İnceöz; Bu Sistemde Yürütmenin Başına Gelecek Kişi Ancak ve Anacak Milletin Adamıdır

?Tek adamlık değil millet adamlığı geliyor´

AK Parti Grup Başkanvekili ve Aksaray Milletvekili İlknur İnceöz, 16 Nisan´daki halk oylamasına sayılı günler kala bu kez Haber Türk TV´de Balçiçek İlter´in sunduğu ?Türkiye´nin Referandumu-Gençler Soruyor? programında gençlerle bir araya geldi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Hasan Nuri Yaşar´ın da konuk olduğu programda İnceöz, gençlerin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ilgili sorularını yanıtladı, merak edilen konularda görüşlerini paylaştı.

SOSYAL MEDYADA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

Sosyal medyada #GençlerSoruyor başlığı ile paylaşılan ve yoğun ilgi gören programda, özellikle muhalefetin ?tek adamlık geliyor´ iddiaları ve yeni sistemde Cumhurbaşkanının yetkileri masaya yatırıldı.

 ?YALANLAR ÜZERİNDEN PROPAGANDA YAPILIYOR?

18 maddelik anayasa değişikliği ile ilgili mesnetsiz ve yalan söylemlerin olduğuna dikkat çeken AK Parti Grup Başkanvekili İlknur İnceöz; ?Tek adamlık konusunda yapılan eleştiriler baştan sona mesnetsizdir. Herhangi bir kaynağı yoktur. Söyleyelim ne kadarı tutarsa mantığı ile hareket eden muhalefetin uydurmalarıdır. 2002 yılında aktif siyasi hayatımızın başladığı düşünülürse 11 tane seçim gördük. Genel seçimler, yerel seçimler, referandumlar. Pek çoğunda farklı birçok şey söylendi ama bu süreçte inanılmaz çarpıtma, kaynağından uzaklaşarak olmayanı olacak gibi gösterme çabası var. Sanki bu anlatılan yetkiler gerçekten önerdiğimiz metinde varmış gibi yansıtılıyor. Ama metinde bunların hiç biri yok. Metnin sağına da soluna da tüm detayları ile bakıyorsunuz, inceliyorsunuz ama bu anlatılanların aslı yok. Geçen haftalarda bir muhalefet temsilcisine katıldığı bir televizyon programında sunucu soruyor; ?söyleyin lokantalar nerden kapatılıyor, hangi maddeye, hangi metne dayandırılıyor´ diye. Malum milletvekili ?Metni yanıma getirmedim. O metni burada okursak kimse anlamaz´ diye bir ifade kullanıyor. İnanılmaz bir köşeye sıkışmışlık, inanılmaz bir acziyet. Ya tutarsa, çamur at izi kalsın mantığı ile gerçekler üzerinden değil yalan üzerinden bir propaganda yapılıyor. Metne bakalım 1´inci madden 18´inci maddeye kadar okuyalım, lokantalarla ilgili bir düzenleme var mı. Muhtarlıkların kapatılmasıyla ilgili verilen bir yetki var mı? dedi.

 ?KARARNAME? TARTIŞMALARINA AÇIKLIK GETİRDİ

Önerilen sistemde Cumhurbaşkanının yetkilerine iyi bakılması gerektiğini kaydeden İnceöz, sözlerini şöyle sürdürdü:

?Anayasada açıkça sayılmış olan yaklaşık 80 üzeri madde var ve onlarla ilgili 18 maddelik pakette bir değişiklik söz konusu değil. Anayasanın konunla düzenleneceğini söylediği konular bunlar. Örneğin Muhtarlıkların kuruluşu ile ilgili olan 127. Madde gibi. Örneğin vergi ödeme yükümlülüğü gibi 73. Madde. Bunun gibi 80´in üzerinde madde var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bu alanlarda bir düzenleme yapılması imkânsız. Yani mahalli idarelerle ilgili bir düzenleme yapamayacağına göre; muhtarlıkları kapatması, lokantalarla ilgili karar alması gibi hükümler gerçekten uzak beyanattır. Bu konuda açık açık yalan söylenmektedir. Bunun dışında Cumhurbaşkanı kararnamesi eğer bir hiyerarşik sıralama yaparsak Anayasa en üstte, yasanın kararnameye üstünlüğü var. Yasa ve yürütmeyi de birbirinden ayırıyoruz. Yani Cumhurbaşkanı bir konuda kararname çıkarabilmesi için o konuda yasal bir düzenlenmenin olmaması gerekiyor. Kararname çıkardığı konuda parlamentoda bir yasal düzenleme yapılırsa Cumhurbaşkanı kararnamesi hükümsüz kalıyor.?

BU NASIL ?TEK ADAMLIK´ OLUR?

?Yine Cumhurbaşkanı, temel hak ve özgürlükler alanına ilişkin kararname çıkaramıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´nde Kişi hak ve ödevlerini daraltacak, seyahat etme, haber alma özgürlüğü gibi özgürlükleri kısıtlayacak herhangi bir alanda cumhurbaşkanı kararname çıkartamıyor. Neden; çünkü bu anayasada açıkça yazılı.  Bunun dışında siyasi hak ve ödevler konusunda Cumhurbaşkanı kararname çıkaramıyor. Şimdi sormak lazım bu kadar alanı belli, yetkisi belli, her yaptığı işlem hakkında yargı yolu açık, işlediği bir suç varsa Cumhurbaşkanı iken yada Cumhurbaşkanlığı bittikten sonra bu tespit edildiyse, bu durumda cezai işlem yapılabiliyorsa bu nasıl tek adamlık olur? Sınırları ve sorumluluğu belli bir cumhurbaşkanı tek adam olabilir mi? Bir cumhurbaşkanı nasıl aday gösterilebiliyor; halkımız ilk kez 100 bin imza ile direk cumhurbaşkanını aday gösterebiliyor. Yine siyasi partiler, son seçimde yüzde 5 oy alan iki parti birleşmek suretiyle bir aday gösterebilecek. Şimdi sormak istiyorum, milletin aday gösterebildiği, siyasal ve yasal sorumlulukların belli olduğu bir sistemde tek adamlık mümkün mü? Bu sistemde yürütmenin başına gelecek kişi ancak ve anacak milletin adamıdır, o hükümette milletin hükümetidir. Bu sistem egemenliğini kayıtsız ve şartsız, amasız, fakatsız, lakinsiz direk millete verilmesi ve milletin hükümetinin kurulmasından başka bir şey öngörmemektedir.?