Bir kısım medya olur da bir kısım doktor neden olmasın.

Alın size doktorlarımız:

Kimse inkâr gelmesin; doktorlarla ilgili yaşanan bir kısım sorunların altında yatan neden; mesleklerinin kendilerine kazandırdığı iş garantisidir. Gizli bir güç ve meslek dayanışmasıyla; sayıları ihtiyacın hep altında kaldı. Bu da onları aranılan meslek grubunda hep bir numara yaptı.  

Siz hiç işsiz doktor gördünüz mü? Bu konunun tek çözümü; tıp fakültelerinin sayılarının ve buralara alınacak öğrenci kontenjanının arttırılmasıdır. Kimse gençlerimizi bu konuda yetersiz görmesin. Kontenjandan kat, kat fazla gençler var bu ülkede. Yeter ki; onlara fırsat verilsin.

Herkesi suçlamıyorum ama bazılarında statü hastalığı ve kapris var. Araba alırken bile DR. yazan plaka alma inadı olanları bile gördüm. Yoksa bazılarına; Hipokrat yemini hikâye mi geliyor? Yoksa bir kısım milletvekilleri gibi yemin ederken; tek ayaklarını mı kaldırıyorlar?

Buradan; tüm bu olumsuzluklardan uzak doktorlarımızı da ayrıca kutluyorum. Özellikle yazıhanesinin sokağa bakan penceresinde; “ÇARŞAMBA GÜNLERİ MUAYENEM FAKİRLERE ÜCRETSİZDİR“ Diye yazanları. Hacettepe Üniversitesi’nde öğrenciyken ekmeğimizi paylaştığımız Tıp öğrencisi arkadaşlarımızın pek çoğu hayata atılınca bizlere kendilerini bile unutturdular.

Doktorluk dâhil tüm meslekler bence; vicdan ve merhamet duygusuna dayalıdır. Siz ne yaparsanız yapın; hangi yasaları çıkartırsanız çıkartın; kişinin içerisinde vicdan ve merhamet duygusu yoksa değiştiremezsiniz. Bu arada vicdan ve merhamet sahibi doktorlarımızı ayrı tutuyorum.

Yeri gelmişken Hipokrat yeminini doktor, hasta ve hasta adaylarına hatırlatmak isterim.

Not: Andımız üzerindeki Hipokrat’a Fatiha deyimi; bu konuda mağduriyete uğramış birisi tarafından kullanılmış bir deyim olmalıdır diye düşünüyorum.