Özellikle; 1839 Tanzimat fermanı ile başlayıp 15 Temmuz Fetö Terör Örgütü hain kalkışması ile devam eden 200 yıldır, Devlet ve Milletimizin başına gelmedik kalmadı.

         Yüz yıllar acılarla dolup taştı. Her acı, her felaket çeşitli bahane veya değişik söylemlerle geçiştirildi, Teşhis ve tedavi edilmek yerine, pansumanla yetinildi. Buda derde deva olmadı.

         200 yıl boyunca her 10-15 yılda devletimizin başına çoraplar örüldü, Yine pansuman ile geçiştirildi.

         Sondan başlarsak; 15 Temmuz hain harekâtı devletimizi, hükümetimizi ortadan kaldırıp Hristiyan- Emperyalist güçlere peşkeş çekilecekti.

         Ordumuz içinde bir avuç kahraman subayımız ve devleti için ölümü göze alan sivil kahramanlarımız hain harekâtı bastırdı. ÇOK ŞÜKÜR...

         AKP iktidarını çeşitli hile ve komplo ile iktidardan düşürme gayretlerini hepimiz yakından takip ettik.

         2002 yılında, mevcut hükümeti ve ekonomimizi çökertmek için ellerinden geleni yaptılar. Ülkemizin milyarlarca dolarını çaldılar. Ekonomimizin belini kırdılar.

         1980 ihtilali tarihimizin yüz karalarından birisi oldu. Binlerce gencimizin ölmesine çanak tuttular. Sağ ve Sol kesimde idealizmi temsil eden gençlerimizi en ağır işkencelerden geçirdiler.

         1960 ihtilali de tarihimizin yüz karası oldu. 10 yıl başbakanlık yapmış ADNAN MENDERES´imizi asarak şehit ettiler.

         1912 Balkan harbi Osmanlı´nın mağlubiyeti bütün Balkan topraklarımızın elimizden çıkması.

         1877-1878 Osmanlı Rus harbi, (1993 Rus harbi) Rusların Yeşil köye kadar gelmesi ile neticelendi,

         1914 Birinci cihan harbi, Cihan imparatorluğumuzun kaybı.

         ----Bu tarihi gerçekleri bildiğimiz halde neden yazmıyoruz? Çünki tedavi işimize gelmiyor.

         15 Temmuz ihanetini içimizden birileri nasıl yaptıysa, 2002-1980-1960-1912-1887 olaylarının tamamında içteki hainlerle Hristiyan-Emperyalistler iş birliği yaptığından bu felaket ve acılar yaşandı.

         Önce biz Devletimizin hücrelerine kadar sızmış olan hainleri temizlememiz gerekiyor.

         Devlet kendini koruyamaz hale gelirse, peki milleti nasıl koruyacak?

         Millet yalan yanlış bilgilerle uyutulur veya kamplara bölünürse devletini nasıl koruyacak?

         15 Temmuzda milletimiz genlerinden gelen bir duyarlılıkla şahlanarak Devletine sahip çıktı, hükümetini korudu.

         Her on yılda iç ve dış hainler birleşerek, devletimizi zaafa uğratmasını ve defalarca acılar yaşamak istemiyorsak;

----AKP-MHP ittifakı şarttır. Bu ittifak milletimizin kendine dönüşünü sağlayacaktır. Aslına rücu edecektir.

         Milletimizin aslı; Selçuklu-Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti´dir.

         Aslı Türk-İslam sentezidir. Yani Hira Dağı kadar Müslüman, Tanrı dağı kadar Türk´tür.

AKP-MHP ittifakı Müslüman Türkün Kızıl elmasıdır. Türklerin ve Müslümanların cihan hâkimiyetini kavraması ve yaşatmasıdır. İttifak içte ve dışta müthiş bir güç birliğinin sağlanmasıdır.

Bölücülerin, hainlerin Türk-İslam düşmanlarının at koşturamayacağı bir güç birliğidir. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi ilelebet yaşamasını sağlayacak bir kuvvettir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan´la, Sayın Devlet Bahçeli tarihi adımlarını attılar. Tarih bu iki şahsiyeti altın harflerle yazacaktır. Hristiyan-Emperyalist tarihide kudurarak yazacaktır.

