30 Ağustos Zaferi Silahla Değil! Bedir, Malazgirt, Kosova Ve Çanakkale  Ruhuyla Kazanıldı!

   Cuma’dan devam.

    Geçen sene bu zaman dünya’ya şan veren 30 Ağustos Zaferini kazandığımızda  yendiğimiz Yunan ordusunun asker, silah, teçhizat, muhimmat gibi imkânlarının bizim imkânlarımızdan katbe kat fazla olmasına.

     Bu imkânlarına birde Birinci Dünya Savaşında Çanakkale boğazına aç kurtlar gibi saldıran müttefik devletlerinin tüm maddi ve manevi desteklerini de yanlarına almalarına rağmen bizim onları yenerek yurdumuzu işgallerinden kurtarmamızın yegâne açıklamasının olduğunu.!!!

 DİNİMİZİ ÖVMENİN NERESİ ÇIKARIM İÇİN DİNİ KULLANMAKTIR?

     Bunun ise ancak ve ancak askerimizin imanıyla mümkün olabileceğini Cuma günü örneklerini verdiğim dinimizin ilmi emreden Ayeti Kerimeleri ve Hadisi şerifleri ortaya koymama rağmen dün kendi çıkarım için dün tüccarlığı yaptığımı.

    Bu yazımda İlimle ilgili Ayetler ve Hadisleri örnek göstermeme rağmen yinede bu yazının bomboş hurafe olduğu eleştirisini getirdiler.

    Allah(C.C.)’ın rızası için soruyorum?

    Öncelikle benim bu yazıdan elde ettiğim hangi maddi menfaat var?

    Allah(C.C.)’ın ayetleri ve Peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)’in Hadisleri ve iki gücün arasındaki uçuruma rağmen Tarih boyunca kazanılan tüm zaferlerimizle birlikte 30 Ağustos’unda başka bir maddi açıklaması varmı?

     Bu haksız,mesnetsiz eleştirileri  Vicdanınıza havale ederek  Sanki dinimiz ve bu dinin mensubu olan yazıya, yazanla diğer  Müslümanlar fen ilmine karşıymışız gibi  isimleri bizim gibi olan fakat aslında dinimizin düşmanları olanların tamamının sayısı nüfusumuzun %0.5’ini bile bulmayan dönme,devşirme,sebatayıstlarla onların  gafil yerli uşakları olan münafıklar tarafından hayasızca saldırılarına hodri meydan diyerek bu ilmi gerçekleri yeniden paylaşıyorum.

       CENAB-I ALLAH(C.C.) İLMİ EMREDİYOR

   Yüce kitabımız Hazreti Kuran’da Yüce Mabudumuz “Allah iman edenleri yüceltir; kendilerine ilim verilmiş müminleri ise, [cennette] kat,kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele Suresi 11. Ayeti Kerime].

     “Bilmiyorsanız, zikir ehline [ilim ehline, âlimlere] sorun” buyuruldu. (Enbiya Suresi 7. Ayeti Kerime),”De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.” [Zümer Suresi 93. Ayeti kerimesi]

      “Kulları arasında Allahü teâlâdan en çok korkan âlimlerdir.” [Fatır Suresi 28. Ayeti Kerimesi)”buyuruyor.

   PEYGAMBERİMİZ HZ MUHAMMED(S.A.V.)’DE İLMİ EMREDİYOR

   Peygamberimiz Hz. Muhammed(S.A.V.)”Düşmanlarınızın Silahıyla silahlanın.,İlim Müslüman’ın kaybolmuş Malıdır Çin’de de olsa alınmalıdır!!!

    Önce Tedbirinizi alın, sonra taktiri Allah(C.C)’ya bırakın.!!!

   Her müşkülatınızda önce işinin ehli olan ilim sahibine müracaat edin.!!!!!!!!!!!!!!!!!!”diye buyuruyor.

