Az yemek çok ibadet etmeyi kolaylaştırır, fazla yemek ibadet etmeye mani olur. Hayatın her nefesi kıymet biçilemeyecek kadar değerli bir cevherdir. Her nefesi Hz. Allah´ı zikre ve ibadete harcamak suretiyle ebedi hayat için sermaye edinmek lazımdır.

Az yemeye alışan kimse için oruç tutmak, devamlı abdestli olmak, vaktini daha fazla ibadetle geçirmek en büyük kazanç ve sermayedir. Bunları ancak dinin kıymetini bilenler idrak eder. Gafiller bunun kıymetini bilemezler. O gafiller hakkında şöyle buyrulmuştur:

?Dünya hayatına razı olup onunla tatmin olanlar (ahirette tehlike yokmuş, bütün arzularına kavuşmuşlar gibi bir emniyet içinde gaflete dalmış durmuşlardır) Likamızı(Hakkın huzuruna varmayı) arzu etmezler.?

                                                                                                                     (Yunus Suresi ? Ayet 7)

Ebu Süleyman Darani hazretleri çok yemenin 6 zararından bahsetmiştir:

1-Münacaat lezzeti kaybolur.

2-İlim ve hikmet öğrenmek zorlaşır.

3-İnsanlara karşı merhamet hissi yok olur. Zira kendisi tok olduğu için bütün herkesin de tok olduğunu zanneder.

4-İbadetleri yaparken bedeninde ağırlık olur.

5-Şehveti artar.

6-Diğer kimseler mescitte bulunurken çok yiyen kimseler çöplükte dolaşır.

                                            Etıbbanın budur pendü kelamı

                                            Sakın ifrat ile yime taamı?

(Bütün tabipler şunu tavsiye ettiler. Sakın yemeği çok yeme dediler.)                   (Firdevsi Rumi)

Kişinin doyana kadar yemesi mübah, doymadan kalkması sünnet, doyduktan sona yemesi ise haramdır. Zira doyduktan sonra yemek sağlık açısından zararlıdır ve dinimize göre sağlığı tehlikeye atan her şey haramdır.

Eskiler peygamberimizin baştaki hadisi şerifini ?Kılletü taam, kılletü menam, kılletü kelam (Konuşmanın azı, yemenin azı, uyumanın azı) diye tabir etmişlerdir.

Hz. Davut(a.s.) o güzel sesini açlıkta bulduğunu söylemiştir. Çünkü içi boşalmayan kişiden güzel sesler çıkmaz. Hz. Musa(a.s.) kelimullah olmayı açlıkta bulmuştur. Çünkü karnı toprakla dolu olanın Hak ile yakınlığı olamaz.

Bir hadis-i kutside Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

?Ey âdemoğlu! Ben şeref ve yüksekliği itaat etmeye verdim. İnsanlar ise onu sultanların kapısında arıyorlar. Nasıl bulacaklar? İlmi açlık içinde takdir ettim. Hâlbuki insanlar onu çok yemekte arıyorlar. Nasıl bulacaklar? Gönül parlaklığını gece uykusuzluğuna verdim. İnsanlar onu derin uykularda arıyorlar. Gaflet ile uyurken gönül parlaklığını nasıl bulacaklar?

Ey âdemoğlu! İlim ve ameli tok karınla, gönül parlaklığını derin uykuyla, hikmet ve inceliği çok konuşmayla, ülfet ve dostluğu insanlarla iç içe bulunmakla, nihayet benim sevgimi dünya sevgisiyle dolmuş olarak nasıl isteyebilirsin? Bütün bu güzel hasletleri nasıl bulabilirsin?

Öyleyse ilim ve ameli açlıkta, gönül parlaklığını gece uykusuzluğunda, hikmet ve inceliği sükûtta, dostluğu ve bana kavuşmayı ise uzlette bulabilirsin.?

Az yemek ustalık, çok yemek hastalıktır. Çok yiyen çok uyur, herkesten tembel olur. Çok yemek heder, çok uyumak kederdir. Çok yemek zihni çalıştırmaz, çok uyumak menzile ulaştırmaz. Az yiyenin kalp gözü körleşmez, açlıkla hastalık birleşmez.

