Buram buram tarih kokan ilimizde birçok tarihi eser bulunmaktadır. Bunlar Bizans`tan

başlayıp Selçukluya kadar devam eden tarihi kalıntılar. Hıristiyan alemine hitap eden

eserler yanın da ilimizde birçok maneviyatı temsil eden Selçuklu eserleri bulunmaktadır.

Salı günü tadilatı yapılan Kılıçaslan hamamını gezdim. Gezime Müze Müdürü Yusuf Altın

eşlik ederek bilgiler verdi. Yusuf Bey bu hamamın kontrolünü yaparak takip ediyor.

Hamamın ise bütün masraflarını karşılayan Belediye Başkanı Nevzat Palta tadilatını yaptırıyor.

Tarihi Kılıçaslan hamamı malumunuz yıllardır şehrin göbeğinde çöplük olarak kullanılıyordu. Kullanılıyor

kullanılmasına da burası tamamen ne Belediyenin nede Vakıfların malı idi. Belediye ile şahısların ortak malları idi.

Burasını çözmek o kadar çok zordu ki, Belediye Başkanı yüzlerce mirasçısı olan bu hamamın önce mirasçılar işini

hallederek Belediye ye geçmesini sağlamış.

Daha sonra tadilatını yapmak için koruma kurulundan izin alarak tadilatını hayata geçirmiş. Osman hocanın

öncülüğünde bu tadilatla iki de Doçent ilgilenmektedir. Müze müdürlüğü de kontrol görevi yapmaktadır. Günlük burada

mutlaka uzaman bir hoca bulunmaktadır.

Hamamın biz sadece bir bölümden oluştuğunu zannediyorduk. Ama hiçte öyle değilmiş, üzeri asfalt ve betonlarla

kapatılmış. Taksi durağı ve araç parkı olarak kullanılan bu hamamın birçok bölümlerden oluştuğu ve yandaki camiye

kadar dayandığını görmüş oldum.

2 Kılıçaslan`ın ayakta duran ikinci bir eseri bu hamamdır. İlimiz de bir diğer eseri ise Kılıçaslan tepesindeki türbe.

Yapılan hamamlardan sadece ayakta kalan eser burasıdır. Selçuklu ve Osmanlı temizliğe ne kadar önem vermiş olmalı

ki, ilimizde üç tane tarihi hamam var. Birisi Ali Baba tekkesi yan tarafında imiş ama bugün yerinde yeller esiyor. Paşa

hamamı ise malumunuz yap işlet devret modeli ile tadilatı yapılarak işletmeye açılmıştır.

İkinci ayakta kalan ise Kılıçaslan Hamamı, burada üç hamamın olması günümüzde bile düşünülmeyen temizlik abidesi

hamamlar o dönemlerde yapılmıştır. Hamam olayı Selçuklu ve Osmanlıda çok önem arz etmektedir. Çünkü temizlik

dünyaya bizden örnek gitmiştir.

Hamamın tadilatı devam ediyor, henüz iç temizliği tamamlanmamış. Anlatıldığına göre bugüne kadar 130 kamyon toprak

ve pislik çıkmıştır. Tabanlarından ise kum yığınları çıkmaktadır, Yusuf Beyin anlattığına göre Ulu ırmak seviyesi

hamamdan yüksek imiş burasını sel basmış ve kum dolduğu tahmin ediliyor. Tabi temizlik çalışması yapılırken de

dikkat ediliyor yıkılma olmaması için. Hala az bir bölümünde temizlik çalışmaları devam ediyor.

İç bölümlerinde kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı bölümler bulunuyor. Nerede ise paşa hamamından büyük bir alana

kurtulmuş. İçerisinde sıcak kabin yerleri ve hatta keçe dövme yerleri bile bulunuyor. Tıraş yerlerinden tutun buhar

odalarına kadar ne ararsanız var.

Benim burada etkilendiğim konu ise bu kadar geniş ve teferruatlı bir hamam nasıl olmuşta asfalt ve betonlarla

kapatılmış. Sayın Nevzat beyin bu düşünce ve girişimini takdirle karşılıyorum. Hatta tarihi eserlere olan duyarlılığından

dolayı kendisini tebrik ediyorum.

Bugüne kadar kimsenin düşünüp hayata geçirmeyi aklından geçirmeyen tarihi mekânları onararak eski günlerine

döndürmesi çok büyük bir başarıdır. Tarihi evlerin tadilatı, Azmi Milli, tarihi köprülerin onarımı ve bu hamamın tadilatı

onun ne kadar tarih sevdiğini göstermiş oluyor. Kendilerine bu duyarlılığından dolayı tebrik ve takdir ediyorum, çünkü

tarihe sahip çıkıyor. En azından bana ne lazımcılık yok böyle bir güzel eser ortaya çıkmış oldu. Bilmeyenlerde en

azından öğrenmiş olurlar.

Yalnız bu hamamın tekrar hamam olarak çalıştırmasını istemek çok büyük yanlış olur. Nedenine gelince buradaki

tuğlalar yıpranmış ve çok eski. Bu taşların iki gün sonra uflanabileceği düşünülüyor. En güzeli burası çarşı içinde

herhangi bir sektöre kiralayarak çay ve pasta salonu yapılabilir.

Sayın Başkanın tarihe olan duyarlılığından dolayı kendisini bir kez daha tebrik ediyorum umarın bu çalışmaların

devamı gelir ve tarihimiz canlı tutulmuş olur.