Dr. Metin Güven; Uyku apnesi öldürüyor

Erkek hastalığı olarak bilinen ancak menepoz sonrası kadınlarda da görülen Uyku apnesi´nin tedavi edilmemesi halinde uykuda ani ölümlere neden olabileceği açıklandı.

Aksaray Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Güven, Obstrüktif uyku apne sendromu ya da halk arasında bilinen ismi ile uyku apne sendromu hastalığının, uykuda öldürebileceğini açıkladı.

Uyku apnesine, normal muayene bulguları veya kan ve idrar tahlilleri ile tanı konulamayacağını, hastalığın kesin teşhisi için polisomnografi denilen uyku testi yaptırmaları gerektiğini söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.Metin Güven; Özellikle obez, sigara ve alkol kullanan, şiddetli ve sürekli horlayan, 45-65 yaş grubunda ki erkekleri, ADH Mustafa Yazıcı Göğüs Hastalıkları Kliniği´ne gelerek, uyku testi yaptırmaya çağırdı.

KİMLERDE UYKU APNE SENDROMU GÖRÜLÜR?

Uyku apne sendromu erkek hastalığı olarak bilinsede, menapoz sonrası kadınlar da görülür.

En sık 45 ve 65 yaşları arasında ve erkeklerde görülür. Uyku apne sendromunun genetik bir yapısı vardır. Aile bireylerinin birinde uyku apne sendromu varsa ailenin diğer bireylerin de görülme riski artar. Obezite en önemli risk faktörüdür. Kilo arttırkça görülme sıklığı ve ciddiyeti de artar. Özellikle bel çevresi kalınlığı artmış, elma tipi şişmanlayan kişilerde sıktır. Obez olmayan kişilerde de yüz ve çeneye ait yapısal bozukluklar ve üst solunum yollarında ki darlıklarda uyku apne sendromuna neden olmaktadır. Sigara, alkol, bazı uyku ilaçlarının kullanımı ve bazı hastalarda sırt üstü pozisyonda yatmak da uykuda nefes durma sayısını ve süresini arttırır. Kronik bronşit, astım, hipotiroid, koroner arter hastalığı, hipertansiyon, inme, şeker hastalığı ve reflü gibi birçok hastalıkla birlikte görülebilir. 

Aksaray Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Güven, açıklamasına şöyle devam etti:

TANI İÇİN UYKU TESTİ YAPILMASI ŞART.

Uyku apne sendromunun kesin teşhisi için hastaya uyku testi yapılması şart.

Aksaray Devlet Hastanesi Mustafa Yazıcı Göğüs Hastalıkları Kliniğinde bulunan Uyku Merkezine müracaat eden hastaya ?Polisomnografi? testi uygulanıyor.

Hasta, bir gece uyku laboratuvarında yatılırmakta, bu testin gündüz yapılması uygun değildir. Hastaya gece boyunca beyin aktivitesi, karın, göğüs kafesi, göz, çene ve bacak hareketleri, kalp ritmi, horlaması, yatış pozisyonu, nefes durması, kan oksijen düzeyi gibi pek çok parametreyi kaydetmek için çeşitli elektrotlar bağlanır ve tüm kayıtlar bilgisayara aktarılır. Bu test hastanın canını acıtan bir test değildir. Uyku apnesi tanısı konulması için gece boyunca alınan tüm kayıtlar incelenir.

GECE BOYUNCA 300-400 KEZ TEKRARLAR

Uyku apnesi bulunan hastalar, gece boyunca 300-400 kez tekrarlayan apneler nedeniyle uykusu bölünür. Hasta uykusu bölündüğü için kalitesiz bir uyku uyur. Çoğu kez apnelerden sonra uyandığının farkında değildir. Uykuda boğulma hissi ile uyanır. Gece boyunca tekrarlayan apneler nedeniyle dokulara yeterli oksijen gitmez. Bu durumun sonucu da yorgun uyanma ve gündüz aşırı uykululuk gözlenir. Uykusuzluk nedeniyle hasta iş ve özel yaşamında bir çok sorunla karşılaşır. Hasta başlangıçta televiziyon seyrederken veya gazete okurken uyuya kalır, giderek araba kullanırken de uyuklama başlar. Bu nedenle trafik ve iş kazaları riski 2-3 kat artar.

HASTANIN YAŞAM KALİTESİ BOZULUR

Uyku apne sendromu olan hastalarda; Yaşam kalitesini bozan, gece göğüs ağrısı ve çarpıntı, sık idrar yapma, idrar kaçırma, sabah baş ağrısı, yaptığı işe kendini verememe, unutkanlık, sinirlilik, gece terlemesi (özellikle baş ve boyun bölgesinde), gece öksürmesi, reflü, ağız kuruluğu, işitme kaybı, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık gibi şikayetler görülmektedir.

TEDAVİSİ OLAN BİR RAHATSIZLIKTIR

Aksaray Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Güven, Uyku apne sendromunun tedavisinin bulunduğunu açıkladı.

Uyku merkezimize başvuran hastaya ?Polisomnografi? testi yapıyoruz. İlk uyku testinde hastaya rutin kontrolleri yapıyoruz. Hastayı kendi uykusu ile yatırıyoruz. İlk uyku testinde elde edilen veriler ile hastaya teşhis koyuyoruz.  Hastayı 2-3 ay sonrasında tekrar tedaviye yönelik uyku testine tabi tutuyoruz. Hastalarımızı Ağız ve Diş Sağlığı Hekimleri, Kulak Burun Boğaz Uzmanlarına yönlendiriyoruz veya CPAP denilen (Sürekli Pozitif Havayolu Basıncı) tedavisi uyguluyoruz.