Çarşamba’dan devam.

       Geçen Cuma günü 2012’yılının  30 Ağustos’un imanımızın zaferi olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyduğum yazıya haksız şekilde yapılan dinimizin ilme dayanmadığını ima eden cahil,bedbaht ve mürtecilere  cevap verdim.

    Bu yazıda dinimizin hem  kitabı Hz. Kuran’da,hemde bu kitabı tebliğ eden Nebiler,Nebisi Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V.) ilimle ilgili sözlerini yazdım.

   Pazartesi günü ise geçen sene 30 Ağustos zaferiyle ilgili yazdığım yazımın birinci bölümünü, Çarşamba günü ise geçen seneki serinin ikinci bölümünü yayınladım.

      Bu gün ise Milletimizin imanıyla bu zaferi kazandığımızı somut örnekleriyle ortaya geçen seneki yazının üçüncü bölümünü, bu seneki seri yazının ise 4. bölümünü yayınlıyorum.

      Geçen sene olduğu gibi bu senede yazımın yayınlandığı ilk bölümünden itibaren öylesine dayanaksız haksız,dine,izana gelmeyen,ancak ve ancak israiliyatçı zihniyetin yapabileceği eleştiriler yapıldı ki yapanları önce Allah(C.C.)’a sonrada kamu oyunun vicdanına havale ediyorum.

      İşin garibi bunu yapanlar  bu memleketin havasını teneffüs edip suyunu içip ekmeğini yiyip isimleride bizim ismimiz gibi olup sorulduğunda kendilerininde Müslüman olduğunu iddia edenler tarafından yapılmış olmasıydı.

   Oysa bunların hangi din ile görüşten olmaları kendi tercihleridir.

    En azından medeni olmuş olsalardı hem dinimiz in ilimle ilgili,hemde bu ilimin ışığında verdiğim somut sonuçların ışığında verilen somut örnekleri görmelerinden sonra ikna olacaklarını.

     Akıllarıyla tartacakları dinimizin ilmi emreden Ayet ve Hadislerinin ışığında Peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)’in gününden günümüze kadarki  Müslümanların  asker ve silah sayısı yönünden düşmanla kıyaslandığında her yönüyle çoğu zaman devede  kulak olan miktarına rağmen bu savaşların Müslümanların zaferleriyle sonuçlanmasını akıl mihenklerine vurmalarını.

    Bununla kazanılan zaferimizin imanın eseri olduğunu emsaldaşları olan medeni ülkelerin mensupları gibi taktir etmeleri gerekirken,taktir etmeseler bile bu somut sonucu medenice saygı göstermeleri gerekirken kap kara tasuplarıyla bu somut kanıtları bile görmezden geldiler.!!!

     Başka semavi dinlere ve tabiat dinlerine değil sadece İslam dinine karşı olan isimleri ve cisimleri bizim gibi olmasına rağmen beyinleri ve kalpleri kapkara olanların insafa gelerek ilk üç bölümü yayınlanan yazım gibi bu günkü yazımıda kıyaslarken objektif olmalarını..

 ALLAH(C.C.) YÜCE KİTABI HAZRETİ KURANDA İLMİ EMREDİYOR!

    Onların Taassuplarına İslam her zaman her yerde ve her vesileyle ilmi emrediyor.!!!

     Ezel ve ebed’in yegâna sahibi Rabbimiz Yüce kitabı Hazreti Kuranda””Allah iman edenleri yüceltir; kendilerine ilim verilmiş müminleri ise, [cennette] kat kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele Suresi 11.Ayeti kerimesi]

     “Bilmiyorsanız, zikir ehline [ilim ehline, âlimlere] sorun” buyuruldu. (Enbiya Suresi 7. Ayeti Kerimesi),
“De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.” [Zümer Suresi 93. Ayeti kerimesi]
       “Kulları arasında Allahü teâlâdan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır Suresi 28. Ayeti Kerimesi)”buyuruyor.

 HAZRETİ MUHAMMED(S.A.V.)DE İLMİ EMREDİYOR!!!

   Rabbimiz gibi onun Nebisi Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed(S.A.V.)’de ilimle ilgili söylediği sayısız Hadisi şeriflerinden benim aklımda olan üç mübarek hadisi şerifinde”Düşmanlarınınızın silahıyla/silahlarıyla silahlanın., İlim Müslümanın kaybolmuş malıdır. Çin’dede olsa alınmalıdır.

      Önce Tedbirinizi alın sonrada Taktiri Allah(C.C.)bırakın ve her müşkülatınızda önce işinin ehli ilim sahibine müracaat edin.”buyuruyor.