  İMANIMIZIN ZAFERİ 30 AĞUSTOS’LA İLGİLİ YAZDIKLARIMI YUKARIDAKİ AYET VE HADİSLERİN IŞIĞINDA OKUYUN!

    Bu günkü yazım tamamen maneviyatın başarısını işlemesine rağmen yazacaklarım ise maneviyata inanmayan ateistlerin yöntemiyle elle tutulur, gözle görülür, Tarih, Matematik gibi yeri ve zamanı belli olan ve hesaplanabilen somut delillere dayalı ilimlerin ışığı altında yazıyorum!

      Buna hurafe diyenler Aksini İspatlamaları gerekmezmi?

        30 AĞUSTOS BEDİR, MALAZGİRT, KOSOVA VE ÇANAKKALENİN

                                RUHUYLA KAZANILDI!

     Geçen sene üç bölüm olarak yayınladığım,bu sene ise ilk bölümünü 30 Ağustos Cuma günü yayınladığım bölümüyle birlikte 4 bölüm halinde olan yazımın ikinci bölümünü  bu gün.

    3. bölümünü Mevla’mız izin verirse Çarşamba günü üçüncü ve son bölümünü ise yine nasip olursa Cuma günü yazacağım.

      Yukarıda belirttiğim günlerde yayınlanacak olan bu yazılarımızda önce İslam’ın ilk zaferi olan Bedir savaşından başlayarak tarih boyunca “Milleti İbrahim” olarak bilinen ve bu isimle kabul gören bizim milletimizin galibiyetiyle sonuçlanan diğer bazı zaferlerimizi.

      Ardından ise 30 Ağustos Zaferinin aynı şekilde nasıl kazanıldığını iki tarafın silah,mühimmat ve askeri gücüyle diğer lojistik imkânlarını karşılaştırarak sizin bilgilerinize ,sizin aracılığınızla da kamu oyuyla paylaşacağım.!!!

 MÜSLÜMANLARIN İMANIYLA KAZANDIĞI İLK SAVAŞ

                         ” BEDİR ZAFERİ”

     14 Mart 624 yılında Medine yakınlarındaki Bedir Kuyularından ismini alan mevkiide yapılan “Bedir Savaşında” genel çoğunluğu zengin olan bu nedenle de hem savaş sanatı konusunda eğitimli hemde silah ile diğer lojistik araçları ve binek yönünden de döneminin bölgelerinin en iyisi olan Mekkeli Müşriklerden oluşan 950 kişi.

       Bazı kaynaklara göre ise 1000 kişilik müşrik ordusu karşısında silah, eğitim ve lojistik yönüyle akıl ve mantıkla kıyaslanamayacak seviyede negatif durumda olan 350 kişilik İslam ordusu arasında yapılan savaşı mantık ilminin aksine tarihi kaynakların verdiği bilgiye göre Medineli Müslümanların Zaferiyle, Mekkeli müşriklerini ise hezimetiyle sonuçlandı!

MALAZGİRT’TE SULTAN ALPASLANIN KOMUTASINDAKİ 15 BİN VEYA 20 BİN KİŞİLİK İSLAM ORDUSU İMANLARIYLA 200 BİN KİŞİLİK ROMA ORDUSUNU YENDİ!

     26 Ağustos 1071’de ülkemiz(Türkiye’nin) sınırları içinde bulunan Muş ilimize bağlı Malazgirt ilçesinden adını alan ovada yapıldığından bu isimle anılan ve sonuçlanmasıyla Anadolu’nun kapılarını bize bir daha geri dönülmez şekilde kesin olarak açan bu büyük savaş çok modern döneminin zırhları ve silahlarıyla donatılan birçok kaynağa göre 200 Bin.

    12.Yüzyılda yaşamış olan Ermeni Tarihçi Edaesalı Matta’ya göre ise 1 milyon olduğu belirtilen Roma İmparatoru Romen Diyojen in komutasındaki Roma ordusuyla Selçuklu Sultanı Alparslan komutasındaki genel çoğunluğu atlı olan 20 Bin Kişilik Müslüman Türk ordusu

MALAZGİRT SAVAŞI TÜRKLER İLE KÜRTLERİN ORTAK KARDEŞLİKLERİNİN VE ORTAK İMANLARININ ZAFERİDİR!!!

