Aksaray’ımız bulunduğu coğrafi konumundan gelen merkezi özelliğinden dolayı tarih boyunca sayısız ilkler ve teklerin merkezi olmasının yanında insanlığın gelip geçmiş tüm medeniyetlerinin mensuplarınında suyunu içip ekmeğini yiyip havasını teneffüs ettikleri yerdir.

     Özellikle eski dünya  diye tabir edilen Asya,Avrupa ve Afrika kıtalarında kurulan medeniyetlerin arasında ilişkiyi sağlayan tacirlerin tamamı Aksaray’ın suyunu içip,havasını teneffüs edip,ekmeğini yiyip dinlendiği yerdir desem bu sözlerime asla ve asla hilaf gelmez.

    Aksaray yukarıda saydığım özelliklerinin yanında İslam öncesi ve İslam döneminde yetiştirdiği sayısız komutan,siyasetçi ve devlet adamlarıyla  ve müspet ilimlerin sahibi alimleriyle.

    Özelliklede Selçuklu ve Osmanlı Devletinde görev yapan din ve devlet adamlarıyla ve kaharamanlarınıda yetiştirmiş olan yer yüzünün nadir yerleşim yerlerinin en önemlilerindendir.

 OSMANLI’NIN İNSAN MEMBAI AKSARAY

   13 Ekim 1920’de Atatürk’ün teklifiyle 59 yıl süren ilk ilçelik esaretinden kurtulmamızı sağlayan kanun kabul edilirken konuşan o zamanki Kütahya milletvekili,daha sonrada iki dönemde Aksaray Milletvekilliğide yapan Besim Atalay’ın belirttiğine göre Selçuklunun yazlık başkentliğini yapan Aksaray da o zaman ve Moğol istilası dönemindede 20 ila 30 bin hanenin bulunduğunu belirtiyor.

    Bir hanede o zaman ortalama 10 kişi olduğu var sayılsa 20 bin hane 200 Bin nüfus demektirki o vakitler şu anda dünyanın metropolleri olan bir çok şehrin bile nüfusu bu kadar değildi.

    İstanbul’un Fethi ile Aksarayın mahallerinde oturanların Kalanlar(Kalınlar) mahallesi dışındaki tüm Müslümanların buraya gönüllü ve gönüllü gitmeyenlerin ise zorla sürülmesi.

    Ardından ise Rumelinin ve Balkanların,daha sonra ise Kıbrıs’ın Müslümanlaştırılması ve Türkleştirilmesi için Aksaray’dan sürekli insanlarımızın buralara gönderilmesiyle Selçuklu ve Moğol istilası altındaki nüfusumuza 2014 yılındada halen yetişemedik .

 SÜVEYŞ KANALININ AÇILMASI VE DEMİR YOLLARININ HİZMETE AÇILMASIYLA İPİMİZİ ÇEKİLDİ!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

   Aksaray’ın devlet eliyle sürekli boşaltılmasına rağmen merkezi olma özelliğinden gelen cazibeyle büyüklüğünü  azalarakta olsa  sürdürmesine ilk darbe Süveyş kanalının açılmasıyla ipek yolunun öneminin azalması,ardından ise Tren hatları dışında bırakılmamızla idam ipimiz çekildi.

    Osmanlının Fransız idari sistemine geçmesiylede hiçbir zaman ticari ve kültürel ve coğrafi birliktelliğimiz olmayan Niğde iline zorla bağlanmamız.

   59 yıl süren bu esaretten kurtulduktan 13 yıl sonra ise yeniden aynı yere irademiz dışında bağlanmamız.

    1960 yılında tam il olacakken yapılan kanlı 27 Mayıs darbesiyle esaretimiz 29 yıl daha uzadı.

    Tarih boyunca Aksaray’a ve Aksaray’lıya direk veya dolaylı yapılan tüm zülümleri yapanlardan şahsım ve hemşerilerimiz adına davacıyım.

    Hiçbir zaman hak etmediğimiz,asla ve aslada hak etmeyeceğimiz zulümlerin bir daha  olmaması için başta Başbakan Recep Tayyip Ardoğan olmak üzere 2004 ve 2009’da,ardından ise 2010’un Aralık ayının 18’inde,26 Mayıs 2011 ve 13 Mart 2014’le birlikte 2004’den bu yana en yetkili ağızlardan10 senedir sözü verilen tren hattımıza an kısa zamanda başlanarak hizmete açılması.

    Ayrıcada kara yolu yönündende cazibemizi korumumız için başta Adana-Ankara  Duble yoluna yeterli sayı ve yükseklikte alt geçitleride olan birer şeridin ilavesi için gereken tedbirlerin alınması dileğiyle.

     Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.