    Bu vatanın ve milletin ekmeğini yiyip suyunu içip, havasını teneffüs edenlerin okuyarak nedamet getirmeleri, Müslümanların ise imanlarının kavileşmesi için Yukarıdaki Ayeti Kerimeler ve Hadisi şeriflerin ışığı altında aşağıdaki yazımı somut mantıklarıyla da kıyaslayarak okumaları dileğiyle.

 DÜŞMANDAN KAÇIRALAN SİLAHLARLA, DERME ÇATMA ATOLYELERDE İMAL ETTİĞİMİZ SİLAHLARLA DÖKME SUYLA DEĞİRMEN ÇEVİREREKAVRUPANIN EN MODERN FABRİKALARINDA ÜRETİLEN SON MODEL SİLAHLARA KARŞI ONLARI İMANIMIZLA DEĞİLDE NE İLE YENDİK?!!!

     İşgal altındaki İstanbul’da bulunan Osmanlı, İngiliz, Fransız silâh ile mühimmat depolarından 75 mm. 20 sahra topu ve 7 dağ topu diğer askeri ihtiyaçların tarihi vesikalarda verilen bilgilerde çoğunluğu Karadenizli olan Anadolu’nun imanlı erkek ve kadınları tarafından yağan yağmur ve kardan çocuğunun örtüsünü bunların üstüne örterek korunanlar tarafından getirilenler.

     Orta Asya ve Kafkasya’daki Müslüman dindaş ve soydaşlarımızın çabasıyla Sovyetler Birliğinden sağlanan”39.275 tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 62.986.000 adet tüfek mermisi.

     Yine aynı yerden sağlanan 147.079 adet top mermisi, 1.000 atımlık top barutu, 4.000 adet el bombası, 4.000 şarapnel mermisi, 1.500 kılıç ve 20.000 gaz maskesi.
       Antepli, Urfalı, Maraşlı ve Adanalıların imanlarıyla illerinden çıkarttıkları Fransızlarla Ankara hükümeti arasında yapılan ve Ankara’da yapıldığı için bu isimle anılan “Ankara Anlaşması “ile Fransızlar Güney Anadolu'muzdan çekilirlerken anlaşmaya ekledikleri gizli mektupla sözünü verdikleri”10.089 tüfek, 1.505 sandık mermi ve çalışır durumdaki 10 uçaktan oluşmaktaydı.

      Fransızlar çekilirken, 4 adet uçak motoru, 3 adet telsiz istasyonu ve 10 adet hangarı da Türklere satmışlardır.

     Ayrıca Fransa'ya gönderilen satın alma komisyonu (Cemal ve Sıtkı Beyler), Osmanlı ve Rus altını ödeyerek 1.500 adet hafif makineli tüfek ve 2.735 sandık fişek, 200 adet kamyonet, 1 adet kompresör, 11 adet top beşik kaması, 2 ton şaplı kösele ve bazı yedek parça ve malzemesi satın almışlardır.

      130 ton benzin ve motor yağı da Fransız vapurlarınca gizlice Mersin'e ulaştırılmıştır.

     İtalya devleti antlaşmalarla kendisine vaat edilen toprakların verilmemesi üzerine ikinci İnönü savaşı öncesi Kuvayi milliye güçlerine yaptığı çeşitli silah yardımının yanı sıra bu zaferden sonra İtalya hükümetiyle yapılan antlaşmayla bedeli Rusya’dan gelen yardımlarla ödenmek üzere 4.310.000 adet tüfek fişeği ve 20 adet uçak alınmıştır.

       İtalyanlar her ay, Anadolu limanlarında 50 bin tüfek teslim etmeyi vaat etmişlerse de, ancak 20.000 tüfek satın alınabilmiştir.

 İMANIMIZLA DEĞİLDE DÖKME SUYLA, ELDEN GELENİN ÖĞÜN OLMAMASI, İHTİYAÇ OLDUĞUNDA İSE BULUNMAYAN SİLAHLARLA SAYI OLARAKTA BİZDEN KAT,KAT FAZLA TAM TEÇHİZATLI KARNI TOK SIRTI PEK MODERN ORDUYA KARŞI ZAFER KAZANILMASINI AKILLA İZAH EDEBİLEN BERİ GELSİN!

      30 Ağustos Cuma’dan bu yana yazdığım 3 yazıda ve bu günkü yazıda çeşitli araştırmaların sonucunda ulaştığım belgelerden bulduğum milletimizin imanın somut hali olan Kurtuluş Savaşımız ve bu savaşımızın zaferle sonuçlanan muharebesi olan geleceğin Atatürk’ü Gazi Mustafa Kemal Paşa komutasında kazandığımız 30 Ağustos zaferimizi gözleri olup görmeyenlerin gözünün içine soktum.

