21 Haziran Çarşamba´dan devam.

    Aksaray´ın hiç hak etmediği asla ve asla da hak etmeyeceği 56 yıl süren ve adeta maddi ve manevi olarak akla gelen her yönüyle yer yüzünden silen 2. İlçelik esaretinden bizim köylü Fevzi ağabeyin  Çarşamba günkü yazımda bilgisini verdiğim gibi köyümüzden merhum Fevzi Tosun 1 gün bile tam  olarak okumadığı köyümüz  İlkokulunun önünden her geçişindeki ?Ah ulan Ah sende az mı okudum?? misali öyle bir defalık veya bir kaç gazete haberi veya yine aynı şekilde tek veya birkaç  girişimle sihirbazın sihirli bir değnekle bir vuruşuyla  Aksaray 56 yıllık hiç hak etmediği, asla ve asla da hak etmeyeceği  2.ilçelik esaretinden kurtulmadı.

    Bunu 1989´dan bu yana yeri ve zamanı geldikçe 28 yıldır önce ahde vefanın gereği sonrada Boynuzsuz koçun boynuzlu koçtan hakkını alacağı İlahi emri gereği genelde 1983´ün Ekim ayından, özelde ise 1987´nin Ramazan bayramı öncesinden başlayarak il olmamızı sağlayan kanunun kabul edildiği günde dahil ve daha sonra ise il teşkilatlarının kurulması ile  o günden bu yana aralıksız olarak her yıl  mücadelemizi zinde tutan olarak konunun  üstüne basa basa yazıyor ve söylüyorum;

AKSARAY´LILAR 56 YIL BOYUNCA KENDİLERİNE DAR GELEN VÜCUTLARINI SIKAN İLÇELİK ELBİSESİNİ KESİNLİKLE KABUL ETMEDİLER,BULDUKLARI HER FIRSATTA İL OLMA İSTEKLERİNİ DİLLENDİRDİLER

    Bu başarı Aksaraylı hemşerilerimizin genel ekseri sinin 56 yıl boyunca kendilerine biçilen dar gelen, kımıldamalarını, ilerlemelerini engelleyen ilçelik elbisesini hiçbir zaman kabul etmemeleri.

   Bulunan her fırsatta ulaşabildikleri tüm ilgili ve yetkililer nezdindeki vilayet olmamızdan bir önceki girişimle 1 Nisan 1964´de hemşerimiz TBMM´sinde 13.Dönem Milletvekilliği yapan Oğuz Demir Tüzün tarafından verilen kanunla TBMM´sinde gündeme getirilen çalışma.

     1983-89 yılları arasındaki son 2 yılında ise bizlerinde medya olarak verdiğimiz destekle sağlanan kamuoyunun desteğiyle 8. Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal, 2 dönem Devlet bakanlığı ve 1 Dönem Ankara Büyük şehir Belediye Başkanlığı yapan Mehmet Altınsoy ve ANAP Grup Başkan vekili Raşit Daldal´ın Siyasetçi olarak.

      Can dostum kardeşim, meslektaşım Gazeteci-Yazar Çapan Tekeli ile benim öncülüğümüzde ve aşağıda  isimlerini vereceğim bu çalışmaya samimi şekilde kendi cürümlerince sağladıkları katkıyla bin bir maddi ve manevi sıkıntısıyla verilen mücadeleyle gerçekleştirildi.

   Sözün özü  bu konuda bir iğne başı  kadar bile emeği olmayan, aksine 1987 yılının Ramazan bayramı gazetesinde tarafımdan hazırlanan bir belgenin verdiği ilhamla vilayet  meşalesinin yakılması haberini küçümseyen ve daha sonrada bu konuda tek bir satır yazı yazmayanın kılavuzluğundaki birsinin  kanunla ilgili her şeyin tamamlanması ve genel kurula indirilmesinden sonraki akla ziyan şekilde bu konudaki çabanın fitilini kendisinin yaktığını belirterek bir kibrit çöpü ile  koca bir ormanı yok saymasındaki asılsız, akla  ziyan şekildeki iddia edildiği gibi Vilayet olmamız 1 tek gazete haberiyle gerçekleştirilmedi.

   Bu muazzam başarı 1983-89  arasındaki 6 yıllık azimli, istikrarlı ve sabırlı çalışmayla 15 Haziran 1989 günü kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmesinin bu satırları yazan Rabbimizin en edna kulununda dünya gözüyle yerinde şahit olmasının 28. Yıl dönümünde isimlerini belirttiğim 2 paragraf yukarıdaki siyasetçiler.

    Aşağıda isimlerini verdiğim bu kutlu mücadeleye 2 yıl boyunca cürümlerince destek olan, hangi katkıda bulunduklarını 1989 yılından bu yana her vesileyle belirtmemin yanında 28. Yıldönümü yazısındada belirttiğim  dönemin Ankara Gümrük Muhafaza  Baş Müdürü Beyhan Gürün, Başbakanlık Koruma Müdürü Musa Öztürk, Eczacı Dilek Terzioğlu, Belediye Başkanı Emin Gürün, dönemin Ankara Büyük Şehir Belediye Daire Başkanı olan hemşerilerimizin tamamı.

