Karlar yine yağıyor, ömrüme, sabah sabah, yitiyor usul usul umutlar, karlar örtüyor sevgili hatıraları, beyaz bulutların altında beyazlardayım, göğün maviliği sisler içinde, gözlerimde ha yağdı, ha yağacak. Sevda eskilerden, incecik çisenti gibi yada kırağı gibi düşüyor yokluğuna, insan yüreği bu kolay dolmuyor, hüzünde karlardan önce geldi, serpilen ne varsa karlar altında, bilmediğim derelerden keder iniyor, görmediğim şelalelere.
Yaşamanın yokuşundayım. Acıyı yaşamayan insan okusa da anlamaz, kötüyü görmeyen iyiyi bilir, kaderin yarasını almayan yürek umutludur, sevinçten anladığın gülmek ve sevinmek mi ey insan?

Fırtınaları görmeden seversiniz denizi, Gökkuşağından renklerle boyalı dünyaya mest olursunuz, siyahı anlamadan beyaza sarılırsıniz, ilk sevgiyle tanıştığımız güne dönelim, başlamak bitiş demekmiş ama yinede göze alırız sevmeyi, bitiş yazgı ki yaşanıyor, herşeyi tüketen insandır, ömrünü sonsuz sanma, ömrünü ıssız, kurak, çorak yapma, her şey elinde, eriyip gitme ilk olumsuzlukta. Dünyanın katmanları gibidir insan, yalnızlık katmanında ne ses duyulur, ne yardım eli uzanır.
Gidiyorum. Seslensem kim duyar sesimi yalnızlıklar  katından, engeller birbir yığılıp kalır üstümüze. Umutsuzluk tanıdık gelir ama keskin kışlar gibi durağandır. Takvimin yapraklarında çiviler çakılı sanki, sanki yenilgi daha yakın durur, yüreğin silik izler bırakır anılara, arada bir uğrarsın Gramofon kafeye, derin yükler aldığın Yalova seni karşılar, ya sen derinsin yada  karşında duran Marmara.

Bir gün bir savaşa dönerse yaşamak, umutla, umutsuzluk girdabında akar durur hayat.  Beklentin mi var, şartlar mı oluşmadı, acılar mı seni buldu yoksa sen bile bile acılara mı yürüdün. Eğer isteseydim çarşı, pazar,ev,bahçede geçerdi ömrüm, hiç ruhumu ve yüreğimi koymazdım ortaya, güle bülbül olmazdım dikenlerini bile bile, kargaların peşinden koşmazdım çöplerini bile bile, oysa ben akşam üstü yakamozlarda sevdana güneş batırdım, yüreğimi avuçlarına değil yüreğine koydum, kıymet bilinmedi, dünyada bir beni tükettim sevgim karşılık bulmadı, sigara yerine kendimi tükettim hayat olmadı,
Kim kimi ne kadar nasıl anladı bir ben bilirim.
Susmak aşkın yalnızlığıdır ey insan, gözün suları ve sözün suları akar benden, o da anlayana. Elimi sensizlik ve sessizliğe uzattım, dünya kadar tek başınayım, içim kalabalık olsa ne yazar. Dereler çağlar gider, 
Kim nereye ne götürür ben bilirim. Kimileri susar, kimileri çok konuşur, kimi dilinden, kimi yüreğinden, kimi gerçeği konuşur, kimi düşlerini, kaç kapıdan doğru bulunur, hangi yol doğruya gider, labirent gibir yaşam boyu yollar, yanılsakta yanlışı dener dururuz. Can simidi gibi can parçalarımıza sarılırız. Yarınına yetişirsin belkide dününe asla yetişemezsin, çünkü tren gitmiştir. Aşk bir dikenli tele sarılmaktır sevgiyle. Kaç yerimiz kanar, kaç yerimizden yara alırız, kaç parçamız sevgiye bulaşır, kaç günümüzde mutlu oluruz. Hüner güzel yaşamakta değil mi ey insan, duygularımızı tutkulara jatmak değil midir istenen, nasıl şu koca dünyaya sığmazsın da, gidet bir gönüle bir bülbül misali tünersin, bu mudur yaşamdan istediğin ey insan.
Sen hiç kıyısız deniz gördün mü, 
Sen hiç ölüm gördün mü?
Susuz yaşadın mı,
Aşk nedir bilir misin?
Bir gün boyun kadar toprağa  düşeceksin,
Düşeceksin de gurur ve kibirin elbisesini hiç mi çıkarmayacaksın. Acıların anası ihtirastır, içini serinleteceke se bir damla mutluluk. 
Umudun hep maviyi gösterir, karayı da ölüm.
Renkler şaşırmaz insanoğlu.
Aklın fikrin dudağından öpmek aşkın ve sevginin, birgünde gökyüzünde mavilikleri, dalgalı denizleri, sevdanın gözlerini öp. Yoruldun mu, yordular mı, sırtındaki taşları dök, eteğine de taş doldurma. Bu dünya kimlere han oldu kimlere kervan, sen yolcusun ey insan. Tüm değerleri doldursan da bir sandığa o kalır yinede sen gidersin o sandıkla. Önemli olan içinde kul hakkı olmasın ağırlığı. Gülümseyin geçin ömrünüze, içinizde tuttuklarınızı sevin. İçtenlik en güzel sevgidir. Güven ve saygı duruşunda geçsin ömrünüz, ben ömrümü dokudum insanlardan, bir kıymet bildiğim can´ım, bir vatanım, bir milletim, bir ezanım, bir dürüstlüğüm, bir emeğim, bir sevgim, bir gülüm kutsaldır.
Geçmişe derin bir iç çekiyorum ve diyorum ki
"Bari çocuklar büyüyünce yanılmasın".

Yavuz Bayram Çalışkan  ( Şiirhan)


28.01.2017 11:40:02

Y.Bayram Çalışkan

Yavuz Bayram Der ki;

Yavuz Bayram Der ki;