Bu yıl kış; olumsuz hava şartlarının yanında bazı çarpıcı görüntülere de sahne oldu. Ankara’nın Mogan Gölü yaz aylarında olduğu kadar kış aylarında da görülmeğe değer manzaraya sahiptir.

Birkaç arkadaşımızla birlikte kar manzaralarını görmek amacıyla Mogan Gölündeydik. Biz burada kış manzarasını görmek isterken gördüğümüz manzara hepimizi şoke etti ve yüreklerimizi ağzımıza getirdi.

Süper zekâ bir vatandaşımız çok düşük bir model arabası ile buz tutan gölün üzerinde adeta dans ediyordu. Aklıma ilk gelen; herhalde intiharın yeni bir şekli diye düşündüm. Çünkü sadece insan ağırlığından bile kırılan buz tabakasında insanların hayatını kaybettiklerini biliyorduk.

Bu vatandaş herhalde çıldırmış olmalı ki; böyle bir maceraya atmış kendisini. Bir ara adama müdahale etmeyi düşündüm. Arkadaşlarım; aman hocam adam normal olsa bunu yapmaz. Sakın deneme arabayı senin üzerine de sürebilir belki de sarhoştur dedi. Baktım arabanın içerisinde adam yalnızdı; şayet içerisinde çoluğu ve çocuğu olmuş olsaydı; ne pahasına olursa olsun müdahale ederdim.

Adam gölün buzlu yüzeyinde defalarca halkalar çizerek kendince havasını attı. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım: Bu arızalı vatandaş göle arabasıyla düşseydi ve bunu kurtarmak için gelecek yardım ekibinin alacağı risk bu vatandaşa değecek miydi? Avrupa’da bazı duyarlı doktorlar sigara içen hastalarını muayene bile etmezken bizim bu arızalı vatandaşımıza ne demeli?

Buradan yasa yapıcılara sesleniyorum: Trafik cezalarında bu vatandaşın yaptıklarının bir tanımı var mı? Varsa kimliği ve plakası belli olan bu Zat-ı Muhtereme bir caydırıcı ceza gerekir mi?

Yoksa adam gölün soğuk sularına arabasıyla gömüldüğünde canlı çıkaramayan kurtarma ekibini mi kınayacaktık?