Türk-İslam birliğini ayrıştırmak için hainler emperyalistler yüzlerce sene uğraştılar. Türkü öldü sanarak 15 Temmuz hain darbe girişimine kalkıştılar ve derslerini aldılar.

İşte bu gerçekleri gören iki lider, AKP-MHP ittifakını kurdular. Hristiyan-Emperlasitlerin yine hevesleri kursaklarında kaldı.

         Şimdi asıl görev;  AKP´li ve MHP´liyim diyenlere, Devlet ve Milletten yanayım diyenlere, Cumhuriyet ve Demokrasiden yanayım diyenlere, Devletimizin bekasından yanayım diyenlere, Büyük devlet olalım, Cihan hâkimiyetine doğru yürüyelim, bizden umut bekleyen mazlum halkların umudu olalım diyenlere,

Selçuklu-Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti bizimdir diyenlere, hür olalım, birlik olalım, güçlü ve mutlu olalım diyenlere büyük görev düşüyor.

         Haksızlığı, kayırmacılığı, adaletsizliği hemen bırakıp ittifakın yerleşmesi ve güçlü olması için elimizden geleni yapalım.

         İki lider çatıyı çattı, yolu gösterdi gerisi bizlere kalıyor. Bu yolun hem ustası hem de işçisi olmamız gerekiyor.

         AKP-MHP ittifakını sadece particiliğe bağlayanlar müthiş şekilde yanılır. Böyle düşünenler, inanın kendi geleceğine, milletinin geleceğine yazık eder. MHP bu ittifakı baraj korkusu yüzünden yapıyor deniliyor. MHP kaç defa barajı geçemedi de yok mu oldu? AKP %50+1 i bulamıyor da bu ittifakı kuruyor diyenler.AKP %50+1´i bulamaz ise ne olur? Sayın Erdoğan ikinci turda seçilir. Kıyamet mi kopar?

         Esas olan MHP´nin barajı; AKP´nin %50+1 i değil,

Devletimizin;

hainlerden, casuslardan, ahmaklardan temizlenerek beka sorununun hallidir. Gönül ister ki Yeni Kapı ruhu devam etsin, olmadı, etmedi. İyi parti MHP´den ayrılmasın, olmadı.

         Son 150 yılda başımıza gelenleri okuyanlar, dinleyenler gözyaşlarını tutabildiler mi? Ben tutamıyorum.

         Rusların Yeşilköy´e geldiğini, Birinci Cihan Harbi sonunda; Cihan İmparatorluğumuzu kaybedişimizi,

         Başbakan asıp, Başbakan indirilmesini, Meclisimizin bombalanmasını, Cumhurbaşkanımızı öldürmeye teşebbüsü,

         Ben unutamıyorum, unutmamda?

         AKP-MHP ittifakına İP ve SP´ninde katılımı bizi mutlu ederdi, olmadı. Bu ittifaka karşı olan partilerimizde tabii olarak bir ittifak kurarlarsa saygı duyarız.

         Yeter ki amip gibi parçalanmayalım. Böl, parçala, hükmete karşı koyalım,Ben-Sen, Biz-Siz-Onlar nitelemesinden, yalandan-talandan, uşaklıktan, münafıklıktan uzaklaşalım.

         İşte o zaman Dünya´da umut oluruz.

İşte o zaman gerçek TÜRK-İSLAM davasını yürütürüz.

İşte o zaman tevhidi gerçekleştirir, Allah´ın emri olan aklımızı kullanmış oluruz.

HAYIR OLA, MUZAFFER OLA, MUVAFFAK OLA?

 


Doç. Dr. İbrahim Baykan
19.03.2018 12:29:17
Bu ittifak MHP´ye baraj aştırır. AKP´ye kayda değer bir yararı olmaz.

17.03.2018 19:51:56

Rasim Gül

AKP-MHP İttifakı Bir Şahlanışın Başlangıcıdır?

AKP-MHP İttifakı Bir Şahlanışın Başlangıcıdır?