Milletimizin Yüce dinimiz İslam’dan gelen imanlarıyla ortaya koyduğu kahramanlığıyla tüm Dünya’ya şan verdiği, İstiklal Marşımızın Şairi merhum Mehmet Akif Ersoy’un ise ”Çanakkale Şiirinde” Askerlerini Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V) in komutasında müşrik ordusunu yenen Bedir Savaşının askerleri kadar şanlı olduğunu belirttiği Çanakkale Zaferi hiç kuşkusuz milletimizin ve İslam aleminin tarihimizin en şanlı zaferleridir.!

   Hatta bu şanlı zaferimiz Anadolu’nun milletimize yurt olmasına sağlayan 1071 Malazgirt zaferinden günümüze kadarki kazanılan zaferlerinde en önemlilerindendir.

     Bu sene 100. yılını idrak ettiğimiz bu şanlı zaferin kazanılmasındaki en etkili olay çok iyi bilindiği gibi Balıkesirli Seyit Onbaşı tarafından halk arasında “Yarım Dünya” olarak tabir edilen “İngiliz Ocean(Okyanus)” gemisini imanıyla batırmasıdır.

 ÇANAKKALE ZAFERİNİN KAZANILMASINI SAĞLAYAN SEYİT ONBAŞI’NIN  ÖMRÜ YOKUSULLUKLA GEÇTİ VE YOKSULLUK İÇİNDE DÜNYASINI DEĞİŞTİRDİ!

       Şanlı Çanakkale Deniz Zaferimizi anlatan yerli yabancı tüm kaynaklar ve ilkokuldan Üniversiteye kadar konuyu anlatan ders kitaplarında verilen bilgide kendisinden bahsedilen, Yarım Dünyayı batırdığı yerde ağır mermiyi kaldırmasını gösteren bir heykeli de dikilen.

     Bu yetmiyormuş gibi birde bu yerin altında sahile yakın yerde ise olayla ilgisi olmayan mermiyi kucağına almış şekilde gösteren asılsız bir heykelini de diktiğimiz şanlı Çanakkale’nin şanlı Gazisi Seyit Ali Onbaşı Balıkesir ilimizin Havran ilçesinin Eski ismi Manastır olan Çamlık köyündendir.

      Boğaza hayâsızca akın eden İngiliz ve Fransız gemilerinden atılan toplarla bulunduğu mevzideki arkadaşlarının tamamına yakını şehit olan ve kısa bir baygınlıktan sonra kendisine gelerek savaşın seyrini  Seyit Onbaşının çabası değiştirdi.

     Her biri 215 Osmanlı Okkası yani 258 Kilo olan mermileri topa yerleştiren Abdurrahman ve Emine’nin oğlu olarak 1889 yılında Balıkesir ilimizin Hayran ilçesinin Çamlık köyünde doğan 1909 yılında 20 yaşında orduya katılan Seyit Ali Onbaşı Çanakkale Zaferi kazanıldığında ise 26 yaşındaydı.

 NİĞDE’Lİ ALİ’NİN YARDIMIYLA 258 KİLOLUK MERMİLERİ TOPUN HAZNESİNE YERLEŞTİRİP YARIM DÜNYA’YI BATIRARAK SAVAŞIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRDİ !!!

    Ortaokul yıllarımda hem resmini yapıp hem de bu konuda kendisi için bir şiirde yazdığım, soyadı kanunu çıktığında “Çabuk” kelimesini isminin sonuna ekleterek “Seyit Ali Çabuk” olan.

     Çanakkale Zaferinin en önemli kahramanlarından Seyit Ali Çabuk hakkında tarihi kaynaklar da  verilen bilgilerde mevzilerimizin düşman gemilerinden atılan toplarla arkadaşlarının tamamının top güllerinin sebep olduğu toprakların savrulmasıyla parçalanarak şehit oldukları.

      Kısa bir baygınlık geçiren ve gözlerini açınca arkadaşlarının akıbetini gören Seyit o anda kendisiyle birlikte sağ kalan Niğdeli Ali’yi çağırarak hayatında bir daha gerçekleştiremeyeceği olmazı gerçekleştiriyor.!!!

     Yüce Dinimiz İslam’dan aldığı İmanıyla asansörü bozulan topun haznesine 258’er kiloluk üç mermiyi yerleştirip ilk ikisiyle gemiye hasar verdirdiyse de asıl sonucu güllenin üçüncüsüyle alarak bu mermiyi geminin bacasından içeriye sokarak batırmasıyla savaşın kaderini değiştirdi.  

     RÜTBE VERDİK FAKAT RAHAT ETMESİNİ SAĞLAYACAK İMKÂN VEREMEDİK!!!

       Bu muazzam mucizenin ardından seyri değişen ve bizim dünyaya şan veren zaferimizle sonuçlanmasının ardından yaptığı olayı tekrarlaması istenen Seyit Ali tüm çabalarına rağmen daha önce ardı, ardına kaldırdığı üç toptan birini bile kaldıramadığından içi boşaltılan top mermisiyle poz verdirilir.

       Aşağıya İnternetten bulduğum top mermisini sırtına aldığını gösteren bu pozunu ve sivil hayatta çektirdiği ömrünün son demlerinde çekilen bir fotoğrafını koyduğum Topçu Numaratörü Seyit Ali’ye bu başarısından sonra komutanları tarafından mükâfat olarak ”Onbaşılık” rütbesi verilir.

        Savaştan sonra ordudan terhis olan Seyit Onbaşı memleketine dönerek kendi işleriyle uğraştı.

       Savaş sırasında gösterdiği kahramanlığı övülen Seyit Onbaşı devlet erkânı tarafından unutulduğundan ömrü yoksulluk içinde geçti.!!!

        Atatürk’ün ölümünden bir sene sonra o da 1939 yılında yoksulluk içinde sürdürdüğü ömrünü Mevla’mıza teslim ederek bu fani âlemden baki âleme göç etti.

      Bu vatanı bize yurt edenlerden Seyit Onbaşı ve diğer emsallerinde olduğu gibi hak ettiği manevi rütbenin yanında hakları olan maddi imkanları da vermeyenlerin bundan sonra olmaması, bu vatana hizmet edenlerin hak ettikleri şekildeki değerin kendilerine verilmesinin sağlanması dileğiyle.

       Seyit Onbaşının günümüzde heykelleştirilen top mermisini kaldırması( arkasındaki ise kendisine yardım eden Niğdeli Ali)

       Tüm Şehitlerimiz ve Gazilerimizin Ruhu Şad,Mekanları Cennet olsun.

         Bizlerinde onlara layık evlatlar olmamız dileğiyle.

        Şanlı Çanakkale Zaferimizin 100. yılıKutlu Olsun.

         Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.