      Bu konuda bilgi verilen birçok kaynakta ise o zamanki Anadolu’nun yerleşik milletlerinden olan Roma ordusundaki 20.000 Civarındaki Kürt askerininde karşılarındakilerin Müslüman olduklarını görmeleri üzerine saf değiştirdiği.

      İslam kardeşliği bilinciyle Sultan Alp Aslan’ın komutasındaki ordunun saflarına geçmesiyle bu askerlerle maksimum 40.000 kişi olan Müslüman askerlerinin kendilerinin en az 5 misli fazla olan Roma askerini yenmeleriyle yine tarihlerin kaydettiği Malazgirt Meydan Savaşı Müslümanların zaferiyle sonuçlandı.

 5 BİN KİŞİYLE 20 BİN HIRISTİYANI YENDİĞİ KOSOVA ZAFERLERİ

    28 Haziran 1389 tarihinde Kral Lazarın komutasındaki 20.000 civarındaki Hıristiyan askerlerinden oluşan kuvvetlerle 1. Sultan Murat han komutasındaki 5000 kişi olduğunu ilkokuldan itibaren okuduğumuz tarih kitaplarında yazılan bu savaşta Müslüman Osmanlının 5000 kişilik ordusunun kendisinden 4 misli fazla olan orduyu yenmesiyle.

  2.KOSAVA SAVAŞINIDA İMANIMIZLA KAZANDIK!

   Bu savaştan 119 yıl sonra aynı yerde ikinci kez yapıldığı için”2. Kosova Savaşı” olarak isimlendirilen savaş ise 17 Ekim 1448’de Sultan İkinci Murat’ın komutasındaki 60 bin civarındaki ve bu sayıdan çok fazla olduğu konusunda tarihçilerin hem fikir olduğu Macar Kumandan Janos Hunyadi komutasındaki Balkan milletlerinden oluşan ordu arasındaki 2,5 gün süren savaş da Müslüman Osmanlı Askerlerinin zaferiyle sonuçlandı.

  MİLLİ MÜCEDELEYE RUH VEREN SAVAŞ”ÇANAKKALE ZAFERİ”

     İstiklal Şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle tek dişi kalmış Canavar olan ve bizi Boğazların hasta adamı olarak gören vurulacak bir darbeye bile ihtiyaç olmadığını kuvvetli bir fiskeye bile dayanamayacağımız kesin, sabit fikriyle üstümüze leş yiyen kargalar ve karasinekler gibi üşüşen.

     Fakat bu beklentilerinin tam tersi bir oranda asker, silah ve mühhimat ve diğer savaş araçlarıyla o zamana kadar boğazın tarih boyunca görmediği kadar savaş gemisiyle doldurarak yaptıkları hayâsızca akında aynı imanın etkisiyle bertaraf edildi.

      Bu savaşta bizim cephede savaşırken şehit olan, gazi olarak cephe gerisinde tedavi olurken ölen, tifo ve diğer hastalıklar ile beslenme yetersizliğinden ölen, tebdili havaya gidip gelmeyenlerle birlikte yarısı o döneme göre iyi eğitimli ve öğretmenler ile din adamlarından olmak üzere en az 250.000 kayıp verdik.

     Düşmanın bizden katbe kat fazla olan kendi ülkelerinden, sömürgelerinden, Avustralya ve Yeni Zelanda başta olmak üzere deniz aşırı topraklarından gelen ve elbiseleri, ayakkabıları ile diğer tüm askeri teçhizatları yönüyle bizden her yönüyle modern ve ileri imkânlara sahip olan.

