Bu 19 Mayıs Atatürk´ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında hangi konuyu işlememe velinimetim okuyucularım tarafından karar verilmesini diledim.

  Bunun için sosyal medyadan isteyenlerin katkıda bulunmaları için çağrıda bulundum.

 İzninizle önce çağrıma uyanlardan konuyla alakasız olanların isteklerini geçerek özelde 19 Mayıs Atatürk´ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, genelde ise Milli Mücadele ruhu ve bunun devam ettirilmesi konularını içerenlerini kamuoyumuz tarafından da bilinmesi.

    Bunların üstünde okuyucularımız tarafından beyin jimnastiği yapılarak hem ömrümüz olursa bundan sonraki 19 Mayıs´lar ve diğer Milli bayramlar konusundaki söylenmesi, araştırılması ve yazılması, hem de yazımıza katkıları için sorulanları yazacağım.

  Ardından ise nasip olursa sorulanlarla oluşturulan bu yazının başlığının açılımını yapmak istiyorum.

  OKUYUCULARIMIN ORTAK GÖRÜŞÜ 19 MAYIS MİLLİ RUHU´NUN DEVAM ETMESİ!

   Selami Güzel? Ali abi kurtuluş savaşında Anadolu insanının ne gibi zorluklarla bu mücadeleyi yaptığını yazabilirsin.?

  Halis Özyön( Aksaray Belediyesi emekli Bando Şefi) sevgili kardeşim Ali bir zamanlar yaşadığımız 19 Mayıs Gençlik ve Spor bayramının güzelliğinden renkliliğinden gece fener alayının şevkinden çocukların gençlerin peşimize takılıp alkışından halkın balkonlardan alkış tutmasından bahset be kardeş. Eski bir bando şefi olarak özledim o günleri. Selam ve sevgiler

    Savaş Yılmaz Özgürlüğe, bağımsızlığa ilk adım o gün atılmıştır.

   Atatürk bir konuşmasında ?Ben 19 Mayısta doğdum? demiştir.

    15 Temmuz darbesinde de benzer durum yaşanmıştır.

    Yeni Türkiye bence bu tarihte doğdu. İki olayı harmanlasan güzel olur Ali abim. Saygılar

    Celalettin Çorakçı(Eczacı) ?Sevgili Ali! Atam vatanı ve Cumhuriyeti niye gençliğe emanet ettiğini işle.?

ELLER AYA GİDERKEN BİZİM GENÇLER YILLARCA  ?BALKONA BAK, BALKONA BAK(!) BALKONDAKİ KIZLARA BAK(!)?RİTMİYLE MİLLİ BAYRAMLARIN RUHUYLA İLGİSİ OLMAYAN ŞEYLERLE OYALANDI!!!

    Milli Mücadele ruhunun ete kemiğe büründüğü şahlanışımızın başlangıcı olan Padişah Vahdettin tarafından 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Gazi Mustafa Kemal Paşa´nın arkadaşlarıyla birlikte Samsun´a ayak basmasının yıl dönümü münasebetiyle istikbalimiz olan gençlere hediye edilen 19 Mayıs Atatürk´ü anma Gençlik ve Spor Bayramı da.

   Diğer Milli bayramların ön hazırlıkları yapılırken de, kutlamaları esnasında da maalesef yıllar yılı Milli Mücadele ruhuyla tezat oluşturuldu.

    Bizimle birlikte 1. Dünya savaşından yenik çıkan Almanya 20 yıl gibi kısa bir zamanda teknolojisi ve bu teknolojiyle oluşturulan her türlü makineleşmeyle göz kamaştırırken de, yine aynı şekilde Japonya ve diğer ülkelerde bilimde, teknolojide, demokrasi ve insan haklarında zirve yaparlarken biz ne yaptık?!!!

     Kel alaka şekilde okulların bandolarındaki gençlere resmi tören yürüyüşlerinde ?Balkona bak, balkondaki kızlara bak(!) nakaratlarıyla yürüttük.

EĞİTİM MÜFREDATIMIZ SÜREKLİ YAPILAN YAZBOZ DEĞİŞİKLİKLERİYLE ÜRETİM YERİNE BİR KISIM GENÇLER HAZIR KAMU GÖREVLİLİĞİNE,GERİSİ İSE YÖNETİME GELMEYE GÖRE FORMATLANDI

    Yine maalesef sürekli olarak yazboz tahtasına dönen müfredatla gençlerin dini ve milli değerlerini bilen, bilmekle de kalmayarak saygı duyan ilimde, teknolojide ilerleme hedefine yöneltilmeleri yerine genel olarak dini ve milli değerlerimize karşı mesafeli olan.

    Hedefe ulaşılmasında ise dolap beygiri gibi bir birileriyle ezberciliğe özendirilerek yarıştırılan okuyanların tek hedeflerinin garantili maaşı olan kamu personeli olma formatına göre yetiştirildik.

     Memur olmalarından sonra ise istisnanın dışında kalan genel ek serisi tarafından büründürüldükleri Devlet memuru dokunulmazlığıyla ?Ulan Ben devlet memuruyum düğmemi kopartmak 6 aydan başlar(!)?tehditleriyle velinimetleri olan vatandaş horlanıp dışlandı!!!

     Aynı şekilde askeri okullarda okuyanlarında yüksek standartlı demokrasiyi sağlayan ülkelerdeki tüm atanmış ve seçilmişlerin milletin emrinde olması öğretisi yerine meslekleriyle ilgileri olmayan daima gözlerini ülkenin yönetimine dikecek olan  ve ülkemizi her defasında her yönüyle en az yarım asır geriye götüren  27 Mayıs 1960,12 Mart 1971,12 Eylül 1980,28 Şubat 1997 darbelerine götüren müfredat uygulandı.

   Türkiye´nin hiçbir zaman hak etmediği gençlerimizi birer kontrolsüz her an bir yere çarparak infilak edecek Serseri mayın ve pusulasız gemi, bilemeyen, araştırmayan, sorgulamayan, Dini ve milli değerlerini de hakkıyla bilmeyen müfredatından ve bu çerçevede dolap beygiri gibi bir birileriyle yarıştırılmaktan kurtaran.

DEDE İLE TORUNUN RAHATÇA ANLAŞMALARINI ENGELLEYEN DİLDEKİ DEFORMASYONU DURDURAN

    Maddi ve manevi ilimlerin ve bunlara saygının gerekçelerinin birlikte öğretildiği ilimde, teknolojide hedefleri olan, en az geçerli bir yabancı dil bilen, bu çerçevede dilimizdeki deformasyona izin vermeyen uyduruk kelimelerden de arındırılmış dede ile torunun birbiriyle konuşarak anlaşmalarını sağlayan yerli ve milli mefkureye kavuşacakları

   İkide bir zırt pırt değiştirilmeyecek bir müfredatın zaman geçirilmeden uygulanması dileğiyle  gençlerimizin bayramını tebrik ederim.

    Cuma´nız Mübarek Olsun.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.