24 Haziran 2018 Genel seçimlerinde, vatandaşa, bir mevcut sistem hantallaşmış, iki metal yorgunu insanlar, Devlette ve partide yer almış, git desen gitmiyor, çalış desen çalışmıyor,  bunlarla hizmet yapılmıyor dendi.

     Anonim şirket gibi yönetilirse,  istenilen insan, istenilen yere getirilir yani çalışanlar ve üretenler göreve getirilir,  dolaysıyla üretim ve gelir seviyesi yükseleceği için halkın refahı artar.  Halkla Devlet arasında ki mesafe kaldırılır, yatırımcı daha fazla desteklenir, tabi olarak yatırım artar, dendi.

     Vatandaş bürokratın ayağına gitmeyecek, bürokrat, yani Devlet adına çalışanlar vatandaşın ayağına gidecek dertler, sorunlar, dinlenecek ve en kısa zamanda çözülecek dendi.

     Halkta bu denilenlere inandı Devletin başına BAŞKAN olarak, Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ı getirdi,  buyur bana, verdiğin sözleri yerine getir dedi.

     Anonim şirkete genel müdür atar gibi, uygun görülen insanlar bakan yapıldı. Bakanlar, başkandan onay alarak, bakan yardımcılarını, müsteşarlarını, genel müdürlerini velhasıl ne kadar idari makam varsa hepsine atama yaptılar.

      Bu atamaların hepsi Ankara´ya hayırlı olsun. Ancak bu atamaların devamını AKSARAY´da görmüyoruz.

     Aksaray´a gelince, her şey yerli yerinde duruyor. Henüz sinek kanadını oynatmadı. Demek ki eski sistem gayet iyi, metal yorgunluğu da yokmuş, her şey güllük gülistanlık.

     Peki, sistemde sorun yok, metal yorgunluğu da yok, bu 24 Haziran sonuçları neyin nesi?

Sayın Erdoğan bana yetki verin dedi, Aksaraylı verdi başkalarına vermeyin dedi halk vermedi,  şimdi AKSARAY´ lı bekliyor,  Sayın Erdoğan, ne zaman ALIN diyecek. Üç aya yakın bir zaman geçti, ne veren var, nede alan.

     Atatürk tebdili kıyafetle Ankara çevresini gezerken, tarlada çift süren köylüye rastlar. Köylünün çiftinde, biri öküz, diğeri eşek koşuludur. Köylüye sorar, öküzün biri nerede diye, köylü borç vardı öküzün birini sattık borcu ödedik der.

     Gazi aynı köylüye, Cumhuriyetten memnun musunuz diye sorunca; köylü beyim DOKSAN harbinde geldiler verin dediler verdik, ölün dediler öldük onlar gitti. İttihatçılar geldi, verin dediler verdik, ölün dediler öldük, onlarda gitti.

     Cumhuriyetçiler geldi verin dediler verdik, ölün dediler öldük, ŞİMDİ BEKLİYORUZ NE ZAMAN ALIN DİYECEKLER, der. Gazi köşke varınca köylüye bir öküz gönderir. Başbakana ve diğer zevata olayı anlatarak gereğinin yapılmasını ister.

     Türkiye´de her zaman ilk beşin içine giren Aksaray,  şimdi bekliyor SAYIN ERDOĞAN NE ZAMAN ALIN DİYECEK. Yoksa Sayın Erdoğan veriyor da biz almasını mı beceremiyoruz?

     24 Hazirandan önce denilenin hiç biri AKSARAY da olmadı,  hiçbir şey değişmedi, aceba AKSARAY program dışı mı kaldı? Kel Ali yine kel Ali, Topal Bekir yine topal Bekir, kör Osman yine kör Osman.

     Vatandaş Sayın Erdoğan´a soruyor başkan oldunuz, Aksaray´da bir şey değişmedi. Aceba ilimizin cezası mı var bir şey değişmiyor diye? HAKSIZ MI?

     Anonim Şirket yönetiminde milletvekili, bakana bir şey soramıyor, sorsa da sanırım havada kalıyor. Sayın Erdoğan´a sormak ve söylemek zaten pek mümkün değil diyorlar peki şimdi ne olacak?

     Valla bu gidiş iyi gidiş değil, kim cesurane davranıp, Sayın Erdoğan´a riske girip halimizi, melalimizi, isteklerimizi anlatabilecek onu da vekilimiz Cengiz Aydoğdu dan bekliyoruz.

      Başkanlık sistemi gelsin hizmet daha iyi olur diyen ilk kişi, Sayın BAHÇELİ´nin,  AKSARAY´ın durumundan aceba haberi var mı? Mutlaka vekilimiz Ramazan Kaşlı bilgi vermiştir. Neticeyi merakla bekliyoruz.

     Başkanlık sisteminden beklentilerimizin başında, İlde ARGE kurularak yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerimizin dökümünün çıkarılmasını ve bunun da halkla paylaşılmasını istiyoruz.

     Altı ayda bir, çıkarılan dökümü tartışmak için halka açık, il zirvesinin yapılmasını ve bu zirvede seçilen ve atananların neleri YAPTIĞINI, neleri YAPAMADIĞINI,  anlatmasını istiyoruz.

     Bu toplantıya özellikle, yarı kamu kurumu niteliğindeki; Ticaret Odasının, Ticaret Borsasının, Ziraat Odasının, Odalar Birliğinin, Esnaf Kefalet Kooperatifinin ve STK ların mutlaka davet edilmesi vede söz verilerek görüşlerinin alınmasını istiyoruz.

      Öncelikle, TURİZM MASTER PLANI´nın,  yapılmasını ya da 1995 yılında yapılan planın işleme konulmasını istiyoruz.

     Turizm açısından hazinenin üzerinde oturan, Aksaray´ın hazinenin farkına varıp, turizm politikasına önem vererek,  Valinin başkanlığında, STK lar ve iş adamlarının da yer aldığı ÜST KURUL tarafından yürütülmesini istiyoruz.

       Turizm politikalarının,  gerçek projelerle ele alınmasını, İlçe ve belediye başkanları ile köy muhtarlarının imkânsızlıklar içinde bu yükü kaldıramadıkları ortada. Allah aşkına önümüzdeki şu nimetin abuk, sabuk düşüncelerle itilmemesini istiyoruz.

      2018 ve 2019 eğitim ve öğretim de başarı bekliyoruz. Madem Anonim Şirket gibi yönetileceğiz, beceremeyenler gidecek, becerenler gelecek. Şayet mevcut bürokratlar yeterli ise, demek ki siyasiler ve atananlar yetersiz. Her ikisi de yeterli ise bu başarısızlık neyin nesi?

     Tren lafı kabak tadını da geçti biz lafını etmeye değer bulmuyoruz. Günü ve zamanı gelince olur, günü zamanı gelmeyince çocuk doğmuyor, çiçek açmıyor, yaz, bahar gelmiyor.

     ?´Adana´ya bir kız geçti gördün mü´´ diye türkünün bir mısrası var, bizde diyoruz ki, Aksaray´ a başkanlık sistemi geldi mi, geçti mi, gördünüz mü?

                                       HAYIR, OLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

 


18.09.2018 12:07:05

Rasim Gül

Aksaray Yönetimine, Başkanlık Sistemi Geldi mi?

Aksaray Yönetimine, Başkanlık Sistemi Geldi mi?