Cumartesi günü iki ayrı toplantıya katıldım. Birincisi Ziga Termal kaplıcaları toplantı salonunda Aksaray Ar-Ge Başkanlığı tarafından organize edilen ve Necmeddin Erbakan Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Birol Akgün tarafından verilen Başkanlık sisteminin tartışıldığı konferansa katıldım. Ardından da Aksaray Belediyesi tarafından Cumhuriyet Mahallesinde yapacağı Spor kompleksi ve mesire alanları ile ilgili proje yarışması ödül törenine katıldım.

         Önce Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor konferansını dinledim. Birol Hocam konuyu anlatırken net ve sade bir şekilde anlatmak yerine bir saat den fazla detayları girince konu biraz karıştı demek daha doğru olur. Ama ben bazı konulardaki tereddütlerimi tam olmasa da gidermeye çalıştım.

        Yeterlice tatmin oldum desem kendimi kandırmış olurum. Cumhurbaşkanı ile Başkanı halk seçecek ama yetki tartışması çıkacağını düşünerek soru sordum. Cumhurbaşkanı da Başkanda aynı kişi olacağı için yetki tartışması olmayacağını öğrendim.

       Diğer bir husus ise aday olacak Milletvekillerinden kim çok oy alırsa o seçilecek. Buda seçmene güzel gelen taraf, ben atadım sen seç olmayacak. O zaman Milletvekilleri daha güçlü olacak ve gerektiğinde sesini yükseltebilecek. Genel Başkanına sen atayıp seçtirdin diye boyun eğmeyecek.

       Başkanlık sisteminden ne anlıyoruz, başkanlık sistemi nedir? Başkanlık sistemi yürütme organının doğrudan seçildiği ve seçimle işbaşına gelen başkanın yasama organı tarafından görevinden alınamadığı bir hükümet sistemidir. Sistemin en belirgin özelliği sert kuvvetler ayrılığına dayanması, bu sayede yasama, yürütme ve yargı organlarının birbirinden ayrı çalışması esasının uygulanmasıdır.

       Kuvvetler ayrılığı anladığım kadarı ile Başkanı halk seçtiği için onun elinde olacak. Bunun terside düşünülür, Sayın Başbakan Başkan olmak istiyor eline bütün yetkileri almaya çalışıyor düşüncesinin aksine bende diyorum ki, yarın bu gücü hadi başkası eline alırsa. O zaman bu kuvvetler ayrılığı nasıl olacak? En büyük endişe bölgelere göre ayrılacak eyaletler için ise bir ayrılık söz konusu olur mu?

       Başkanlık sisteminin en güzel yanı istikrarın sağlanması olarak da düşünebiliriz. 30 yıldır geriye bir baktığımızda nerede ise Özal hükümeti dışında devlet koalisyonlarla yönetildi. Dolayısı ile ekonomiden tutun siyasetine kadar istikrarsızlıklar yaşandı ve ülke çok büyük sıkıntı çekti. Başkanlık sisteminde Başkanı halk seçecek ve halka karşı sorumlu olacak ve koalisyonlar diye bir durum olmayacak. Sorumlu ve kesintisiz bir idare şekli olacaktır.

       Şu aşamada Başkanlık sisteminin Sayın Başbakan için çıkarılmaya çalışıldığı şeklinde düşünülebilir. Ancak Sayın Başbakan bugün var yarın yok, eğer bu ülkemiz için gerekli ise desteklememiz lazım. Destekten maksadım konu hakkında yeterli bilgi sahibi olunduktan sonra halkımız konu hakkında konuşmalı. Konuyu siyaseten değil de gerekliliği ile ilgili yâda gereksizliği ile ilgili tartışmalı. Konu henüz yeni tartışılıyor, bana göre halkımızın katılımı sağlanması için bir sür daha tartışılmalı.

                                                   CUMHURİYET PROCESİ FEVKALADE

      Daha önce tanıtımı yapılan Aksaray Belediyesinin Cumhuriyet Mahallesi ile ilgili projelerin Cumartesi günü ödül töreni vardı. Ben projenin teknik yönünü anlamam, bunun kararını hocalarımız verdiler. Ben gözüme hoş gelen kâğıt üzerindeki projelere baktım, birbirinden değerli projeler vardı.

      Birinci olan proje zannedersem önümüzdeki günlerde hayata geçmesi için kazma vurulacak. Projede büyük yapılaşma olmayacağı için hemen başlanarak sonbahara bitirilmeli. İlimiz parasız gidebileceği ikinci bir mesire yeri kazanmalı. Bugün için 20 bin civarında nüfusun yaşadığı Cumhuriyet Mahallesinin insanlarının birkaç yıl içinde bunun 200 bin olacağını da hesap etmek lazım.

       Aracı olanlar il dışına gidibeliyor, ama aracı olmayanlar nasıl gitsin. Dört beton duvar arasına sıkışan insanların Kılıçaslan mesire yeri sayesinde dışarıya çıktılar. Ümit ediyorum ki burası da güzel olacak ve bölge halkı seneye buraya koşacak. Görüldüğü üzere bugün insanlar Kılıçaslan parkına sığmamaktadır. Bu sosyal tesislerin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

       Projeye katılanların genelde Ankara ve İstanbulludan oluşması dikkatimi çekti. Hele mühendislerin tamamı genç ve 30 yaşın altında olmaları dikkat çekici idi. Aksaray dan kimsenin katılmamsı dikkatimi çekti. Herhalde Aksaray’daki mühendislerimizin işi tıkırında, yoğunlar ki katılmadılar. Çünkü ödüllerde küçümsenmeyecek kadar vardı. Mesela birinciye 40 bin TL. Gibi bir para verildi. En önemlisi bu güzel projelerin bir an evvel hayata geçirilmesi, yarışma bana göre güzellik ve kalite demektir.