Siyasette her zaman söylediğim bir konu var, insanların özel hayatına, aile mefhumuna, inançlarına ve namusuna saldırı siyaset değil bir çirkinliktir. Bunu kim yaparsa yapsın belden aşağı siyaset kamuoyu tarafından da tasvip edilmeyen bir siyasi acizliktir. Saydığım konularda kişiler hata da yapsa bunlar siyasi malzeme yapılmamalı. Zaten yapanların hesabını halk seçimlerde görüyor. Bu tür insanların özeline girerek yazmak da biz gazeteciler için doğru olmaz, ben buna çok dikkat ederim.
Geçtiğimiz haftalarda Eskil ilçemizden elime geçen bir açma ruhsatı ve DVD geçti. İşyeri açma ruhsatı tamamen içkili yer ve gazino ruhsatı idi. Belediye Başkanı Niyazi Alçay?ın aynı zamanda İmam Hatip Lisesi çıkışlı olması nedeni ile bir önceki Belediye Başkanı tarafından, Niyazi Alçay?ın ilçede içkili gazino ve eğlence ruhsatı verdiği ile ilgili kendisini yıpratmaya yönelik bu ruhsatsın fotokopisi idi. Amaç Ak Parti il yönetimine dağıtılarak tekrar Alçay?ın aday olmasının önü kesilmek isteniyordu.
Bu iddianın ne kadar doğru olup olmadığını araştırmak için dürüst gazetecilik adına Eskile giderek konuyu araştırdım. Bu konuda tüm belgelerin bir süretini aldım, dosyama koydum. Konunun aslını sizlerle paylaşacağım. Ancak konu hakkında bir açıklamasının olup olmadığını sorduğum Alçay; ?yalanlara cevap verecek durumda değilim, muhatap da almıyorum? dedi.
2008 Yılında Belediye Başkanı olan arkadaşımıza iki kişi içkili eğlence yeri açma ruhsatı için müracaat ediyor. Birinci şahıs 20.03.2008 tarih ve 195 sayılı onayla Eskil Belediyesinden içkili eğlence yeri ruhsatı alıyor. Ancak ikinci şahıs alamıyor ve konuyu mahkemeye taşıyor. İdari mahkemede dava devam ederken mahalli seçimler yapılıyor ve Belediye Başkanlığını Niyazi Alçay kazanıyor. Bu arada konu yeni Başkana intikal ediyor ama yeni Başkan ruhsat vermemekte direniyor.
Aksaray idare mahkemesi 2008 yılında bir başka içkili yere ruhsat verilmesini emsal göstererek ikinci şahsa da ruhsat verilmesi yönünde 26.10.2010 tarih ve 1221 sayılı kararla içkili yer açması yönünde karar çıkıyor. Çıkan karara rağmen Alçay ruhsat vermemede direniyor. Ancak ikinci bir uyarı kararı ile Emniyetle beraber 23.12.2010 tarih ve 340 sayılı kararla Başkan vekili Mustafa Noyan imzası ile ruhsat veriliyor.
Hat da birinci şahsın içkili yerinde 12.04.2012 tarihinde yapılan incelemeye istinaden bir tutanakla işyerindeki eksiklikler kendisine bildirilerek 15 gün içinde eksiklikler giderilmediği takdirde işyeri kapatılacak uyarısı yapılıyor. Uyarıya rağmen yine eksiklikler giderilmeyip yapı kullanma ruhsatı olmadığı, işyerinin kaçak bir yapı olduğu ve imar planının dışında olduğu gerekçesi ile içkili yer Alçay tarafından kapatılıyor.
Tüm bu belgelerin birer nüshası ve mahkeme kararı tarafımda bulunmaktadır. Bu belgeleri her zaman okurlarla paylaşmaya hazırım. Araştırmacı ve dürüst gazeteciliğin bir gereğini yerine getirerek, insanların belden aşağıya vurarak karalanmamasına müsaade etmemek adına bunu araştırıp sizlerle paylaştım.
Şimdi sormak istiyorum, 2008 yılında bir yakınına içkili eğlence yeri ruhsatı veriyorsun, bir başkasına vermiyorsun. Sonra ruhsat vermediğin şahıs mahkemeye gidiyor mahkeme kararı ile ruhsat verdiğin kişiyi emsal göstererek ikinci bir içkili yere ruhsat verilmesine sebep oluyorsun, sonrada yavuz hırsız misali Alçay içkili ruhsat veriyor diye 2010 yılındaki kararı bugün ortaya getirerek insanları inancı ve okuduğu okul ile vurmaya çalışıyorsun.
Eğer burada yasal olarak birisi sizi emsal göstererek ruhsat vermişse yine bunun vebali de size aitken neden bunu koz olarak kullanıyorsunuz? Keşke kendinizin de verdiği içkili ruhsatla beraber bunu dağıtsaydınız. İşte araştırmacı gazetecilik diye buna derler, acemi sürücü kaçar polis yakalar.
Usta siyasetçiler belden aşağıya vurup insanların inanç noktasını ortaya getirmek yerine alternatif politikalar üreterek siyaset yapmayı denerler. Aslanlar gibi çıkar seçmene güzel hizmet vadi verirsiniz ve seçmende sizi destekler kimsenin de bir şey söyleme hakkı olmaz sizi tebrik ederler.
Aslında benim kimse ile bir alıp vereceğim yok, ama böyle belden aşağı siyasetin son bulması için bu araştırmayı yaparak bir daha yapılmamsı için bunu yaptım. Buda bizim gibi araştırmacı yazarların afakî yazılar yazması yerine delil ve belgelerle yazmayı daha uygun buluruz. Elbette takdir kamuoyunun ve okurların olacaktır. Ama ben aynı siyasi partiden aday adaylığı düşünen kişilerin bu tür siyaset yapmalarına üzüldüğümü söylemek isterim.
Not: Bu yazı desteklediğin adamın yaptığı işe bak diye bana gönderilen evraklar sonucu yazılmıştır.