    İş Adamı Mithat Gürsoy ve İstanbul´daki iş adamı hemşerilerimiz, Ankara´daki iş adamı hemşerimizden Süleyman Balçık, Gazeteci-Yazar ve Aksaray Gazeteciler Cemiyetinin kurucu başkanı Ahmet Erbaş, Gazeteci Mülazım Erdoğan, Gazeteci İzzet Düzgün, Gazeteci Mehmet Yıkmış, Gazeteci Lokman Sanlav.

    Gazeteci-Şair Yaşar Akbaş, Gazeteci Mahmut Sabah, Gazeteci Cengiz Kalluç, Gazeteci Abbas Satır, Gazeteci Ramazan Durmuş, Gazeteci Esin Ünal, Gazeteci Latif Yıldız, Gazeteci Erkan Yiğit.

      Şu anki Medaş binasının şantiye şefi Faruk Kadri Dündar, Aksaray´a o zamanki bağlı olan Beldelerden başta Eskil  ve Ağaçlı´nın(Günümüz Gülağaç ilçesi) başkanları Necati Belgemen ve Cahit Koca olmak üzere diğer Belde Belediye Başkanları, başta İş adamı Orhan Ağaçlı ve İbrahim Özel olmak üzere o zamanki Aksaray ilçesinin bir çok iş adamı ve yine Aksaray´ın o zamanki Doktorlarıyla Eczacılarının tamamına yakınının  maddi ve manevi  çabalarıyla vilayet olmamıza katkı sağlandı.

MAHMUT ÖZTÜRK´ÜN AKSARAYIN VİLAYET OLMASINDA DİREK,MEMİŞ AKININ İSE DİREK VE DOLAYLIDA OLSA HİÇ BİR KATKISI YOKTUR!!!

    İki dönem yaptığı milletvekilliği esnasında her zaman ve her vesileyle yeri geldiğinde övgüyle bahsettiğim Aksaray´a gerçekleştirilmesini sağladığı yüzlerce hizmetiyle ilimizin iki elin parmaklarını geçmeyen efsane siyasetçileri arasına bileğinin hakkıyla giren Mahmut Öztürk´ün vilayet olmamız için yaptığımız yayınlarda bize sağladığı lojistik destek dışında Aksaray´ın vilayet olması için kanun teklifi vermiş olsa da fiilen vilayetliğin gerçekleştirilmesinde veya vilayet ligin gündeme getirilmesinde, komisyonlarda takibinde ve Mecliste kanunun kabul edildiği gün kabul oyu vermesi haricinde ve medyada konunun gündemde tutulması için  istikrarlı bir çabası yoktur.

     Aksine bir milletvekilinin Mecliste yeter sayısı istemesi halinde boşalan genel kuruldan kanunun geçmeyeceği korkusuyla ödümü ağzıma getiren akla ziyan bir girişimle o zamanki Aksaray´a bağlı 16 Beldenin tamamının ilçe olması önergesiyle 1.5 saatten fazla TBMM´sinde kanunun oylanmasını geciktirdi.(Aksini iddia edenlere tavsiyem kanunun görüşüldüğü günkü Meclis tutanaklarını okusunlar)

      1989-94 yılları arasında Atatürk bulvarının Ulu ırmak ceza evi arasını ve Cumhuriyet bulvarının tamamının hizmete açılmasını sağlayan.

    Merhum Emin Gürün´ün 18.Maddenin Küçük  Bölcek ile Nakkaş arasındaki lokal olan ilk uygulamasından sonraki ilk geniş manadaki 18. Madde uygulamasıyla şehrimiz imarına yaptığı katkı, atıl vaziyetteki gazhaneyi Tiyatro salonu haline getirmesi de dahil bir çok güzel hizmetleri gerçekleştiren dönemin Aksaray Belediye Başkanı Memiş Akın´ında Vilayet olmamız konusunda direk ve dolaylıda olsa iğne ucu kadar bile bir maddi ve manevi katkısı yoktur.

    İnsanların 70 Şeytana bedel  olan nefislerinin köleliğinden ve bu köleliğin sebep olduğu hem dünyalarını, hem de ahiretlerini berbat eden hırs ile karalamadan ve kişinin katledilmesinden daha ağır suçu olan kerametlerden kurtulmaları.

   Her zaman ve her şartta daima tüm işlerinde Yüce dinimiz İslam´ı ve özelliklede Yüce kitabımız Hz. Kuranın zerre kadar sevap ve günah işleyenin bunun karşılığını göreceği Cenab-ı Allah(C.C.) tarafından belirtilen Zilzilal suresinin bu açık ve net emirleri çerçevesinde ahde vefanın gereğini yapmaları.

     Asılsız mesnetsiz iddialardan vaz geçmeleri tüm din dışı söylem ve eylemlerini en azından şu içinde bulunduğumuz 11 ayın sultanı Ramazan çıkmadan terk etmeleri, kalplerini kırdıklarından ve karam et ettiklerinden yani işlenmeyen suçları isnat ettiklerinden af dileyerek işledikleri günahlarından kurtulmaları dileğiyle.

    Bu günkü Cuma´mızı ve ömrümüz olursa ulaşacağımız yarınki Arife günüyle Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.

    Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.

 


23.06.2017 10:18:59

Ali Genç

2.Vilayetlik de Bunlardan Başka Kimsenin Emeği Yok

2.Vilayetlik de Bunlardan Başka Kimsenin Emeği Yok