24 Haziran genel seçimleri çok seviyeli, imrenilecek bir sevgi ve saygı içerisinde geçti. Seçimlere giren, Cumhur İttifakı ve Millet ittifakı içerisinde yer alan adaylarına ve tek başına giren HDP milletvekili adaylarına, partilerin İl ve İlçe başkanlarına teşekkür ediyoruz. Hepsinin beyefendiliğini kutluyoruz.

                  Erken seçimin ilan edildiği tarihten, seçim günü ve gecesi dâhil son derece olgun saygılı bir seçim kampanyasına şahit olduğumuzdan çok mutluyuz. Hiç bir partili başka partiyi üzecek ne hareket nede bir söz ettiğine hamdolsun şahit olmadık.   

                 Gelelim,  Aksaray´ın milliyetçilere teslim edilmesine; milletvekilliğini kazanan vekillerimizi yakinen tanıyoruz. Sevdalarının, hayat felsefelerinin, Selçukludan, Osmanlıdan, Türkiye Cumhuriyetinin kurucu felsefesinden gelen TÜRK-İSLAM ülküsünden kaynaklanan görüşlerle yetişmiş değerlerdir.

                  İşte şimdi aynı felsefeye inanan milletvekillerimiz, bir partinin vekilleri gibi Aksaray´ımıza hizmet etme imkânını yakalamışlardır. Buyurun, milliyetçiliğinizi, ülkücülüğünüzü, vatan, millet, bayrak ve AKSARAY sevdanızı ispat edin.

                   Sakın ha lafla ispat etmeye kalkmayın, Aksaraylı size güler. NUTUK kısmı istenmiyor, İÇRAAT kısmı bekleniyor. En az ayda bir defa dört milletvekili toplanarak ilimizin TOMOĞRAFİSİNİ VE EMARINI inceleyin, görün ne gariplikler ve tuhaflıklar çıkacak.

                   Naçizane tavsiyem partilerinizde, akrabalarınızda veya tanıdıklarınızda aklı ermeyen birazda münafıklığı meslek edinmişlerden (inşallah yoktur) biraz uzak durun ki rahat edin

                   Başka bir deyimle, Aksaray´a hiç olmazsa Bayram Tepsinden veya Kılcalsan Tepesinden bakın ki tümünü görebilesiniz. Sakın bu sözlerime kızmayın ottan, çöpten yere milletvekillerimizin ne kavgalarına şahit olduk ki yüreğimiz ondan yanar.

                    DAVA; Aksaray´a hizmetse, DAVA Aksaray halkını mutlu etmekse, partilerde bunun için kurulmuşsa; ayrılık niye? Hizmette,  alternatifler olabilir yani farklı tercihler olabilir bunu kabul edip saygı duymak şarttır.

                   Maksadınız üzüm yemek değilde bağcıyı döğmekse bizim sözümüz yok. Allah çarşınıza Pazar versin der geçeriz. Sizde yaratılana ve yaratana hesabı veremezsiniz.

                    Bir zamanlar Anavatan partisinin kurucusu rahmetli Mehmet Altınsoy vardı; birde rahmetli Mustafa Sabri Güvenç vardı. Altınsoy ve Mustafa Sabri Güvenç ELLİ senelik arkadaşlardı.

                     1984 altı Kasım seçimlerinde Anavatan partisinden milletvekili adayı Altınsoy´u, Kenan Evren veto etmişti. Altınsoy da yerine ELLİ yıllık arkadaşı Mustafa Sabri Güvenci yatağından kaldırıp listenin İKİNCİ sırasına koydurmuş ve Güvenç milletvekili olmuştu Bu iki arkadaş, Mehmet Dalkılıç´la birlikte 1936 lı yıllarda Adana Ziraat Okuluna giderler yani arkadaşlıkları o gün başlar. Aradan KIRKSEKİZ YIL geçer, siyasette buluşurlar.

                      1984 yılının Şubat ayında ANAP Genel Başkan yardımcısı ve Teşkilat Başkanı Mehmet Altınsoy´un odasında, milletvekili M.S. Güvenç ve ON Aksaraylı ile yapılan toplantıda ELLİ YILLIK iki arkadaşın arasının açıldığına şahit oldum.

                      Özellikle Güvenci üç- beş partili ve yakın bir iki akrabası doldurmuş, Altınsoy´a karşı çıkarmıştı.

                      Sonunda Güvenç, ANAP´tan istifa ederek, DEMİRELDEN birinci sıra sözü alarak DYP ye geçti. Lakin DYP de ön seçim kararı alınınca,  Güvenç ön seçime girmedi siyasi hayatını noktaladı.

                       Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü denir ya. İşte mesele burada gizli.  ELLİ YILLIK iki arkadaşın arasını doksan günde açtılar. Mustafa Güvenci, Altınsoy´a isyan ettirdiler.

                        Demem o ki yakınınızda olan bir kısım partili, akraba ve dosta, çok dikkat edin. Akraba, partili ve dosttan asla vazgeçmeyin ancak aptal, cahil ve münafıklarıda yanınıza sokmayın. Hem size zarar, hem partinize hem de hizmet noktasında AZİZ AKSARAYA EN BÜYÜK ZARARI VERİRSİNİZ.

                         Kendinizin,  partilinizin, akrabalarınızın, partinizin kayıpları, önemli olmaya bilir. Ancak bugün 400.000 bin nüfusu olan AKSARAYIN kayıplarının telafisi mümkün olmadığından, ölünceye kadar vicdan azabından kurtulamazsınız.  

                          Vekillerimizden isteğimiz, milliyetçiliği siyasi hezeyanlardan ayırarak aksarayın hizmetinde kullanmaları. Malum Anadolucular milliyetçiliğin kalbine İSLAMI koydular, işte bundan sonra ruhçu idealizm güneş gibi parladı.

                           Size ve bize düşen Melik Şahların, Osman Gazilerin, Fatihlerin, Kanunilerin, Mevlanaların, Yunusların, Yavuzların, Somuncu babaların, Hacı Bayram Velilerin, Hacı Bektaşların, Abdülhamitlerin ve Atatürklerin yolundan yürümek.

                            Ayrıca, Aksaray siyasetinin seviyesini yükseltebildiğiniz kadar yükseltin, inanın bu durum yapacağınız hizmetlerden çok daha önemlidir. Çukurlara düşen siyaset zaten hizmet üretmez ve getirmez. İlimizde seviyesi düşen veya düşürülen siyasetin Aksaray´a ne acılar çektirdiğini hepimiz biliyoruz.

                            Kıymetli vekillerimiz, işte Halep işte arşın hesabı, işte elinize fırsat geçti, buyurun hizmetleri yapın. Şuda hiç ama hiç unutulmasın sayılı günler çabuk geçer. Ülkemizde belli olmaz belki normal süreden önce de süreniz bitebilir. Öyleyse boşa geçecek bir saat bile yok, zaman hizmet zamanı.

                                                          HAYIR OLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.


28.06.2018 20:47:37

Rasim Gül

Aksaray Milliyetçilere Teslim

Aksaray Milliyetçilere Teslim