Tarihe baktığımızda, devletimizin çeşitli dönemlerde FETRET devri yaşadığı görülüyor. Bilindiği gibi fetret devri karışıklık şeklinde ifade ediliyor, yanı düzende sıkıntı oluyor. Birileri çıkıyor karışıklığa son vererek müesses düzeni kurup fetret devrine son veriyor.

Peki, devletler fetret devri yaşayabiliyorsa, iller fetret devri yaşayamaz mı? Elbette yaşar, buna en net örnekte Aksaray ilidir. Birlik ve beraberlik kuramamaktan, müzakere ve istişare yapamamaktan birçok hayati konularda başarılı olunamıyor.

Aksaray’da, eğitimde, şehirleşme ve medeniyeti yakalama da, şehir içi trafiğinin düzenlenmesin de, Aksaray Üniversitesi, Sivil toplum örgütleri, mahalli basın ve ulusal basın temsilcileri ve kurumlar arası yardımlaşmada, tarım ve hayvancılıkta, birlik değil, fetret devri yaşandığından beklenen başarı sağlanamamaktadır.

Bunun en acısı da ne yazik ki sağlık ve eğitimde görülmektedir. Hastaneler Birliği Genel sekreterliği sisteminden verim alamayan hükumet,  il sağlık müdürlüğü sistemine dönerek il müdürlüğüne, Uzm. Dr. Cengizhan Kılıçaslan’ı, yardımcılarını ve başhekimini atayarak hizmete devam edilmesini uygun gördü.

Uzm. Dr. Cengizhan Kılıçaslan gece-gündüz ekibiyle çalışarak özellikle Aksaray Araştırma Hastanesini bir yerden bir yere getirdi, bunu Aksaraylılar da, Allah da biliyor. Ne var ki birilerinin ayağına basmış olacak ki Kılıçaslan görevden alındı. Kimin ayağına bastı bilmiyorum,  fetret devrinde böyle şeyler oluyor.

Sağlık il müdürlüğüne idare de tecrübeli Aksaray’ın evladı Uzm. Dr. Kerim Yeşildağ getirildi, ilk intibam Yeşildağ gözünü budaktan esirgemeyecek, koltuğa yapışma niyetinde olmayan ve Aksaray’ı haylı iyi tanıyan ve de seven, idari birikime sahip.

Epeydir vekâleten idare dilen,  Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İdari ve Mali İşler Müdürlüğüne, Aksaray’ın alisini, velisini, delisini, akıllısını iyi tanıyan mangal gibi yüreği olan BÜLENT BEKMEZCİ nin getirilmesi son derece isabetli olmuştur.

Hülasa, Kerim Yeşildağ, Bülent Bekmezci ve bu ikiliyle bir ekip ruhuyla çalışacak Baş Hekimin atanması Aksaray’a yapılacak en büyük iyilik olacaktır. Bu atamayla uygun isim getirildiğinde, Aksaray’ın sağlık hizmetleri en az 3-5 kat artacaktır. Bunun için de Aksaray’ın, en kısa zamanda fetret devrinden kurtarılıp kurtarılmamasıdır

Aksaray’da meydana gelen kargaşa, karmaşa, itilaf fetret devrinden doğmaktadır. İktidar yetkilileri arasında oluşan anlaşmazlık devlet yetkililerine de sirayet ettiğinden, yer yer basit olaylar bile çözülememektedir. Dolaysıyla başta halk olmak üzere, kamu çalışanları, STK larımızın yöneticileri özellikle basın mensupları verimli çalışamamaktadır.

Fetret devrine tipik örnek olarak, Aksaray Devlet hastanesindeki kayıp eşya ve Mehmetcik İlkokulunda ki Türkiye genelinde konuşulan otizm olayını zikredebiliriz. Bunlara benzer onlarca olay çözüleceği yerde halının altına süpürülmektedir. Halının altında ilelebet kalmayacağından, daha da büyüyerek patlayacaktır.

İlimize ve ilde yaşayanların tamamına zarar veren, hizmetlerin ve yatırımların aksamasına yol açan dolaysıyla üretimi düşüren, vatandaşın huzurunu bozan fetret devrine son verecek Çelebi Sultan Mehmet’ler beklenmektedir. Yoksa karmaşa devam edecektir.

Özellikle Aksaray sağlık kurumlarının çalışmalarından, halkımızın ve çalışanların memnun olabilmesi için, İl müdürüne, başhekimine, doktorlarına ve dürüst çalışanlarına sahip çıkarak harcanmalarına ve mutsuz olmalarına müsade edilmemelidir.

Fetret devri kadar vahimi de sağlıkta üst düzey atamaların SÖZLEŞMEYLE yapılmasıdır. İki-üç yıllığına atanan hiç kimse istenen otoriteyi kuramaz. Dolaysıyla istenen başarıyı elde edemez. Özellikle sağlık il müdürü, başhekim ve hastane müdürü üçlü kararnameyle atanmalıdır ki partilinin vesairenin baskısından kurtularak verimli çalışabilsin. Doktor sicilinde söz sahibi olmayan başhekim istenen otoriteyi asla kuramaz, çünkü başhekimlikten alınınca rahat rahat hekim odasına varamaz, varsa da rahat vermezler.

Çeşitli noktalarda yapıldığı iddia edilen fuhuşlardan ve yine birçok yerlerde içilen uyuşturucudan aceba siyasi iradenin ne kadar ilgisi, bilgisi ve kaygısı var? Toplumu kemiren bu iki illetin yok edilmesi için ne gibi çareler ve çözümler düşünülüyor yoksa düşünmeye zamanlar mı yok?

 İktidar ortağı MHP ve diğer muhalefet yetkililerinin elinde yazdığımız ve yazmadığımız onlarca konularda ne gibi çözüm önerileri var, aceba samimi olarak ellerini ne zaman taşın altına koyacaklar? Aksaraylıya verdikleri sözlerin arkasında ne zaman duracaklar? Bizi iktidar muhalefet kavgası ilgilendirmiyor, birlikte hizmet ilgilendiriyor.

Gönlümüz, aklımız, Aksaray’ın bir an evvel fetret devrinden kurtarılmasından yanadır. Madem siyaset halkın mutluluğu için yapılıyorsa buyurun halkın dertleri ile ilgilenin.

                              Hayır, ola, muvaffak ola, muzaffer ola.


16.11.2019 11:08:00

Rasim Gül

Aksaray’da Fetret Devri mi?