     Büyük Millet Meclisimizin kurucusu önderi ve başkanı,bu zaferinde Başkomutanı olan geleceğin Atatürk’ü Gazi Mustafa Kemal Paşanın ”Ordular Hedefiniz Ak Denizdir.”ileri komutuyla başlanan savaşı.

     Zaferle sonuçlanan bu savaşın kendi dar imkânlarımızla geneli Demiryolları atölyeleri ve buradaki torna atölyeleri kullanarak üretmeye çalıştığımız silahlarımızla.

     İşgal altındaki İstanbul’da bulunan Osmanlı ile işgal devletlerinin depolarından kaçırdığımız silahlar, Orta Asya ve Kafkaslardaki Dindaş ve soydaşlarımızın baskısıyla Rusya’nın sağladığı silahlalar, Fransızların çekilirken Ankara antlaşmasıyla bize bıraktıkları silahlar, İtalya’dan bedeli mukabili aldığımız silahların hepisini alt alta toplayın.!!!

      Çıkan sonuca bakın.!!!

      Birde Avrupa’nın şımartarak üstümüze saldırttığı Yunan’ların her türlü askeri giyim, kuşam ve barınma imkânları ile iaşeleri maksimum seviyesinde sağlanan sayısal olar akta bizim askerin misli,misline fazla olan askerlerinin sayısını.

    Onların Avrupa’nın en modern fabrikalarında üretilen en son model ve işlevsel silah ve mühhimatla donatılan sırtı pek karnı tok askerlerinin aksine çoğunluğu komutanın askerinin atının pisliğinin içindeki arpayı yemek için bekleyecek kadar aç olan askerimizi! Gözünüzün önüne getirin,beyinlerinizde canlandırın!!!

     Ondan sonrada bu zaferin maddi imkanlarla mı yoksa ”FİL VAKASINI GERÇEKLEŞTİREN, HZ. MUSA(A.S)’YI KIZIL DENİZDEN GEÇİRİP FİRAVUNLA ASKERLERİNİİSE BOĞDURAN!!!

   DENİZ VE IRMAKLARI YAN,YANA AKITIP SULARINI BİRBİRİNE KARIŞTIRMAYAN!!!
     NUH VE LUT TUFANLARINDA İNANLARI KURTARIP İNANÇSIZLARI YOK EDEN YARATANIMIZIN SINIRSIZ RAHMET VE DESTEĞİYLE’”mi kazanılıp,!!! kazanılmadığına aklınızla karar verin!!!

      Milletimizin etnik kökenine, diline bakılmaksızın bir arada tutulmasının yegâne zamkı olan Dinimiz İslam’dan gelen imanımızın Bu seri yazının yayınlandığında asıl yüzlerini gösterenlere ve onların  ağababaları olanlara inat kıyamete kadar devam etmesi dileğiyle imanımızla kazanılan 30 Ağustos Zaferimiz bir kez daha kutlu olsun.

       Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.”diye geçen sene bitirdiğim yazılarımı hayasızca eleştirenler sanki Yüce dinimiz İslam somut ilme önem vermiyormuş gibi imanın zaferini kendi cahilce eleştirileriyle gölgelemeye çalıştılar.

GÜNEŞ’İN BALÇIKLA SIVANMAYACAĞI GERÇEĞİ GİBİ DARVİNİST VE ATEİSTLERİN 30 AĞUSTOS’UN MİLLETİMİZİN İMANIYLA KAZANILMADIĞINI SÖYLEMELERİ GERÇEĞİ ASLA DEĞİŞTİRMEZ!

      Tüm bu maddi ve manevi gerçeklere rağmen halen tasuplarında inat edenler şunu bilsinler ki Güneşin balçıkla sıvanmayacağı gerçeğini ateist ve darvinist olmalarının yanında birde medeniyetsiz olduklarını inanca saygısızlıkla ortaya koyanlar tarafından aksinin iddia edilmesi dünyaya şan verdiğimiz 30 Ağustos zaferimizin milletimizin imanıyla kazanıldığı gerçeğini çatlasalar da,patlasalar da de asla ve asla değiştiremezler.!!!..........................

      Bu manevi ve maddi gerçekler ışığında 30 Ağustos Zaferimizi bir kez daha kutlu tüm Müslümanların şanlı tarihimizdeki gibi yüce dinimize sımsıkı sarılarak İslam’ın yer yüzüne adaletle hükmetmesine vesile olarak mutlu olması dileğiyle.

      Cuma’nız Mübarek Olsun.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

       Bitti.