Milletimizin şu kadarına aptal bu kadarına ahmak diyenlerimiz oldu. Bazıları bu kadarı, yobaz, tutucu, cahil, gerici, ancak şu kadarı ilerici, laik, anti laik, diyerek halkımızı aşağıladılar ve daha önemlisi gruplara böldüler.

       Hatta halen Devletimizi, yönetenlerin bir kısmı ile yönetmeye talip olanların bir kısmı aynı aşağılayıcı ve bölücü kelimeleri kullanmaya maalesef devam ediyorlar.

       Yıllardan beri, hakkımızın AKLINI kullandırtmamaya uğraşıyorlar, vede haylı başarılı olundu. Şu anda Ülkemizde pek az bir oran AKLINI kullanıyor.

       Biat ve sürü inancıyla geldiğimiz yer bu kadar olur. Liderin, şıhın, şeyhin, baban, anan düşünür senin düşünmene gerek yok, denileni yap yeter. Dünyada saygın bir yerde olmak istiyorsak, emir almaktan kurtulup mutlaka AKLIMIZI, kullanmamız gerekiyor.

         Kutsal kitabımızda şu kadar yerde aklınızı kullanınız diye vaaz etmenin ve nutuk atmanın hiçbir önemi yok, çünkü icraatta ve Diyanette bile AKIL kullandırılmıyor. Kullananın başından bela, eksik olmuyor. 

        Tarihi ve geçmişi belli olan bu Millet, çok zeki ve asildir. Bütün mesele 150-200 senedir başına gelenlerdir. Milli ve manevi değerlerden ve AKILDAN, yoksun yönetilmeden dolayı, bu kadar uzun süre ayakta dimdik kalması bile bir mucizedir.

       Bu mucize, genlerinden gelen, kim olduğunu ve nereden gelip, nereye gittiğini bilmesi ve sağlam inancı ve ruhudur. Onun hamuru, hak, hukuk ve adaletle yoğrulmuştur. Bu hamur Kur´an´a ve yaratana uygun bir hamurdur.  Uygulanan eğitim ve öğretim halkı kamplara bölmekten başka pek bir işe yaramıyor.

       Milletimizin başına gelen en büyük FELAKET ise, yer yer, cahiller, gafiller tarafından yönetilmesidir. Cahil ve gafil yönetici ile HAİN yöneticinin ne kadar farkı var dendiğin de, sigara kâğıdı kadar diyebiliriz. Bazı hallerde sigara kâğıdı bile kalın gelir.

        Yöneticilerimizin en büyük gafleti ki, halen devam ediyor, mekteplerimiz de FELSEFE, SOSYOLOJİ ve UZAY GEOMETRİ, gibi ilimlerin,  ilmi manada okutmamalarıdır. Neden ve niçinlerinin cevabını sözüm ona milli eğitimimizden sorumlu olanlar bile veremiyorlar. Mevzuat deyip geçiyorlar.

       Felsefe, sosyoloji ve uzay geometriyi ilmi manada okuyan ve öğrenen nesil, hayal kurar ve gerçekleri arar. Kendine dikte ettirilene inanmaz ve asla kanmaz, aklını kullanır, ardından da TÜRK RÖNESANSINI gerçekleştirir. Dolaysıyla aydınlığa ulaşır.

     Başlığımızdaki AKIL MI, CİNNET Mİ konusuna dönersek; biz bu başlığı Rahmetli CEMİL MERİÇ´in Işık Doğadan Gelir isimli eserinden aldık.

       Üstat, başımıza gelenlerin en büyük kaynağının birincisi için ne söylüyor?

      ?´Bürokrasi eşyalaşan ve dokunduğu her şeyi eşyalaştıran mekanizma? ?´diyor ve devamla  ?´Bu mekanizmanın şerrinden kurtulmak mecburiyetindeyiz?´´

      Şayet gerçekten siyasetten arındırılmış başkanlık sistemi uygulanırsa yani dinimizin de emri olan EHLİYET ve LİYAKATA uyulursa, emanet ehline verilirse, üstadımızın görüşü yerine gelmiş olur.

       Üstat Cemil Meriç Hocamız; ?´ insanlık tarihinde cinneti bütün ihtişamı ve iktidarı ile sahneye çıkaran en büyük yazar ERASMUS ´tur diyor.( Erasmus 1469-1536 yıllarında yaşamış Hollandalı filozof ve yazar.)

      ?´  Erasmus, CİNNET olmadan yeryüzünde hayatın da devam edemeyeceğini ispat ediyor. Devamla MEDENİYET baştanbaşa CİNNET´ in eseri´´ diyor.

      CİNNET, Erasmus ´ta ZEKÂDIR. Cinnetin akılla nasıl kaynaştığını görmek isteyenlerin, ERASMUS´u ve onun DELİLİĞE ÖVGÜ eserini okumasını tavsiye ediyor.

      Akıl, üzerinde tam anlaşılmış bir tarif yok. Akıl, batı felsefesinin temel taşlarından biri olmuş. CİNNET ise Zekâ olarak takdim ediliyor, hâlbuki bizde cinnet geçirme, dendiğinde kafayı bozmuş şuursuzlarmış, ne yaptığını bilmez şeklinde anlaşılır.

     İkinci bir anlaşılma şekli de CİNLER akla gelir. Ne birincisinin, nede ikincisinin ZEKÂ ile alakası yoktur.

       Erasmus, ?´ Hayali ortadan kaldırın ne kalır? Yani CİNNETİ. ?´ diyerek hayalin gerçekten önce geldiğini iddia ediyor.

      Gel gör ki, özellikle 1960 ve 1980 darbeleri hayalleri mahkûm etti. Ruhları kararttı, aradan geçen tam elli sekiz senede hiçbir hayal yeşermedi.

      Son yıllarda hayaller biraz filizlenecek gibi oldu onuda Fetö nün savcı ve hâkimleri yok etti. Şu an kimse öne çıkarak veya arkada kalarak, AKILDAN- CİNNETTEN- HAYALDEN- ZEKÂDAN bahsederek ortaya çıkmak istemiyor.

     Halk ve gençlik en iyi en güvenlikli yol orta yol diyerek ortadan gidiyor, ortadan gidenle rde asla bu Ülkeye çağ atlatamaz.

                                               HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.

      


mehmet kahraman
13.08.2018 21:27:19
Aksarayın düşünce kültür ve sanat dünyasına ışık tutacak bu yazının tamamına imza atıyor tebrik ediyorum. Emanet ve liyakat nerede es geçilirse akıl nerde devre ?ışı kalırsa orada kıyamet kopmuş dernektir.

10.08.2018 20:39:47

Rasim Gül

Akıl mı, Cinnet mi, Cinnet Eşit, Zekâ mı, Aşk mı?

Akıl mı, Cinnet mi, Cinnet Eşit, Zekâ mı, Aşk mı?