Gün geçmez ki, okurlardan telefon almayayım, kimisi kişisel, kimisi toplumu ilgilendiren konuları bana yazıyor. Genelde ise bana direk telefon açarak gördüğü olumsuzluğu konu ederek yazmamı istiyorlar. Dikkate alınmak ve ses getiren yazar olmanın getirdiği olumlu ve olumsuz tepkileri dinlememek olmaz. Sevgili okurlarımın içinde tanıdıklarımda var, inanın hiç tanımayıp günlük tiryakim olduğunu söyleyenler az değil.

Bazı dilek ve temennileri dinliyorum, ama bunları köşemde konu etmeye değer bulmuyorum. Onlar sakın bana kızıp küsmesinler. Değer bulduklarımı da zaman zaman bana konu çıkardıkları için burada genel olarak ele almaya çalışıyorum.

Bazen beni hiç ilgilendirmeyen, okurun kişisel meselesi oluyor, ardından da; “ ama ismimi yazma” diyerek kendisini gizlemeye çalışanlar oluyor. Bazen tepki aldıklarımda oluyor, bir yazar tebrik edildiği kadar bazen tenkitte almalı. Almıyorsa yaptığı işin önemi yok demektir. Dikkate alınıyorsan yaptığın işin hakkını veriyorsun demektir.

Geçen hafta TOKİ bölgesinde kiracı olan bir okurum beni arayarak ismini yazmayım. “İsmimi yazarsan ev sahibi beni evden çıkarır” dedi. Bende ismini yazmadan bana anlattığı şikâyetini buradan sizlerle paylaşayım.

“ Erdoğan Bey ben TOKİ’de oturan kiracıyım, ekonomik durumu iyi olmayan bir kişinin evinde oturuyorum. Ama adamın kendisi kirasız evde çarşıda oturuyor. Burasını dar gelirli aile olarak TOKİ’ye yazılıp almış. Ama bana 300 TL. Kiraya verdi, benden aldığı kira parası ile aidatını ödüyor ve bedavadan daire sahibi oluyor.

Aynı binada benim gibi birçok kiracı var, bu nasıl dar gelirlilik? Ben TOKİ ye gireceğim giremedim oturmayan adamın evinde kiracıyım. Bunu neye göre belirliyorlar, bunlar yeterli araştırılıyor mu? Allah aşkına bunu bir dile getir yetkililer bilsin” diyor.

Buradan ev alan kimselerin nasıl aldığını biliyorum, bu insanların araştırmasında resmi belge ve evrak önemli. Devletimiz bunu araştırıyor ve ona göre kuraya tabi tutuyor. Babasının ya da bir yakınının evinde bedavaya oturduğunu bakmıyor. Gelir durumu ve resmi evraklar üzerinden bakıyorlar. Eğer bu insanlar hak etmedikleri halde hakkı olanın hakkını alıyorsa çok ayıp ediyorlar.

Bildiğim kadarı ile TOKİ’den ev alanların borcunu ödeyene kadar satması kanunen yasak. Ayrıca kiraya vermesi de yasak, nasıl veriyorlar bilemiyorum. Ama bunları araştırmak her halde Toplu konutun görevi olsa gerek. Ben buradan bunu duyurmuş olayım.

Pazartesi günü yine bir dostum müteahhit beni aradı. Evinin karşısındaki parktaki rezaletlerden anlattı. Bende Üniversiteler kapandı nasıl oluyor diye merak edip sordum. Sevgili okurum anlatıyor:

“ Erdoğan Bey inan seni hiç kaçırmadan okuyorum ve takdir ediyorum. Çok okurun ve takip edenin olduğunu biliyorum onun için arıyorum. Bizim evin biraz uzağında üniversite öğrencilerinin kaldığı öğrenci yurdu var. Hemen birde bizim evin karşısında yeşil bir park var.

Yemin ederim çok zaman balkona çıkamıyoruz, utanıyoruz. Gençler buralara doluyor, kuytu kenarda olmadık hal içinde oluyorlar. Bu gençlerin anne ve babaları okusun diye mi gönderiyor onunla bununla uygunsuz vaziyette olsunlar diye mi? Bizim şehrimiz büyük şehir değil örf ve adetlerimiz var. Bunlarda hiç utanma arlanma yok mu? Okulda hocalar bir şey demiyorlar mı? Emniyet akşamları olsun buralara hiç bakmaz mı?” diye uzun uzun anlattı.

Valla ne diyelim ben zaten çok gencimizin gelecekte bizim idarecimiz olacağına inanmıyorum. Dünyalık işlerden başka kafaları hiç bir şeye çalışmıyor. Belediye Başkanımız Sayın Yazgı tinerci ve bu tür rezalet yapanlar görünsün diye bildiğim kadarı ile bazı çocuk ve parkların duvarlarını yıktı. Ama biz buradan bir kez daha yetkililere duyuralım.

Geçen hafta başı Almanya’dan yazan bir okurum oradaki bir yapının din ve hoca adı altında hayır hasenat topladıklarını ama başka işlerde kullandıklarını ve bunun neresinde hayır var demişti. Bende bunu bir hoca kıssası ile sahtekârlar diye anlatmıştım. Buna bazı imam dostlarımız alınmıştı, ama o kıssada imam kardeşlerimiz konu değildi. O mesleği istismar edenlerdi, kendilerini istismar edenlere onlarda fırsat vermezlerse sevinirim.


17.06.2014 00:00:00

Erdogan Kaya

Bazen dert dinlemeye mecbursunuz

Bazen dert dinlemeye mecbursunuz