20 yıl önce bizim köyde birader muhtar adayı olmuştu, bize oy vermek istemeyen bir komşuya ziyarete gitmiştim. Nedenini sordum, bizim bahçeye 30 yıl önce giren tavuğuna rahmetli anam taş atmış tavuğun ayağını kırmış. 30 sene sonra çok önemli bir kusurmuş gibi önümüze koymuştu. Neyse ki muhtarlığı büyük farkla kazandık tavuk bahanesi bitmişti.

       Malumunuz geçtiğimiz mahalli seçimlerde İl Genel Meclisine aday adayı olmuştum. Tavuğuna kış dediğimiz bazı kaçak elektrik suçlusu ve üçkâğıttan sabıkalı arkadaşlar tutar yerimizi koymayarak 25 yıl önceki aklanarak lehime bitmiş bir davayı bile gündeme getirdiler. Kendilerine baksananız hak etmedikleri halde matbu evrak basımı adı altında kurum dolandırıcıları. Kaçak elektrik kullanma suçluları aynada kendilerine bakmazlar.

      Bazıları da İnternet üzerinden hakaretler yağdırıp adımızı lekelemeye çalıştılar. Bunların hepsini toplayıp 5 ayrı dava açtım ve beşi de sonuçlandı. En sonu 05.06.2014 günü daha önce sabıkalı arkadaşın sabıkası nedeni ile kesin hükümle ceza aldı. Yani bana hakaret eden 5 arkadaşta maalesef üzüldüler ve arkalarına bakmadan gittiler. Ne yapayım en acısı ahlaksız ve haince başkasına iftira atmaktı, bu nedenle yazarak beni üzdüler bende onları hukuken mahkûm ettirerek üzmek durumunda kaldım. Umarım bunlar onlara bir ders olur.

      Ceza davası bitti ama henüz daha bitmeyen tazminat davası var. İkinci defa madden manen cezalanmalarını sağlamak istiyorum, onu bitince sizlerle paylaşacağım. Asıl bir beklediğim sicili bozuk birisi var orada burada konuşuyor da delil olacak iki satır yazmıyor bir yazsa bekliyorum onunda hesabını görmek için. Efendim ben Memiş Akın döneminde şaibe almışım falan filan, onun aslını da yazayım herkes bilsin.

      Rahmetli Emin Gürün döneminde Trafik Zabıta Müdürü idim, sokak ortasındaki mahalle minibüs ve taksileri resmileştirdim. Burasını işletenler hava parası ile istediklerini alıp istediklerini çıkarıyorlardı burada bir rant vardı, rantın önüne geçerek ulaşımın Belediyece yapılmasını sağladım. Bunu eski minibüsçüler iyi bilirler tabi bana hasım olanlar oldu.

      Seçimi Memiş Akın kazanmıştı, ben medeni bir şekilde önlerini açmak için müdürlük istifamı kendilerine vermiştim. Sayın Akın bir hafta sonra beni çağırarak, “ seninle çalışmak istiyorum, işine bak sen çok onurlu bir insansın bunu sadece sende gördüm” dedi. Buna o dönemin meclis üyesi Hikmet Terzioğlu ve İbrahim Sururi Aksoy ağabeyler şahit.

      Biz görevimize devam ederken bir kasabamızda seçim kaybeden bir arkadaş babasının üzerine olan taksisini durağa koyarak aracını durak taksisi yapıp sonra satmak istiyordu. Ama aracı ticari olmadığı için ben buna karşı çıktım bazı partililer baskı yaptılar ama ben direndim. Meğerse durağı alıp sonra başkasına satarak seçim masrafını çıkaracakmış. Çoğu insanın bildiği bu arkadaşın buradan ismini yazmak istemiyorum gerek duyulursa yazarım.

      Belediyede bütün müdürler değişmiş sadece ben kalmıştım, ama sosyal demokrat hareket bana karşı idi. Bir gün izinden döndüm elime açığa alındığım yazısı tutuşturuldu. Konu minibüs alım satımında usulsüzlük yaparak zimmetime bin lira geçirmişim. Bir müşteriye makbuz kesip vererek zimmete para geçirmişim.

      Hâlbuki ben ne tahsildarım nede zimmetimde makbuz var, benim makbuzla hiç işim olmaz. Açığa alındıktan sonra hakkımda hazırlanan dosya mesai günü yerine Cumartesi sosyal demokrat ve Akınla yakın arkadaş olan o dönemim savcısı Erdal Bağcı’ya denk getirtilerek ifadeye çağrıldım. Tatil günü tutuklandım, mesele soruşturmanın selameti açısındanmış.

      Üst mahkemeye itiraz ederek ağır ceza mahkemesinde yargılandım. Ağır ceza mahkemesi suç delili bulamayarak takipsizlik kararı verdi. Bu sefer Belediye usul hatası yaptık diye dosyamı memuru muhakemat kanununa göre il idare kuruluna gönderdi. İl idare kurulu oy birliği ile beni suçsuz bularak lehimde karar verdi. Bu sefer davaya Danıştay nezdinde itiraz ettiler, dava Danıştay 2 dairesinde görüşüldü ve itiraz reddedilerek lehimde oy birliği ile sonuçlandı. Ama ben 10 ay açıkta kaldım ve boş gezdim, sonra görevime döndüm yargılandığım 4 mahkemede de aklanarak görevime dönüp tüm haklarımı geri aldım.

      Haksız ve zulüm gibi görevden almak için yapılanlar ise 1990 yılı idi. Aradan 24 yıl geçmiş aslanlar gibi emekli olarak memuriyetimi tamamladığım halde karalamak adına yapılan namussuzca karalamayı yapanlar aynada kendilerine baksınlar. Hamdolsun memuriyetim döneminde disiplin cezası dahi almış birisi değilim.

      O dönem 657 tabi devlet memuru olmanız nedeni ile açıklama hakkınız yok kendinizi savunamıyorsunuz. Bunlar çok memurun başına gelebilecek iftiralardır, önemli olan başınızın dik olmasıdır. O günkü tüm karar ve belgeler hala elimde saklıyorum. Sayın Akın benden helallik istemiştir, ama birileri hala leş kargası gibi bir şeyler deşeliyor. Ama anlımız ak başımız dik, erkeksen iki satır yaz hukuk önünde seninle de hesaplaşalım