Yazılarımda bazen doğruları yazdığımda aramda hiçbir sorun olmayan arkadaşlarımla bile ara sıra aram açılıyor. Herkes neden şöyle yazmadın böyle yazmadın diye sitem ediyorlar. Tabi sitemin arkasında bir kızgınlık var. Aslında şu referandum seçimi olmasa çok yazacaklarım var ama bunları referandum sonuna bırakıyorum. Akimder son dönemlerde farklı olduğunu düşünüyorum. Cumartesi günkü yemek beni rahatsız etti. İmam Hatipliler bu kadar olmamalı diye düşündüm. Acaba Akimder nereye gidiyor diyenleri duydum.

      Birde eski Milletvekili Sayın Şevki Yılmaz neden Aksaray´a bir senede nerede ise on sefer geliyor, buda bir soru işareti. Tabi bazı dedikodu duyumlarım var ama bunu da referandum sonuna bırakmak istiyorum. Burası Memleketi Rize değil, Aksaray´dan adayda olmayacak ise neden bu kadar Aksaray? Bir taraflı gazeteci olmam bunlara itiraz etmememi gerektirmiyor.

      Gelelim Çanakkale´ye, ne zaman 18 Mart gelse rahmetli babamın ilkokul sıralarında anlattıkları gelir aklıma. Daha dün gibi o günkü anlatılanları hiç unutmam. Rahmetli babam bir eğitimci idi. Kendisi daha anne karnında iken babası Çanakkale´ye gitmişti. Birkaç yaşında iken de babasının şehit haberi gelmiş, ama onun hiç bir şeyden haberi yoktu.

      Biraz büyüyüp, baba özlemi çekince, babaannesi kendisine anlatıyor. Sonra ağabeyi yani amcam, şeyh Sait isyanında şehit oluyor. Kendisi yapayalnız babaannesi ile kalmış. Tabii o dönemde Çanakkale den dönen gazilerimiz yaşadıklarını bunlara anlatmışlar. Bu savaşları kendisi yaşamış gibi anlatır ve gözyaşlarını tutamazdı.

     Rum askerlerinin gebe kadınların süngü ile karnındaki çocukları çıkardıklarını anlatır, aç, susuz askerlerimizin ot yediğini, ayakları yalın, elbiseleri yırtık, sefil bir vaziyete düşmelerine rağmen, yurdumuzu düşmana teslim etmediklerini anlatmıştı. Bizde çocuk olmamıza rağmen hararetle dinlemiştik. İşte bu hatıraları unutmamız mümkün değildir.

     Bende bir Çanakkale şehidinin torunu olmaktan iftihar ediyorum. Şehitlikteki isim plakalarına baktığımda, ? Hüseyin oğlu Mehmet? ismini gördükçe gururlanıyorum. Bana o isim çok şey anlatıyor. O dönemlerde soyadı olmadığı için askerlerimiz baba ve memleket isimleri ile çağrılır ve bilinirmiş. Bu günleri anmayıp ta neleri anacağız?

     Her yıl 18 Martta kutlanan ?Çanakkale Zaferi? Deniz Savaşları´nda elde edilen ve tarihin o güne kadar görmediği muhteşem bir zaferdir. Dönemin güçlü süper devletleri Çanakkale de mücadele eden askerimizin önünde pes ederek geri çekilmişlerdir.

     ?Çanakkale Geçilmez? destanı sırasında eli silah tutan bütün vatan evlatları görev almıştır. Türkü, Kürdü, Laz´ı, Çerkez´i, Arnavut´u, Arap´ı, Boşnak´ı, Gürcü´sü ile toplam 250 bine yakın askerimiz İslam´ın son ve asil bayrağını düşürmemek için şehit düşmüş geride ise on binlerce gazi kalmıştır.

      İnanç, vatan sevgisi, dayanışma, birlik ve beraberlik duyguları, zamanın en güçlü ve donanımlı ordularına karşı koymada en önemli faktörler olmuştur.

     Bugünde aynı ruh ve inanca milletçe ihtiyacımız var. Çanakkale´de şahlanan ruh, milletimizin mayasını oluşturan ruhtur. Yeni nesilleri bu duygularla yetiştirmeliyiz.

      Cumartesi günü Akimder ´in düzenlediği yemeğe katıldım. Bende bir İmam Hatip mezunuyum, yönetimdeki arkadaşlarımızın gösterdikleri sosyal faaliyetlere teşekkür ederim. Bazen bizi çağırmasalar da önemli değil. Tıpkı Ak Parti yönetiminin önemli toplantılarına beni çağırmadıkları gibi. Halbuki gazeteciliğimin dışında koca bir vakıf başkanı olmama rağmen açık ve alenen ben Ak Partiliyim Cumhurbaşkanımın aşığıyım diye yazmama rağmen, bazen eleştirdiğim için sağ olsun arkadaşlar bana tavır alırlar.

      Dernek elbette bir siyasi düşünceye sahip olacak, ama bazı kimselerin emri altında değil. Bu görüş inanın benim görüşüm değil diğer mezunların görüşü. Bütün İmam Hatipliler kucaklanmalı. Eğer mezunlarımızla iftihar ediyorsak herkese kucak açılmalı.

       Burada ne konuşuldu ne anlatıldı meselesine takılmıyorum. Sevgili yönetim, dost ve mezunlarımız bu konuya hassasiyet göstermeli. Az olsun bizden olsun düşüncesi bir taraf atılmalı. Bu yazımdan sonra belki bir daha davet edilmeyebilirim, ona da eyvallah. Ama ben bütün mezunlarımızı seviyor ve muhabbetle kucaklıyorum, iyi ki varsınız. 


19.03.2017 11:06:23

Erdogan Kaya

Çanakkale şehitleri ve AKİMDER

Çanakkale şehitleri ve AKİMDER