Az yemek meyveli bir ağaçtır, hasta kalplere ilaçtır. Az yemek nefsani arzuları öldürür, kalbe ferahlık verir, ahirette güldürür. Az yemek tembellikten uzaklaştırır, bilgi kazanmayı kolaylaştırır. Az yiyenin kalbinde hikmet kapıları açılır, ağzından inci mercan saçılır. Çok yemek akıl için kıtlıktır, zekâ için sakatlıktır. Oburluk insana düşman olur, çok yiyenler pişman olur.

Az yemek insan için nezafettir, zihni açan ferasettir. Çok yemek, çok uyumak, çok konuşmak nefse sıkıntı verir, mide şişer, kalp ölür, acıkınca tekrar dirilir. Çok yiyen çok uyur, çok uyuyan çok konuşur, çok konuşan nimetten mahrum olur. Çok yemek mideyi bozar, midesi bozulanın dertleri azar. Bilen bilir, deli bile acıkınca aklı başına gelir. Az yemek nefse zindan kalbe gülistandır. Çok yiyen unutkan olur, yüzü gülmez somurtkan olur.

Bazı insanlar çok çeşitli yemenin, her besinden yemenin sağlıklı olduğunu zannederler. Oysaki uzmanlara göre durum böyle değildir. Zaten öyle olsaydı tüm zenginlerin sağlıklı, tüm fakirlerin hasta olması gerekirdi. Yapılan araştırmalar neticesinde kişi normalde tükettiği besin miktarını azalttığında sağlık kalitesinin %20-30 oranında arttığını göstermektedir. Bu tamamen aç kalacağı demek değildir. Sadece yemeyi azaltmak gerekmektedir.

?Can boğazdan gelir? diye hominigırtlak yemek doğru değildir. Zaten bu atasözünün aslını da çoğumuz yanlış biliyoruz. Can boğazdan gelir atasözünün aslı yemek yemeyi kastetmekte olmayıp Azrail(a.s.) can alacağı zaman İslamiyet´e göre ayaklardan başlayıp en son boğazdan canın çıkacağına inanılır. Can boğazdan gelir sözünün aslı budur. Değilse habire yemek sağlık açısından zararlıdır.  

Az Yemenin Birtakım Faydaları:

1-Kalbe etkisi: Az yemek kalp atışı ritmini ve pompalamayı düzene sokmaktadır. Çok yenilince bunların kana karışımı esnasında kalp görevini düzgün şekilde yerine getiremez.

2-Zihni güçlendirir: Dinç bir zihnin sırrı az ve öz yemektir. Az yiyince beyne giden kan miktarı artar ve vücut gereksiz besin maddelerini öğütmekle uğraşmak zorunda kalmaz.

3-Vücut dinçleşir: Çok yiyen insanın vücudu ağırlaşır. Organların canlılığını yitirmesine sebep olur. Vücut sadece mideyle ilgilenmek zorunda kalarak gereksiz yorulur.

?Kalplerinizi çok yemekle öldürmeyiniz. Fazla suyun ekinleri öldürdüğü gibi fazla yemekle de kalp ölür.?                                                                              

?Mümin karnını tamamen doyurmaz.?

                                                                                                           ( Darimi, Vesaya, 1 hadis no: 105)

?Kimin fikri fazlaysa yemesi azdır. Kimin tefekkürü azsa yemesi çok kalbi de katıdır.?

                                                                                                             ( Kütübü Sitte c:11 s:126)

Bir zat peygamber efendimizin yanında geğirince peygamberimiz şöyle buyuruyor:

?Geğirtini bizden uzak tut. Zira dünyada insanların en çok doymuş olanı kıyamette en çok aç kalacak olanlardır.?

Hadis-i şerifte geğirti diye tercüme edilen cüşa kelimesi ?doyma esnasında mideden çıkan gaz? diye tarif edilir ki çok yemenin belirtisidir. Resûlullah efendimiz geğirmeyi kınamakla onun sebebi olan çok yemeyi de çirkin görmüştür.

                                                                                                               (İbni Mace, Et´ime 50, 3350)

Devamı gelecek?