır maddi ve manevi cezalarla bu tür haksızlıklar ve tecavüzlerin önüne geçilmesi dileğiyle.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 


31.10.2018 18:15:58

Ali Genç

Cumhur´undan Hakikatleri Gizlemeyen ,Hayalleri Gerçek Gibi Göstermeyen Cumhuriyet

Cumhur´undan Hakikatleri Gizlemeyen ,Hayalleri Gerçek Gibi Göstermeyen Cumhuriyet