      Sayı olar akta bizim askerimizin katbe kat fazla olmalarının yanında üç öğün en iyi şekilde beslenen muhkem orduya karşı verilen mücadeleyle kazanılan zaferin akılla, silah gücüyle değilde imanla kazanılmasına alınan sonuç somut örnek değilmi? !!!

     Birinci günkü çıkartmada 70 Bin vatan evladımızın şehit olduğu bu savaşın bizim askerlerimizin yanında hiçbir mecburiyetleri olmamasına rağmen Dünyanın her yerinden Allah(C.C.)’ın rızası için bize yardıma  gelip Osmanlı askerlerine katılan Müslüman kardeşlerimizin imanıyla da kazanılmış bir zaferdir.!!!(Ateistler çatlasalar da patlasalar da!!!)

     Bu zafer dünyaya şan veren kahramanlık destanlarının yazılmasının yanında Balkan savaşlarında alınan yenilgiyle bozulan moralimizin yerine gelmesini yani Kurtuluş Savaşının ve bu savaşın bitimini sağlayan 30 Ağustos Zaferinin ruhunu hazırlayan bir zafer oldu.

    Aslanda benim niyetim bu konuyu bu gün hitama erdirerek bu gün(2012’de) 90. şanlı yıldönümünü göğsümüz kabararak kutladığımız 30 Ağustos Zaferini Yüce dinimiz İslam’dan aldığımız imanımızla ve biz edna kullarına bu imanı veren Mevla’mızın yardımıyla kazandığımızı ortaya koymaktı.

    Fakat yerimiz fazlasıyla dolmasına rağmen maalesef 30 Ağustos’u işleme imkânımız olmadı.

     Yüce Yaratanımın izni ve sizlerin hoş görüsüne sığınarak Kurtuluş Savaşımızı ve bu savaşımızın bitirilmesinin sağlamasının yanında bu savaşın zaferle sonuçlanmasıyla” 30 Ağustos Zafer Bayramı” olarak tarihlerimize geçen bu şanlı zaferin savaşını hangi şartlarda kime karşı yaptığımızı ise nasip olursa Çarşamba günü yazacağım.

     Takibiyle imanınızın dahada kavileşmesi dileğiyle.

   BAYRAMLAR SİVİLLEŞTİKÇE MİLLİLEŞİR!!!

     Cumhuriyetin ilk yıllarında başta bu bayramımız olmak üzere diğer tüm milli bayramlarımızın milletin coşkulu katılımıyla kutlanıldığını büyüklerimizden öğrendik.

      Bu sahiplenme ile Köylerden hususi olarak şehirlerdeki Bayram kutlamalarına oluk,oluk insanlar gelirmiş.

      Şehirlerde oturanlardan ise imkanı olanlar bu bayramın daha coşkulu yaşandığı Ankara’da takip etmek için başkente akın ederlermiş.

      Zamanla Milli bayramlarımız resmileştikçe halkın ilgiside azaldığından protokol ve öğrenciler tarafından kutlanmaktan öteye gidemez olmuş.

      Son on yıldaki demokratikleşme ve sivilleşmeyle normalleşmeye paralel olarak milli bayramlarımızın da sivilleşmesiyle bu sivilleşmeye oranla millileşiyor.

      Buna son örnek daha önce bu ülkenin inanç değerlerinin dışlanmasıyla bu değerlere sahip olanlarında dışlanması nedeniyle sadece protokol tarafından yapılan resepsiyonların aksine 30 Ağustos Zafer bayramının Ankara’da Cumhurbaşkanımız tarafından.

       İllerde ise Valiler tarafından verilen resepsiyonla kutlanması çerçevesinde Aksaray Valisi Selami Altınok ve eşi hanımefendi tarafından verilen ilk sivil resepsiyondaki her katmanda  sivillerin katılımıyla millileşti.

      Sivilleşmenin demokrasimizin standartlarının yükseltilmesine paralel olarak devam etmesi dileğiyle.

      Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

      Devamı 4 Eylül Çarşamba’ya.